zamanında bende böyle düşünüyordum. uludağ sözlüğe sadece ekşide yazarlığımın onaylanmasını beklemek için gelmiştim. yaklaşık. 1 yıl onaylanmayı bekledim. 4-5 aydır ekşide de yazarım. fakat hala yazılarımın çoğunu uludağ sözlükte yazıyorum, uludağ'da kat kat daha fazla vakit geçiriyorum. neden mi bilmiyorum. uludağ sözlüğün arayüzü çok çok daha iyi, buradaki insanlar çok daha sıcaklar ekşiye göre. alışamadım bir türlü oraya.
ee ozaman ne işin var burada denilesi kişi.
eldeki malzeme bu hocam.
ya adam gibi yazarsın, yada böyle trollük yapıp laf işitirsin.
ne kadar beğensekte, beğenmesekte burası iyi kötü bizim yuvamız.
kimse zorla tutulmuyor.
(bkz: ekşis özlük piyasa oldu uludağ sözlük daha underground)
ekşi sözlük yazarları üyeliklerini satıyorlarmış, çok değerlenmiş ekşide yazarlık, bir de beylikdüzü çok değerlenecekmiş şimdiden yatırım ve yazılım yapmalı buralara.
"sözlük yazarlarının itirafları köşeyi dönerken sağda kardeşim, sözlükte kime sorsan gösterir, ayrıca yolun açık olsun arkadaşım" biçiminde karşılayıp hezeyanın sahibini en kalbi duygularımla uğurlamama sebep olan duygu cümlesidir.
Okur okumaz başlık sahibine 5 ekşiye 10 lan tepkisini verdiğim cümle. Nitekim ekşide yazarlığı tecrübe etmiş birisi olarak konuşuyorum esas olan kalabalığın ilgisi değil azınlığın sevgisidir demekten çekinmiyorum.
biz olmuşuz ekşi sözlük, oraya ne gerek var dedirten, "komplekslimisin sen? millete ben ekşi yazarıyım mı diyeceksin?" sorularını sormamızı gerektiren durum.