üzülerek söylemek gerekir ki, türkiye'dir. akp'nin hatalı tarım politikalarının ve maliyetlerdeki artışların tarımsal üretimi düşürmesinin olumsuz sonuçlarından birisidir.
üretmeye gerek görmeyen, vergi gelirlerinin %70'ini tüketici vergilerinin oluşturduğu çıkmaza doğru giden bir devlettir. yine halkımız dayanıklı ki ayakta kalabiliyor.
şikayet etmeden önce sistem nasıl çalışır bir göz atmak lazım: aynı miktarda (artık kaç tonsa) saman yerli üreticiden alınsa, ya da yerel imkanlarla aynı miktarda saman üretilmesi için gerekli ortam hazırlansa kaça patlar? bu kadar basit. eğer rakam 25 milyon dolardan fazla ise hiç kimse kusura bakmasın, elbette ucuz olana yönelim olacaktır. batı ülkelerinde sanayinin gerileyip uzakdoğu'ya göç etmesinin nedeni de tam olarak budur. "milli üretici"ymiş, "kendi imkanlarımız"mış; bunlar boş sayıklamalar. dünyada öyle bir düzen yok artık, ülkeler başka ülkeler için üretir, çünkü zenginliğin kaynağı başka ülkelere yapılacak satıştır. falanca şirket filanca ülkede bilmem kaç milyon dolarlık et ihalesi alacak ve elbette hayvan üretimi için en ucuz hammadde (saman mesela) hangisi ise ondan satın alacak.
bu sistem dahilinde bu hadisede bir anormallik yok. ha, "sistemin kendisi (yani tamgaz serbest kapitalizm) arızalı" derseniz anlarım, hak veririm; ama "kapitalizm bu demek değil" diyenin alnını karışlarım. "ama diğer ülkeler öyle yapmıyor, bir biz enayiyiz" demeden önce hangi ülke her bir malını kendi içinde üretip tüketiyor, bunun bir örneğini bulup getireceksiniz, yoksa öyle işkembeden duygusallıkla olmuyor bu işler. sen hayvancılıkta uzmanlaştın, bir de tarım ürünleri ile uğraşamazsın, bırakacaksın onu da uzmanı üretsin, ondan satın al, sonra sen döner hayvansal ürünü iki katı fiyata satarsın. belki de dışa satmak için değil, ancak iç tüketim için gerekli hayvanlar için saman lazım; olabilir, yine değişen birşey yok. belki sen işgücünü şehirlere kaydırdın, bambaşka alanlarda faaliyet gösteriyorsun, bir de saman yetiştirmekle uğraşamazsın. bu şuna benzer: "futbolcu milyonlarca lira kazanıyor"; peki ama o parayı o futbolcuya verenler enayi mi, belki daha fazlasını kazandıkları veya kazanacakları için veriyorlar sana fazla gözüken o parayı, olamaz mı?
avrupa birliğine üye ülkelerden akan paralarla oluşturulan bilmem kaç milyarlık bütçenin yarıdan fazlası tarıma gider. neden acaba? sır değil bunlar, ağlamadan önce açıp bir rakamlara bakın. ama sen o kadar parayı samana bayıldığın halde başka endüstrilere yatırım yapmıyorsan, bir de üstüne hala nüfusun açsa o zaman ortada bir enayilik vardır, orası ayrı bir mesele...
