https://galeri.uludagsozluk.com/r/1110636/+
-hemşerim yangın çıktı da! itfaiye ne tarafta?
+kardeşim sen gidene kadar kül olur. en iyisi sen 110'u ara.
-ya şimdi böyle acil numaraları durduk yere rahatsız etmemek lazım. sen yerini söyle. ben bir koşu gider yangın ihbarını veririm.
New York Fire Departmant'ı hatırlatan (bkz: cmylmz), doğal ve yapay yangın âfeti durumlarında, olay yerine hızlı bir şekilde ulaşarak yangına müdahale amacıyla kullanılan, su tankerine sahip, genelde kırmızı renkli ve sirenli kamyondur.
2 sene önce dedemlerin evinin önündeki tarlanın yanması ve itfaiyeyi aramam ve aramızda geçen diyalog;
- alo?
- alo buyrun itfaiye
- evin önü yanıyor acil gelin adresi veriyorum
- kendiniz söndürmeye çalışın söndüremezseniz tekrar arayın
- (bkz: mavi ekran)
ulan zaten söndürebilsem seni neden arayayım?
her tarafa gökdelen dikilirken bunların tepesinde çıkılacak bir yangına nasıl müdahale edeceğinin planlamasını yapmamış olan organizasyon. her işimiz dostlar alışverişte görsün tarzında.
hakkında bu kadar az entry girilince lağv edildiğini düşündüğüm*, bizi yangınlardan ve türlü olaylardan kurtarmaya çalışan kurum, kuruluş. çok fazla işletilmekte olup, ne olursa olsun işletenlerle aynı seviyeye inmezler, delikanlıdırlar.
arkadaş topluluğu olarak gidilen yazlıkta gece saat 03:00 civarı besin ihtiyacı duyulur herkes çok yorgundur kimse çarşıya inmez, sayışılır, çöp çekilir, türlü atraksyonlarda bulunurlur fakat ne olursa olsun kimsenin gitmeye niyeti yoktur, parlak zekalı bir arkadaş itfaiyeye telefon açar
-alo! itfaiye mi?
-buyrun
-hocam şöyle böyle adres yangın var.
-tamam hemen geliyoruz
-gelirken besin maddeside getirin bee!
-olur başka isteğin
-haa bide iki bira al, bunlar içmiyor beraber içeriz
-tamam, siz şimdi yatın ben mesai bitiminde geleceğim
-oohhooo!! sende bizimle t.şak geçiyorsun, neyse öyle olsun, hadi dikkat edin kendinize
yüreğiniz yandığında bir türlü imdadınıza yatişemiyen kurum.
nedense her seferinde, ya dar sokaklarda aşırı yoğun duygulardan sıkışıp kalır ve ilerleyemez, ya hortumu patlar ve içinde hayata daiğr ne var ne yoksa akar gider, heba olur... yada trafik vardır, başkalarınadır bütün ilgisi ve dikkati... ama bir türlü gelmez... beklersiniz hep, kimsecikler yoktur... bekler durursunuz fakat ufukta yine hiç bir şey yoktur...
...yıllarca kor gibi yanıp durursunuz... ve artık kül olmaya yüz tutmuşsunuzdur... ama hala yüreuinizdeki yangına su tutucak birileri yoktur.
kafa utuleyen bir kopek icin aradıgım ve koskoca kamyonları ile gelip el kadar kopegi mahsur kaldıgı(!)
bahceden kurtaran bu arada ceza olarak benide yanlarına alan beraber bahce duvarlarını atlatan türk itfaiyesinden allah razı olsundur.
not: yalnız giderken itfaiye sefinin kucagıma tutusturulan kopege ve bana bakıp sessiz kalması beni huylandırmadı degil.
sayın şefim olurda birgun bu yazıları okursanız bilinki o enik 7 saat ara vermeden havlamıştır, kafa kalmamıştır.