futbolu da işin içine katarak basit bir karşılaştırma yapacak olursak .
buffon vs volkan : buffon
domenico criscito vs servet : criscito
nesta vs gökhan zan : nesta
del piero vs nihat : del piero
totti vs halil altıntop : totti
veee veee vee
maldini vs sabri sarıoğlu : *sabri
göründüğü gibi sabri yenince biz de yenmiş sayılıyoruz ve biz daha yakışıklıyız ulann!
Şu italyan erkekleri muhabbetlerinden gına gelmişti açıkçası bana bir türk erkeği olarak. Neymiş; türk erkekleri gitsin italyan erkekleri gelsinmiş. Konuyu araştırmak için bundan iyi fırsat olamazdı. Yine hiçbir masraftan kaçınmayarak patronumla yaptığımız iş seyahatini turistik seyahate dönüştürmeyi başardım. Kah Milano caddelerinde dolaştım, kah esnafın arasına karışarak hasbihal ettim. Ve türk erkeğini mutlak üstün kılacak sonuçlara ulaştım.
1. yoldan geldim, sıkıştım haliyle. ilk tuvalete girdim bir de ne görmeyeyim : taharet musluğu. Biliyorum, bu bir "adamlar kıçlarını yıkamıyorlar" klişesi ama bu kozu sonsuza dek kullanabiliriz. Bir hafta boyunca çektiğim çilenin haddi hesabı yok. Pis adamlar.
2. klişelerden devam edelim. "mamma mia" meselesi. Bizim "oha", "hassiktir" tepkilerini verdiğimiz olaylara bu şekilde tepki veriyorlar. Anneyi her olaya karıştırmak zaten hoş değil de; bu, ne kadar ana kuzusu olduklarını gösteriyor. Tazecik gelinler depresyona giriyor kayınvalide baskısından. Can dostum alessio'nun sevgili eşi chiara'yla konuyu konuşurken bir of çekse karşı dağları yıkacaktı neredeyse.
3. "trafikte çok kuralcılar, yaya yola ayak bastığında arabalar kesin durur" yaygın inanışı var ki bir yere kadar doğru. Fakat! Hele ki bir trafik sıkışıklığı olsun, gidecekleri yerlere az biraz gecikecek olsunlar kural mural tanımıyorlar. Gözlerime inanamadım, ters yola girenler mi dersin, sağdan sollamaya çalışanlar mı? Bu tarz zamanlarda içlerindeki canavar ortaya çıkıyor. Yayaya filan yol vermek rüya oluyor. alessio da bu konuda bana hak verip "bakma sen relaks gözüktüğümüze" diyor.
4. aslında hiç girmek istediğim bir konu değildi ama alessio'nun ricası üzerine yazıyorum bunu. Bu "türk erkekleri gitsin italyan erkekleri gelsin" mevzusunu açtığımda gülerek "10 tane götürsen 5'i işlerine yaramaz" diyor.
5. bu kadar pintilik olmaz be kardeşim. ilk 3 firma ziyaretimizde patronumla tükettiğimiz toplam sıvı, 4 plastik bardakta espresso, 2 bardak da su. Oysa bu firmalar istanbul'a geldiklerinde "çay da güzelmiş", "kahvenizi tek geçerim" tarzı gönül fethedici söylemlerle çuvalla malzeme götürdüler giderken. Biz bozuk gönderilen malın iskontosunu bile zor aldık amına koyim.
6. Son gecemde italya-türkiye halı saha maçı çok sürpriz oldu benim için. Sabri abi sağolsun böyle bir organizasyon düzenlemiş. italya 3 çakılı defansla oynarken biz 6 kişilik hem defans hem ofans grubuyduk. Total futbol yani. Yenildik ama total futbolun güzelliklerini sergiledik. Maçı izleyenlerce en çok alkışı alan hareket, çaprazdan attığım goldü. Gol sonrası adının daha sonra cristina olduğunu öğrendiğim şık bayanla göz göze gelişimiz anlamlıydı.
7. tamam, yukarıda saydıklarım ve niceleri dolayısıyla türk erkeğinden fark yemiş olabilir italyan erkekleri ama sezarın hakkı sezara. Dondurmayı güzel yapıyorlar. Ama bu soğuk havada böyle cezbedici sunarsan dondurmayı, hasta olur insanlar. Yok yok, her şeyde bir falso, bir yanlış...
işin ilginç yanı türk kızları genellikle italyan erkeklerine hasta olurken, italyaya giden topçularımızında italyan kızlarını etkilediği kendilerine hayran bıraktığı söylenir.