son günlerdeki haberler ile şaşırtan ülke. mini etek yasağı islamcı ülkeleri, napoli'deki çöp skandalı da üçüncü dünya ülkelerindeki geri kalmışlığı anımsatıyor. gelişmiş bir orta avrupa ülkesinde ilk defa böyle ilginç haberler duyuyorum.
biraz kültürlü bir türk abazaninin kari götürebilecegi bir memlekettir.
yani olaya böyle yaklasmak yanlis aslinda. kari götürmekten kastim birliktelik falan. zikip atma degil. onun icin kültürlü olmaniza da gerek yok, paraniz olsun yeter.
ben esmer bir insanim. avrupa'da esmerler pek sevilmez, terörist neyin zannedilir. italya'da böyle bir durum da yok cünkü orada da esmer bol. italyan olmadigimi anlayabilirler ama ayrica da kil olmazlar esmer oldugum icin. örnegin isvec'e "abi herkes sarisin sen esmersin orda sana atlarlar" gaziyla giderseniz, yanilirsiniz. üzerinize atlayanlar kadinlar degil polisler olur.
italya öyle degil ama. yaaa. neden? salak türk kizinin eriyip bittigi italyan erkeginin maksimum %30'u benim elime su dökebilecek kapasitededir. gerisi göttür boktur. bir de cok namuslu oldugu icin kendini sevgilisine elletmeyen türk kizi, esinin ayaklarini videoya cekip fetisist sitelerine yayan italyan erkegiyle gönül rahatligiyla evlenebilir. neden? cünkü italyanlar modern, biz öküzüz. yaaa.
neyse ben bi' kari avina cikayim, kafama yatti bu bak. cok güzel yer lan aslinda italya. gitmek lazim.
italya'dayim sandiniz di mi? ehehe. yok len, okul macina gidecegim simdi. sicilya meslek her mac tam destek.
edit: eklemeyi unutmusum. ayaklari güzel olan ve topuklu ayakkabi giyen kadinlarin ülkesidir italya. zaten cografyasi bile cizme anasini satayim. hey gidi.
Medeniyete büyük katkıları dokunmuş insanlara vatanlık etmiş, bugün de dışarıdan bakınca çoğunluğun dünyanın en medeni ülkelerinden biridir diyeceği; ancak yaşamaya başlayınca genelde ortadoğuda vs. rastlayabileceğiniz sorun ve aksaklıklarla sizi önce dumura uğratıp sonra da çileden çıkartan ülke.
Sizi nasıl çileden çıkarttıkları anlatılmaz yaşanır. Ancak yine de bir kaç noktaya değinmekte yarar var. Trafikte dehşet aceleci ve deli gibi araç kullanırlar ama iş yeşil ışık yanınca geçmeye geldiğinde nedense pek aceleci değillerdir. Ayrıca park ederken ön ve arkadaki aracın tamponlarına vurmak italya'da adiyattandır denebilir.
Bankaları Afrika'daki bazı bankalardan bile rezil hizmet verir ama iş hesap ücreti kesmeye gelince aslan kesilir.
Bu arada, italya'da yaşayınca insanın italyan mutfağından bile bıktığını da belirtmeliyim. Bir defa pizza makarna sarmalına girdinizmi işiniz hayli zor.
dünyanın açık hava müzesidir. avrupayı kültürel anlamda sırtlamış rönenansın temelini atması nedeniyle avrupaya tarihi ve ebedi saygınlığını kazandırmıştır. milano'suyla, floransa'sıyla, roma'sıyla, venedik'iyle kıta avrupasını turistik anlamda tek başına domine edebilme potansiyeline sahiptir. insanları akdenizliliğin de mizacı sebebiyle oldukça sıcaktır(fransız insanları gibi kibirli, almanlar gibi mesafeli, ingilizler kadar soğuk değillerdir) tip olarak türklere çok yakındırlar.
2011 yazında 7 şehrini görme fırsat bulduğum ülke.
benim hareket noktam italya' da Trieste şehriydi.
Ben n'aptım? Ben sadece italya'da trenle dolaştığım için " one country pass " aldım. Bunların fiyatları 3 günlük 75 euro,4 günlük 95 eurodur.4 günlük tercih ettim.
Yolculuğum ve tren bietimin işleyişi Trieste şehrinden başladı.llk kadığım şehir Floransa oldu.
Trieste - Venedik Mestre aktarmalı Floransaya ulaştm.Venedik' ten aktarma yaptıktan sonra da hızlı tren kullandığım için extra 10 euro ödemistim.interrail yapaların bildiği gibi, çok sık olmayan veya ayakta kalma olan uzun mesafeli yolculuklarda rezarvsyon yaptıryorsun. ( Örneğin Floransa'dan Pisa tren öğlen saatlerinde saat başı olarak mevcut,Ya da Floransa'dan Siena' yaSiena'da Roma'ya geçerken rezervasyon yaptırmanıza gerek yoktur. )
Venedik mestre( bildiğimiz Venedik merkezinin durağı ayrı ) durağından hızlı trenle Floransa'ya ulaşmam yaklaşık 2 saat sürdü Eurostar treniyle.
Müze rezervasyonlarım sonraki 2 güneydi ve vaktim olduğu için ilk gün Pisa' ya gittim.Tabii ilk kez indiğimde Pisa'ya d rezervasyon yaptırmam gerektiğini düşündüm ama gerek yok bilginiz olsun.
linkini attığım site bilet adığın Trenitalia' nın vs. kullandığı sitedir ve saatleri doğrudr,rez. zorunlu olup olmadığını kontroledebilirsiniz, ve tabii ki saatlerini,aktarmalarını,günlerini de.
Pisa 1 2 saat sürüyor,ordan inip bilet almadan ( italya içinde metro hariç bilet almadan gezmek rahat oluyor açıkçası) bi otobüse arka kapıdan binip, Pisa'da inersen 10 dakika kadar bir şey bu yolcuuk,güzelce gezersiniz.Eğer bilet alırsan da 70dk geçerliliği var ( aldım ordan biliyorum. )
Akşam olurken Floransa' ya döndüm,planım istasyondan( zaten Duomo' ya birkaç dakika yürüme mesafesinde) gece serinliğinde bütün görülecek yerleri görüp Michelangelo tepesine ulaşmaktı.
Planımı gayet başarılı bir şekilde uyguladım, Ponte Vecchio'ya ( şehrin en önemli köprüsü) ulaştığımda, müzik sesleri ve o ayna gibi Arno' nun görüntüsüyle büyülenmeye başlıyorsunuz. Tepeye doğru Arno' nun yanından yrüken hayattan bağlarınız kopuyor bi' sre. Sonra yürüyerek çıktığınız tepeyle de noktayı koyuyorsunuz aslında.
Şimdi bu Mic. Tepesi yani Piazzale Mic. tepesinde gübatımını izlemeden dönerseniz sakın Floransa'yı gördüm demeyin, o kadar güzeldir. Tabii ben ilk kez gece karanlığında ve köprü ışıklarında görüp şehre aşık oldum. Aslında trenden inip Santa Maria Novella kilisesini ilk gördüğünde de başka bir şehre benzemediğini anlıyor insan.
Tepede yaşadığım duygusallık ve şehrin fotoğraflara yansıyamayan güzelliğinden sonra otelime geri döndüm. Otel konusuna gelince Roma ve Floransa'daki otel rez. booking.com'dan yaptırdım, hotel benvenuti.
Mic. tepesinden yürüyerek fakat bu kez 2. köprüyü kullanarak Santa Croce ve diğer önemli mekanları geze geze otelime döndüm.
Neyse ertesi sabaha Galleria dell'Academia rez. bil. vardı.( rez. bilet 21 euro) Orjinal David' le de tanışıp yasak bir fotoğrafını çektim. Bunlara rez. yaptırdıktan sonra mailinize gelen voucheri print edip gidiyorsunuz, çok rahat sıra beklemeksizin içeri giriyorsunuz. Müzelere valizle giderseniz size numara veriyorlar dönüşte alıyorsunuz ayrıca.
Floransa ve Rome müze rezervasonlarımı ön ödemeli olarak internetten yaptım. Açıkçası Ufizzi ve Academia Müzelerine girmek yaz döneminde çok zor oluyor,sabah 08.30'da bile kuyruk vardı ancak başka giden bir arkadaşım rahat girdiğini söyledi.Zaman kaybı yaşamamak için çok ideal.
O günü şehri akşamdan gezmiş olmanın rahatlığıyla tekrardan gezdim. Haritada gördüğüm Piazza Donatello' ya gidiyim dedim mesela,görmezseniz çok şey kaybetmezsin tabii, meğersem bildiğiniz mezarlıkmış, bir turist bile yoktu, tavaf ettim bütün mezarlığı ; birkaç fotoğraf çektim ve geri döndüm. Bir de Donatellonın villası var karşısında.
Tabii aynı gün Medici Ricardi Sarayı'nın yakınlarındaki pazar alanı şehrin vazgeçilmezidir,orayı gezdim.Oraya girince uzun bir süre kendinizi alamayacaksınız. Küçük David' ler mi dersiniz, Venus' ler mi dersiniz, ben çok güzel bir kitap aldım mesela " the great masters of italian art " isimli, bütün hediyelik eşya ve hatırlarını burdan alacaksınız; Her şey burda. Hayatımda gördüğüm en zevkli seyahat hediyelikleri burdaydı. Küçük bi' öneri de: Boticelli' nin, Rafael' in ve diğerlerinin tablolarının olduğu şemsiyeler favorim.
O gün işte Floransa'nın tadını çıkardığım ve günbatımını Michelangelo tepesinden izlediğim gündü. istreseniz yürüsün ama daha önce yürüdüğüm ve geri dönüşte de yürüyeceğim için, zamandan tasarruf etmek amaçlı otobüse bindim. Tren istasyonun tam önünden değil,biraz sağa doğru 12-13-14 numaralı tam emin olamadım, otobüse binip Mich. Meydanı' na ulaştım. Günbatımını oradaki merdivenlerde oturup izlemek gibisi yok, ben yalnızdım ; gönlüm isterdi ki sevdiklerim de olsun, çok duygulandım hatta, ama tadını çıkarın sonuna kadar. Teoman dinleye dinleye günbatımını izledimi,bolca da fotoğraf.
Gece yürüyerek Duomo' ya ( ki şehrin merkezi burası, oteller bunun çevresinde bulunduğu zaman yakın demektir ) ulaşmadan önce Ponte Vecchio' da gitar çalan gençleri dinledim, köprüyü izledim. istanbul' dan başka bi' şehri güzel bulabileceğime pek inanmazdım, ama etkilendim ve gerçekten güzeldi. (Yine de istanbul gibisi yok ). Floransa' yı gece seversiniz zaten, gecesi bi' başka.
Ertesi gün de Uffizi biletim vardı,onu da güzelce gezdim.Müzeye girerken Uffizi Guide aldım bir tane ( 10 euro),resimlerin açıklaması ve oda numaralarıyla beraber hangi sanatçılarının eserlerinin bulunduğu yazıyordu. Kitap gibi bir şey,sonradan okunulacak güzel bir kitapçık. Müzeler içindeki eserlere de gitmeden ineternetten araştırırsanız fikir sahibi olursunuz. Buradaki en önemli eserlerden biri Boticelli- Birth of Venus ve Primevera' dır mesela. Ya da müzedeki heykeller Yunan Mitolojisi öğeleri olduğu için bilmek daha da zevk katıyor işin içine.( müze internetten rezervasyonlu fiyatı 21 euro)
Burdan sonraki durağım Siena diye güzel bir şehirdi. Çok kısa vakitte, kalmanıza gerek olmadan gezeceğin bir şehir. Önemli ve güzel kızıl tonların bir meydanı, tabii ki ihtişamlı bir Duomo' su ve küçük meydancıkları vardı. Floransa' dan Siena' ya 1- 22 saatte ve rez. yaptırmadan ulaştım. Otobüslerin kalktığı yer ile tren istasyonu bitişik zaten, 10- 15 dakikada max. merkezwe ulaşırsınız. Yürürken fotoğraflar çekerek meydana inersiniz, şehirn içini koşarak gezdim, elimde bavul vardı, hiç zor değil (sıcak olmadığı sürece).
Orada Roma'ya geçmek için 1 aktarma yapmam gerekiyordu, birkaç saat sürdü gitmem.Bir de rezervasyon gerekmiyordu.Önemli bir detay anlatıyım hemen: Aktarma yapacağım duraktaki platform numarasını bilmediğim için gidip ilk onu öğrenmem gerekiyordu ,Roma trenine koşmasam bir sonrakine binmek zorunda kalacaktım.
Neyse Roma' ya vardığımda istasyondan belli ediyordu kendini. Kalabalık ve büyük. Otelim oldukça yakındaydı, hotel marsala.
Ertesi sabah; Vatikan müzeleri- Sistina Şapeli ve St. Pietro Bazilikası için biletim vardı. 4 saatlik bi' turdu çok memnun kaldım, ing-italyanca ve sanırım Fra. seçme şansın var. ( bilet + rezervasyon 45 euro).
Tren istasyonun yanından kalkan otobüslere yine aynı kaçak yöntemle binip Vatikan şehrine ulaşabilirsiniz. Ama sanırım rezervasyon yaptırılamadan gidilemeyecek kadar kalabalık. Sabah 8' de bütün ülke duvarlarının etrafı insanlarla çevriliydi, bayağı kalabalıktı. Küçük bi' not daha: ben yanılmıyorsan Sistine Chapel' de cumartesi günleri, ya da belirli tarihlerde fotoğraf çekimi izinli,rehberimiz böyle bir yorum yapmıştı.
Orada yürüyrek sırayla ; Castel Sant Angelo, Piazza Navona, Pantheon, Trevi Çeşmesi ve Berberini' yi görerek otelime döndüm.
Akşam ise yılın belli dönemlerinde açılan Colloseo Gece gösterimi vardı. Ona katıldım (rez+ bilet 21 euro)
Roma' dan; önce Portofino'ya, oradan Milano'ya geçtim ve Trieste' ye geri döndüm.
Portofino şirin ama inanılmaz sıcaktı,ama görmememiş olmak istemedim açıkçası. Milano' yu da öyle. Duomo ve italyan mimarisi güzel ancak Milano Floransa gibi bi şehirden sonra etkilemez. Metro sistemi çok iyi gelişmiş,ne aradığınıza bağlı tabii.
Ulaşım olarak da : Roma'dan 5 saatte Santa Margherita Ligure adlı istasyona ulaştım,buradan da yaptığım 35dakikalık güzel deniz manazaralı bir yolculuk sonrası Portofino' ya ulaştım.
Aynı yolla geri dönerek, Milano trenine bindim, bunda rezervasyonu Roma'dan yaptırmıştım 3 euro gibi bi ücret karşılığında. Bu yolculuk 2 saat 10 dakika sürüyor. Normal tren ama ayakta kalmamak için rez. yaptırıyorsunuz.
Milano istasyonu; metroyla aynı yapı içinde. Aşağı iniyorsunuz, 3 renk hat var doğru hatta bindiğinde birkaç dakika içinde Duomo' dasınız, direk meydana çıkıyorsunuz.
ülkenin ankara büyükelçiliği yasalar ve hukuk devleti kavramları çerçevesinde türkiye ile işbirliği halinde terörün tüm şekillerine karşı mücadele halinde olduklarını açıklamıştır.
ekonomik krizle bogusan ve ortaklarinin gözetim altina aldiklari ülke. Ikinci "yunanistan" gözüyle bakiliyor. Fransanin ve Almanyanin da durumu parlak olmadigi bir gerçek.
