bizim salaklarda burdan kendilerine pay çıkarır; "türkiye'nin ekonomisi çok sağlam abi" adamların işsizlik maaşı bizim mühendis maaşından daha fazla, türkiye'de asgari ücret 600tl. eğer italyanlar bu şartlarda yaşasın 1 sene içinde dünyanın en büyük ekonomisi olurlar, çalışma şartları ve saatlerinden bahsetmiyoruz bile.
sadece avrupa da değil amerika da patlak veren ekonomik çoküşün fransa ayağıdır. uluslar üstü bankerlere muhasebecilik, para kasalığı, lojistik, paralı askerlik gibi hizmetler veren *kapitalizmin kahyaları için yolun sonuna gelindiği açıktır.
aynı şey bizim için de geçerlidir. şu an çatırdayama başlayan düzen, yaratılmış, suni bir ekonominin sonucudur. kötü günler uzakta değildir.
bazılarını gereksiz yere sevindiren, zaten olması gereken durumdur...
herkesin anlayabileceği şekilde defalarca yazmaya çalıştk ama durum kısaca şudur; abd ile ab arasında yıllardır abd lehine işleyegelen döngüden avrupa'nın kurtulma çabalarıdır. gerekirse ab'nin dağılması pahasına kurtulacalar ve daha güçlü avrupa devletleri ortaya çıkacaktır. örn; ab ve ortak para birimi euro zorunluluğu olmasa her türlü altyapıya sahip almaya ulaşılmaz bir güç haline gelir.
başlıktaki konu sevinme amaçıyla gündeme getirilmemiştir.
sevinecek bir tarafı da yoktur, çünkü oralar türkiye nin pazarlarındandır. pazara kims gitmezse domates satılmaz.
sevindiğim tek konu vardır. iki yüzlülük sahtekarlık ve yapay ortamlar, uzak durup, kaçtığım konulardır. bunları yapanların duvara toslaması hoştur.
ben burada yırtınsam bir araba markası ortaya çıkaramıyorum, çünkü karlı değil, sen orda 10 tane marka üretiyorsun.
nasıl yapıyorsun bunu ? elbette karsızlığı borçla örtüp, yapay sahneler oluşturarak. büyük şirketlerine, devlet meselesi gibi yaklaşıp, olmadık destekler veriyorsun. ben iki destek vermeye kalksam veryansın ediyorsun.
evet. kıskanırım, yalan yok ama yapay olacaksa da olmasın.
at arabasına bile binerim.
e şimdi "adamlar borçlu falan ama o kadar da kreyativ, üretken" diyenler olacak.
olurlar tabi. onların moral motivasyonu, bu yapay iyilik sebebiyle yüksek, ben se yaptığımı satamayacak olmanın verdiği bezginlikle, boşvermişim.
olması halinde şaşırtmayacak hüküm. bütün sinsani sistemler yok olmaya mahkum, tarih bize bunu gösteriyor.
lakin ilk entryde haber sunulurken kullanılan adamlar kredi derecelendirme kurumlarına saldırmaya başladılar tezinin doğru olmadığını düşünüyorum. açılan soruşturma haklı gerekçelere dayanıyor olabilir. çünkü uluslar arası kredi derecelendirme şirketlerinin hiçbiri masum değil ve piyasayı istedikleri gibi yönlendirmek için bazen keyfi olarak oynama yapabiliyorlar ve kendi içinde çeliştikleri de oluyor. küçük bir örnek için şu linke göz atmakta fayda var. http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1141346
italya çökecek de olsa kredi derecelendirme kurumlarını masum göstermeye değmez.