Avrupa'da giderek yükselen islamfobia kazandığı bir yasaktır.Şunu kabul edelim ki Avrupanın büyük çoğunluğu islamiyet'i bir korku unsuru görüyor.Referandum çalışmaları sırasında burkalı kadının fotoğrafını koymalarının sebebi odur.
Bunun yanında Türkiye'deki tepkiler ise tam bir komedidir.Nedeni ise Sanki bize sorsalar türkiye de kilise yapılsın mı deseler bizdede %60 ila %80 arası bir hayır çıkacaktır.
Buradan çıkıcak sonuç ise bizden bi cacık olmaz =)
isviçrelilerin ne kadar geniş insanlar olduğunu kanıtlayan durumdur. biz daha türban yasağını sindiremezken onlar koca minareyi sindirivermişlerdir.. ee ne demişler minareyi çalan kılıfını hazırlar..
gerçekten inanılmaz ve akıl dışı bir olay bu. koskoca bir millet bu kadar mı saygısız, hoşgörüsüz ve tahammülsüz olur. kişisel haklara, inançlara saldırdan başka bi şey değil. insanların inanç ve tercihlerle bu kadar çok alıp veremedikleri nedir gerçekten anlamıyorum ben. bu sayede son bir haftadır falan bütün dünyada birinci dereceden konuşulmayı/tartışılmayı başarmışlardır!
adamların milyarlarına kucak aç minarelerini yasakla eee gülü sev dikenine katlanama oldumu böyle. hadi bunların
paralarınıda bankalarımızda istiyormuyuz diye bir referanduma git de sonucu görelim.
isviçre'deki tarihi mimarinin, 100-200 senelik apartmanların hala korunduğunu ve kullanıldığını düşünürsek, minarelerin bu tarihi dokuda hoş bir görüntü oluşturmayacağını düşünerek verilmiş bir karar olabilir. unutmayalım yasaklanan sadece minaredir, isviçre'de yeterince minaresiz camii bulunmaktadır, devlet her dine eşit mesafede saygı göstermektedir.
AVRUPA Parlamentosundaki Yesiller grubunun lideri Daniel Cohn-Bendit in "En iyi karsılık, Müslüman ülkelerin zenginlerinin paralarını isvicre bankalarından çekmesi olur. isvicrenin kasalarını boşaltsınlar. iste gereken budur. Bu referandumun ekonomik sonucları olursa, o zaman isvicreliler anlar" ifadesindeki gibi Müslüman ulke zenginlerinin isvicre bankalarından paralarını cekmeleriyle bi parça tepki(!) ortaya konulup misilleme yapılabilir.adamın da dediği gibi ne de olsa isviçrenin sorunu "zengin egoizmi"dir.bu arada çekilen paralar türkiye bankalarına yatırılarak tepkinin kaymağı ülkecek yenilebilir.
isviçrelilere çıok yabancı bir kültür olan islamı elbet isviçreliler istemeyecektir. bu doğaldır. fakat devlet istemiyorsa bu minareleri, o kadar müslümanın barınmasına izin vermeyecekti. eğer bu insanlar zamanında buraya gelebilmişse, buna izin verilmişse, orada onların da istekleri yerine gelmelidir.
şimdilerde yusuf yusuf moduna geçmişlerdir müslümanların paralarını, ordaki bankalardan çekmesinden korkmalarından kaynaklanır.
avrupa hayranlarını üzen bir durumdur, her ne kadar laik bir devlet olsakta adamlar bizi müslüman görüyor arkadaş napacaz.
bu durumdada adamlar resmen ve alenen ap açık, sere serpe, bizi birliğe sokmuyacaklarını göstermişlerdir.
(bkz: anamızıda alıp gidelim buralardan)
meyhanelerin açılmasıyla devam edecek olan uygulamadır. halk müslüm babacıdır. meyhanelerin açılması ümidi ile böyle bir karara imza atmışlardır. ne der müslüm baba;
-yıkılsın minareler, açılsın meyhaneler.
Şaka bir tarafa, dinin simgeleştirilmesinden uzak bir ibadet biçimi olması gerekir. işbu minarelerin yıkılmasıyla, eğer ibadetler de engellenecekse bu insan haklarına aykırıdır. ibadet için herhangi bir kısıtlama söz konusu değilse minarenin olmaması pek mühim bir durum olmasa gerek. Ha o minareler bir sanat eseri ise, tarihi bir durum var ise, yıkılmasına karşı çıkılması olağandır. yıkılacak olan minarelerin, estetik bakımından da pek bir faydası olmadığı gerçeği de ortadadır.
isviçre'nin bu davranışına avrupa ülkelerinin ve avrupa'lıların destek çıkması içlerindeki ırkçılık ateşinin hala cayır cayır yandığının göstergesidir. Biz hala avrupa'ya özenmeye devam edelim.
öncelikle, ağlamayın.
sonralıkla, at gözlüğünü çıkartın ve bakın. girin yabancı forumlara ve yabancıların cidden ne düşündüklerine bakın. araplar ve bir kısım türk'ler dışında bu yasağa karşı yazı yazan bulacakmısınız. sizin önünüzdeki gazetede -ki onu da okumuyosunuz ve kulaktan dolma yazıyosunuz- ne yazıyor bir bakın; avrupa isviçre'yi dışlayacak, isviçre tek kaldı, bir grup faşist istedi bu yasağı, Aihm'den dönebilir,...
Bunlar yazıyor demi şakirt kardeşlerim. Bir araştırın googledan forumlara girin. bu kadar ya, cidden...
mevcutlar korunacak yenileri yapılmayacak kararı ile müslüman nüfusun şimşeklerinin çakmasına neden olan olaydır. 300.000 civarı müslümana 4 minare neden yetmedi anlamadım. Adamlar camiye hayır demediler minareye hayır dediler. ibadet yeri camidir ve o da isviçre'de 150 tanedir. (bkz: Derdin nedir kuzum)
the wall street journal'ın internet sitesindeki ankette " bu yasağı destekliyor musunuz yoksa kınıyor musunuz ? " sorusuna % 78.8 destekliyoruz cevabı verilmiş. bu, her ne kadar insan hakları, ayrımcılık, demokrasi, eşitlik vb. gibi nutukların atıldığı bu ülkelerde, durumun hiç de böyle olmadığını, işlerine nasıl geliyorsa öyle davrandıklarını göstermekte.
avrupa birliğinden ayrı olması nedeniyle böyle bir olayın yaşandığını söyleyen bakanımız vardır ki, çok acı vericidir. italya'da bir gazete, hollanda'nın hristiyan kesimi de bu yönde adım atılmasını, minarelerin yasaklanmasını istiyor.
olayı referanduma götüren muhafazakar hristiyanlar , yasağa karşı çıkan sosyal demokratlar olmasına rağmen , maalesef benim ülkemde durumun fikri kabızlıktan olsa gerek bir türlü anlaşılamamış olmasını esefle karşılıyorum. bir kere isviçrede müslüman nüfus toplam nüfus'un yüzde dördünü oluşturuyor yaklaşık 360,000 müslüman yaşıyor bu ülkede. inanmama durumundan kendine ilah yaratmış gruba şu söylenebilir ki, allah'lı ya da allah'sız her inanç kendini şu veya bu şekilde yaşamak ister. din, öyle bir grup embesilin dayattığı gibi kısır kaidelerde hapsolacak bir olgu değildir. neye inanırsanız inanın , inancınız inanmamaya inanmak olsa bile, kendinize illaki mabetler , inşa edeceksiniz. müslümanların tuğlalarla resmettikleri camilere duyulan bu öfkenin şakşakçıları avrupada kilise güdümündeki hristiyanlar iken, benim ülkemde maalesef hertürlü maddeyi mabedi gören, kendi arzusunu ilah edinen kişilerdir. minarelerin yasaklanmasına karşı çıkanların dinciler değil dindarlar olduğunu , aksine minare krizinin "dinci" lerin ekmeğine yağ süreceğini fikri yoksunlukları nedeni ile anlayamayan , avrupanın birçok şeyine ağzından salyalar akıtarak bakıpta , demokrasi kültürünü zedeleyen hristiyan muhafazakarları ayakta alkışlayanları gördükçe ülkemin geldiği fikri seviyeye acıyorum. sırf islam karşıtlığı yapmak uğruna kilise papazlarıyla yapılan bu sessiz anlaşmaya rağmen ezanlar kıyamete değin dünya üzerinde susmayacaktır. "dinci" lere rağmen hakiki dindarlar , inandıkları gibi tanrı'larına namaz için her çağrıldıklarında koşacaklardır. avrupa kendi ipini kendi eliyle , yükselen faşizm ve kilise güdümüne yeniden girmekle çekmiştir. müslümanların üzerinde batının işbirliğiyle yaratılan "dinci radikal akımlar" ın vebali , avrupanın körüklediği savaşların günahı mutlaka çıkacaktır. kendi silahlarıyla er ya da geç vurulacak, ortaçağ karanlığına yeniden gömüleceklerdir.
not:minarelerin peygamber döneminde olmamasını ısrarla yineleyenlere şunu söylemekte yarar var, minareler bugün islami birer simge olmuşlardır. isviçre'nin camileri kaldıralım demeye cesareti henüz yoktur, işe ezanın okunduğu minarelerden başlanmıştır. türklerin ve arapların dışında kimsenin buna ses çıkarmadığını söyleyenlere ise şu hatırlatılır ki biz yargılarımızı avrupalı destekçiler aramadan da verebilecek bir milletiz beyler bayanlar. batıyı şakşaklamakla meşgul olmak bazı zihinleri öyle daraltmış ki "onay"lanma kaygıları hat safhaya ulaşmış görünüyor.
