biliyorsunuz bir vatandaşımız isveç denilen ülkeden apar topar getirildi corona virüs nedeniyle ve bu oldukça büyük olay oldu. ben de isveç'te yıllarını geçirmiş biri olarak bir şeylere açıklık getirme gereği duydum. çünkü burada yazılanların hepsi aslında hükumete saldırı ve iftira olduğu için doğruymuş gibi bazı yalan düşünceleri savunuyor.
gelin isveç'te olan saçma bir uygulamadan bahsedeyim ben o zaman sizlere de sağlık sisteminden haberdar olun. diş için acil randevusu, muhtemelen daha önce hiçbirinizin duymadığı bir uygulama. çünkü biliriz ki acil olan zaten anlıktır yani daha önceden tahmin edilmez. isveç bunu önemsemiyor, acıdan kıvran akü istersen geber şeyimde değil saat 16.00'dan önce acil randevusu almazsan diş için isveç acillerinden yararlanamazsın.
akşam 6 gibi dişim ağrımaya başladı ama nasıl bir ağrı! sanki sol alt diş etlerimi çekiştiren görünmez yaratıklar var. eşime beni hemen acile götürmesini söyledim dil bilmiyoruz o zamanlar tabii. diş için koskoca skåne bölgesinde bir tane acil olduğunu ve onun da her hafta yerinin değiştiğini, önce aramamız ve nerede olduklarını öğrenmemiz gerektiğini söyledi. onlara ulaşmak için en iyi ihtimalle 2 saat otomobil kullanmak zorunda kalacaktık ama ağrı o kadar kötüydü ki bunu önemsemedim.
- alo orası diş acil mi? nerede olduğunuzu öğrenebilir miyiz?
+16.00'dan sonra randevu veremiyoruz... ve "çat" diye kapatır.
özel klinik aramaya başladık. internetten bütün skåne bölgesini aradık taradık ve bir tane bile acili olan özel diş kliniği yoktu. bu arada skåne, isveç'in en kalabalık ve büyük bölgesi.
o geceyi bir şişe alkollü listerine, 6 tane alvedon, sayamadığım kadar tuzlu su gargarası ve buz kompresiyle bir dakika uyumadan geçirip ertesi günü dişçiye acı içinde gitmek zorunda kaldım. ihtiyacım olduğunda bir ağrı kesici yapamayacak sistemi olan bu ülkenin ben gelişmişliğine, yalan yanlış takiyeci iran devşirmesi zihniyetinin neresine koyayım siz söyleyin.
buradan türkiye'yi övdüğüm sonucu çıkarılmasın ama isveç açık ara yerleşilebilecek en kötü avrupa ülkelerinden biridir sağlık konusunda.
yani demem o ki isveç sağlık konusunda en geri kalmış ülkelerden biri olduğu için getirildi o vatandaşımız.
peki o vatandaş neden bu kadar tepkiye maruz kaldı hiç merak ettiniz mi?
arkadaşlar bu bir propaganda ve buna kim alet oluyorsa benim gözümde dhkp-c, mlkp, tikko, pkk seven bir insandır. isveç, norveç gibi çok gelişmiş sandığınız ülkeler pkk sevicidir ve hatta bebek katilinin karısı bile isveç'te yaşamaktadır. hayatının hiçbir döneminde avrupa görmemiş ya da Avrupa'da yaşamamış insanların farkında olmadığı ve de propaganda olduğu belli olan beyandır. norveç her yıl belirli miktarda pkk'lı mülteci alır. isveç'e taşındığımda da bunu biliyordum ve dil kursuna ilk başladığımda inanılmaz diken üstündeydim kendimi belli etmemek için. eski eşim isveçliydi, o bile iranlıyım ya da azeriyim de demişti düşünün artık. goteborg'da türkleri dövdüler sokak ortasında daha yakın zamanda. iskandinavya'da türkler en sevilmeyen orta doğu halkıdır. eşimi ikna edebilsem türkiye'ye dönecektik ama kabul etmedi ayrıldım, tek başıma döndüm. bakın zamanla oradayken ben "türk'üm" dedikçe yüzlerini ekşiten insanlar olduğunu farkettim. bunun nedenini zamanla daha da gerçekçi olarak anlamaya başlamıştım. çünkü birçok avrupa ülkesinde insanları provoke eden, dhkp-c, pkk yanlısı 7-8 çocuklu anne babaların insanları vardı ve bir propaganda yürütüyorlardı. zamanla bunları sokaklarda daha da fazlasıyla görmeye başladım ve de içimizdeyken gizledikleri nefreti orada oldukça açık bir şekilde belli eden bu insanların ne kadar iğrenç ithamlarla insanları manipüle ettiğini farkettim. bu da türkiye'de içindeki nefreti atatürkçülüğü maske olarak takıp gizleyen birilerinin uydurması. kanala bakıyorum genelde tele1, halktv ya da o kafada aşırı sol kanallar hep bunları ortaya çıkaran. ayrıca bir tek o kanallarda da görebileceğiniz buna da inanın o zaman arkadaşlar demekten alıkoyamıyorum kendimi.
anlayacağınız hayatında isveç görmemiş insanlar gelmiş burada neyin ne olup olmadığını konuşuyor. çünkü hükumete saldırı var ve bu onlar için yalanları savunmaları için iyi bir neden.
şimdi kopyala yapıştır yaptı diyen olacak. evet, söylediğim sözler gerçekleri açıklıyorsa öncesinde bu olayın üstüne yazdığım şeyi kopyala yapıştır da yaparım. Ayrıca Atatürkçü, Türkçü ve de ateistim. Bunları okuduktan sonra lütfen bunu göz önünde bulundur. Hükümetimiz bu konuda çok iyi bir mücadele veriyor. Yiğidi öldür, hakkını yeme.
Vatan ve isveç düşmanı solcu, Dhkpc li ve kulakta kulaklık 24 saat grup yorum dinleyen duvarlarında zülfikar asılı kızıl isveçlilerce dizayn edilen ve kızıl olmayan diğer mezhepten isveçlilere zorla empoze edilen sistemdir. mezhep faşisti harici kızıl olmayan isveçliler süperdir ve bunun aksi söylenemez, iddia edilmesi teklif dahi edilemez.
yazdığım şeyleri başka bir entry'de doğruları anlatmak amacıyla yazmıştım. yazımı okuyan insanlar bunu açıkladığımı da göreceklerdir zaten. tek amacım hayatımın belli dönemini geçirdiğim ülke hakkında olan bitenleri objektif bir şekilde yansıtmak. buna şerefim üstüne ant içerim.
ayrıca olmayan sağlık sistemidir. isveç denilen topraklarda aldığınız maaş ne kadar yüksek olursa olsun, corona virüs denilen illete karşı hazırlıklı olmadıkları gibi, terör seviciliği de yapan bir ülke olduğu için vatan sevdalısı zeki insanlar tarafından sevilmez.
bunun şerefli ve herkesin düşüncesine saygı duyulan bir fikir dövüşü olmasını isterdim.
başka başlıklarda da anlatılıp bilinmesi gereken sistemdir. kendileri kaynak olarak internet sitesi, twitter vb. bildiklerinden birinci ağızdan şahitlerin anlatmasını kabul edemezler ve anlayamazlar o yüzden her fırsatta her platformda anlatmak lazımdır.
dhkp-c, mlkp, tikko sevgisi olmayan ve de canan kaftancıoğlu gibi bu örgütlere duyduğu sevgiyi gizlemek için yüzüne atatürkçülüğü maske olarak sımsıkı takmayan bir yazarın doğrularını anlattığı başlıktır. kripto kelimesi genelde başkaları için kullanılır. isveç hem sağlık sistemi, hem de teröre verdiği destek ile vatan sevdalısı Türkleri her zaman aşağılayan düşüncededir. Ülkemizdeki terörist seviciler ise genelde böyle başlıkları yukarılara çekmek istemezler çünkü onlar da en az Canan Kaftancıoğlu gibi Atatürkçülük maskesi altında yapıyorlardır işlerini.
taraflı bakan insanların kabullenemediği gerçeklerden biridir isveç sağlık sisteminin yerlerde olduğu gerçeği. okunmasını istemedikleri için de eksilerler. halbuki sol görüşlü olan yazarlar bile bu konuda doğrucu insanlar oldukları için isveç sağlık sisteminin yerlerde olduğu konusuyla ilgili hemfikirdirler. burada buna da örnek olan yazarlar var.
özellestirilmemistir ve tamamiyla devlete ait olan bir sisteme sahiptir.
"personnummer" denilen kimlik numarasina sahip olan her kisi (ülke vatandasi olmasi sart degil, bir turist bile olsa), sisteme para ödemese dahi bu sistemden faydalanabilir.
saglik sisteminin tamami ödenen vergilerden karsilanir ve herkese esit sekilde muamele gösterilir.
bircok hizmete para ödenmez. alinan randevu basina 200 Kron ücret talep edilir. eger randevuya gec kalinir veya gidemeyeceginizi cok gec arayip haber ederseniz, bu ücret yine de ödenilmelidir. Yilda ödenilecek en yüksek ücret 1.150 Krondur.
Hastanede kalinan hergün icin 100 kron talep edilir. 1200 krona kadar olan ücret kisi tarafindan karsilanilir.
ücretsiz olan hizmetleri:
- cocuk doktorlari
- hamile kadinlarin ebe ziyaretleri
- 40 yasindan sonraki kadinlarin meme kanseri icin önlemleri
- 85 yas ve üzeri hicbir sekilde acil durumlar icin ücret ödemek zorunda degil
- 20 yasina kadar olan genc ve cocuklardan acil durumlarda ücret talep edilmemekte
- örnegin; enfiksiyon riski tasiyor veya karantina altindaki kisi hicbir sekilde ücret ödemek zorunda degil.
sağlık sisteminin kötü olmasının nedeninin yazıldığı entry'e gelip sağlık sisteminin nasıl işlediğini gelip yazanların olduğu başlık. lakin bu insanlar isveç'te yeterince solunum cihazının olmamasından, yoğun bakım odasının bulunmamasından, yaşlı insanların böyle bir pandemi hastalığında aynı odalarda ölüme terk edildiğinden bahsetmiyor.
yazdığım ilk entry'de tek bir siyasi parti ismi yok. yaşadığım dönem boyunca ve de hayatımdan alıntılarla bazı gerçekleri sunmaya çalışırken bunun okunmaması için gösterilen çaba ise paha biçilemez. aslında farkında olmadığımız şey de insanlarımızın cehaletinden kaynaklı olarak nasıl küçük birer kuklaymışız gibi bizim aklımızla oynandığı. tek sorun bu. aklımızı ellerine mikser alıp un ve yumurtayı karıştıran tatlı teyzeler gibi karıştırıyorlar fakat biz bunu fark edemiyoruz. lakin ben olsam bu kadar eksilenen şeyde ne yazıyor diye okurdum şahsen. çünkü benimle aynı görüşte olmayan doğrucu insanlar bile söylediklerimin doğruluğunu onaylıyor. ama yine söyleyeceğim, bunun sırf hükümete olan kiniyle görünmesini istemeyen tipler eksiliyor kendince. çok iyi organize olmuşlar çünkü.
Yurtdışındakiler de dahil olmak üzere tüm isveç sakinleri devlet tarafından finanse edilen evrensel sağlık hizmetleri kapsamındadır ancak bu genelde yoğun bakım gibi vakaları kapsamaz. Şirketler ve sendikalar grup sağlık sigortası sunabilir, ancak bunlar yoğun bakım gibi vakaları kapsar.
650,000 isveçlinin yaklaşık 1'i şu anda özel sağlık sigortasına sahiptir. bu, hemşire ve diğer uzman tıbbi personeldeki kıtlık nedeniyle de hiçbir şekilde artırılmaz.
Bir hasta, yerel kapasitenin izin verdiği sürece, kamu ve özel temel sağlık hizmetleri arasında özgürce seçim yapabilir. Bu politika, isveç'teki özel sigorta seçenekleri miktarında düzenli bir artışa neden olmuştur. isveç'te sağlık hizmetleri belediyeler ve ilçeler için merkezi değildir.
yani söylediğiniz şeylerle hiçbir alakası olmayan konular hakkında konuşacaksak isveç sağlık sistemi olarak yerlerdedir. yine de bunu yaşamadığı halde orada hayatını geçirmiş soyu vikinglere dayanan birer iskandinav gibi yazan kitleler, bir şeylerin aslını saklama konusundaki bu başarılarını Hasan Sabbah denilen iran zihniyetinden almış olabilirler.
"bunlara kalsa grup yorum bile terörist" diyen yazarları gösteren başlıktır.
yahu acaba isveç sağlık sistemiyle ilgili yazılan yazıda grup yorum ile ilgili bir kısım var da ben mi görmedim dedirtir. aslında buna eksi oy atan kitlelerinde kimler olduğu hakkında çok güzel fikirler verir. yabancı bir ülkede süregelen kötü sağlık sistemiyle ilgili yazdıklarınızda, yaşadığınız hükümetin devletinin bir şeyleri doğru yaptığı anlamı çıkacak diye üzülen kitleler oldukları aşikardır.
cahil kesimin gazını alan insan kitleleri her toplumun gerilemesine, tarihini unutmasına da neden olur.
isveç sağlık sistemi bakımından görebileceğiniz en kötü sisteme sahiptir.
Bu isveç her bakımdan çöp bir ülke altı üstü Scania, Volvo ve saab gibi bir kaç marka çıkartabilmiş, havası çok soğuk, sağlık sistemi bom bok evet bizim her fırsatta ülkemizi karalamaya fırsat kollayan vatan hayinlerinin boş yere imrendiği bir ülke, isveç’i beğenenler buyursun isveç’e gitsin ama hastalanınca “ Türkiye bize uçak göndersin “ demek yok ama, hadi şimdi siktirin gidin.
Bir adet terör örgütü pkk destekçisinin de son olarak nereden kopyala yapıştır yaptıysa hızını alamayıp aynı şeyleri üst üste tam üç kez entry olarak girmesiyle ne kadar doğrulardan söz edildiğini gösteren başlıktır. Hayatı boyunca hiçbir yabancı ülkeye gitmemiş olan insanlara isveç ve Norveç gibi ülkelerde PKK Kamplarından alınan mültecileri yazdığı için sevilmeyen başlıkta olabilir oysa ki.
"yurtdışındakiler de dahil olmak üzere tüm isveç sakinleri devlet tarafından finanse edilen evrensel sağlık hizmetleri kapsamındadır ancak bu genelde yoğun bakım gibi vakaları kapsamaz. şirketler ve sendikalar grup sağlık sigortası sunabilir, ancak bunlar yoğun bakım gibi vakaları kapsar.
650,000 isveçlinin yaklaşık 1'i şu anda özel sağlık sigortasına sahiptir. bu, hemşire ve diğer uzman tıbbi personeldeki kıtlık nedeniyle de hiçbir şekilde artırılmaz.
bir hasta, yerel kapasitenin izin verdiği sürece, kamu ve özel temel sağlık hizmetleri arasında özgürce seçim yapabilir. bu politika, isveç'teki özel sigorta seçenekleri miktarında düzenli bir artışa neden olmuştur. isveç'te sağlık hizmetleri belediyeler ve ilçeler için merkezi değildir.
yani söylediğiniz şeylerle hiçbir alakası olmayan konular hakkında konuşacaksak isveç sağlık sistemi olarak yerlerdedir. yine de bunu yaşamadığı halde orada hayatını geçirmiş soyu vikinglere dayanan birer iskandinav gibi yazan kitleler, bir şeylerin aslını saklama konusundaki bu başarılarını hasan sabbah denilen iran zihniyetinden almış olabilirler."
edibüdü;
Kendisi üst üste copy paste yaptığı entry'leri silip sadece bir tanesini bırakarak üzmüştür...
"akşam 6 gibi dişim ağrımaya başladı ama nasıl bir ağrı! sanki sol alt diş etlerimi çekiştiren görünmez yaratıklar var. eşime beni hemen acile götürmesini söyledim dil bilmiyoruz o zamanlar tabii. diş için koskoca skåne bölgesinde bir tane acil olduğunu ve onun da her hafta yerinin değiştiğini, önce aramamız ve nerede olduklarını öğrenmemiz gerektiğini söyledi. onlara ulaşmak için en iyi ihtimalle 2 saat otomobil kullanmak zorunda kalacaktık ama ağrı o kadar kötüydü ki bunu önemsemedim.
- alo orası diş acil mi? nerede olduğunuzu öğrenebilir miyiz?
+16.00'dan sonra randevu veremiyoruz... ve "çat" diye kapatır.
özel klinik aramaya başladık. internetten bütün skåne bölgesini aradık taradık ve bir tane bile acili olan özel diş kliniği yoktu. bu arada skåne, isveç'in en kalabalık ve büyük bölgesi.
o geceyi bir şişe alkollü listerine, 6 tane alvedon, sayamadığım kadar tuzlu su gargarası ve buz kompresiyle bir dakika uyumadan geçirip ertesi günü dişçiye acı içinde gitmek zorunda kaldım. ihtiyacım olduğunda bir ağrı kesici yapamayacak sistemi olan bu ülkenin ben gelişmişliğine, yalan yanlış takiyeci iran devşirmesi zihniyetinin neresine koyayım siz söyleyin."
denilen başlıkta özelde diş hizmetleri yazmasıyla hiç alakası bir şeyden bahsederek okunmaması için elinden gelenleri gösteren başlıktır ayrıca. baktığınızda özelden söz edilmediği gibi aslında en çok nüfusun olduğu yerde sadece tek bir yoğun bakım ünitesi olan hastane olduğunu anlatıyor. gerçekten garip. isveç sağlık sistemi kötü olduğu kadar dhkp-c, pkk terör örgütü destekçilerinin de göz bebeğidir. benim okuduktan sonra anladığım bu. ama önce okuması lazım insanın baştan sona değil mi?
bu batı ülkelerinde yaşayıp da ülkemiz hakkında methiyeler düzen arkadaşlara üzülüyorum. çok özlüyorlar ülkemizi. sağlık sistemimizi, eğitim, ekonomi,adalet her şeyimizi çok beğeniyorlar. yahu gelin burada yaşayın bitsin bu hasret.
Yoğun bakımların olmadığı, Türklere karşı duyulan nefret nedeniyle de Türklerin ikinci planda kaldığı sağlık sistemidir. Durun, lütfen okuyun bir şunu, öyle hemen eksilemeyin. Ciddi anlamda sinir bozucu oluyor çünkü.
"Sadece üç beş dazlak o kadar" diyen terör sevicilerin de yazdığı başlık.
Al bak üç beş dazlak bunlar benim tatlı terör sevici arkadaşım. Tabii teröristlere mamasını veren ülkelere laf ettirmezler, içlerine Türklere karşı aşıladıkları nefretle provoke ettikleri iskandinav Halkları her yıl PKK kamplarından binlerce mülteci alır ne de olsa. Al bak şimdi.
Ayrıca olmayan sağlık sistemidir. Eğer olsaydı bu şekilde uzun uzun yazılmazdı bazı şeyler. Bana zerre yararı yok bu hükumetin. Yalnız ben hayatının yarısını yurt dışı topraklarında geçiren biri olarak kökenim olan toprakların doğru yaptığı şeye doğru diyemeyeceksem şerefimde bir sorun vardır. Yaşadığım olayları burada uzun uzun yazamayacaksam bende bir sorun vardır.
Ayrıca sen benim yazdıklarım okunmasın diye çok uğraşıyorsun değil mi küçüğüm? Yaş olarak algılama bunu sadece, bir insan sadece yaş olarak küçük kalmaz birilerinden. Sadece üç, beş dazlak diyorsun da Suriye'ye YPG'ye karşı yaptığımız Barış Harekatlarında otomobilinde elinde bebeğiyle birlikte linç edilen insanları neden yazmıyorsun? Bu tezatlığı nereden alıyorsun?
Bak sana bir şey söyleyeceğim. Norveç ve isveç senin gibi insanlar için bir cennet olabilir, lakin Türk olduğunda ne mezhebine bakarlar, ne de dinine. Çünkü Terör yuvasıdır. PKK kamplarından her yıl binlerce mülteci alır bu ülke. Orada örgütlenmiş terör kollarından haberi olduğu halde, terör savunucusu olduğu için bunun üstünü kapatmaya çalışan insanlar da az değildir. Ne de olsa isveç ve Norveç onlara mama veren topraklardır.
Ama doğru yahu...
Bu yazılanlarda hükümete saldırı yok! Burada hükümete saldırı yok ise de gerçek olamaz! Kesinlikle imkanı yok böyle bir şeyin! Sadece isveç sağlık sistemine eleştiri var! Norveç ve isveç'in pkk kamplarından aldığı mülteciler var! En büyük şehirde acil sağlık sisteminin olmadığının anlatıldığı, yoğun bakımların olmadığının anlatıldığı bir başlık!
Bir şekilde ortadoğu denilen çukurdan çıkanların, belki de hala çıkamayanların medeniyeti tartıştığı sağlık sistemi ayrıca.
Daha yazdıklarına anlam kazandırmak için virgül koyamayan, toplasanız okul hayatı 8 yılı geçmemiş, lise mezunu bile değil belki de o derece cehalet kokuyor yazılanlar bazılarında.
Ulan benim yazdıklarımdan sen Konyalı olduğumu nereden çıkardın? Ayrıca Konyalı olmanın nesi kötü?
Hani ayrılıkçı, bölücü, kutuplaştırıcı değildin sen? Hani terör örgütü de çok ezilmiş insanların haklarını savunuyordu? Hani birlik, beraberlik, kardeşlik? Ben sana Tunceli topraklarından çıkmış önüne almış bilgisayarı yalan yanlış yazıyor bilip bilmeden diyor muyum?
Eskişehirliyim ben, medeniyeti de gördüm. Annem, babam üniversite mezunu insanlardır ve ben bir Türk'üm. Kendi topraklarımda olan biten her şeyi olduğunca yazmaya çalışıyorum. Bunda ne zoruna gitti bu kadar?
Senin istediğin tek şey ismi "Emrullah" olduğu için birilerinin zarar görmesi aslında doğru. Hadi saklama o gerçek yüzünü. PKK kamplarından mülteci olarak alınan kardeşlerinin mutluluğunu bozuyorlar çünkü isveç'te Türkler doğruları anlatarak, şimdi bunu da inkar etmemek gerek. Bunları yazmaya harcadığım zamana yazık. Sanki birileri gelip okuyacakta. Biz sadece hükümete saldırı olduğunda bunun görüşümüz doğrultusunda olduğu için bir şeyleri okuyoruz. Sorunlardan biri de bu...
Verecek cevabı kalmayınca bazı insanların görmezden geldiği başlık olarak tarihe geçmeli...
isveç'te Türkler PKK, Dhkp-c yandaşı provokatörler nedeniyle her zaman düşman gözüyle görüldüğü için zaten olmayan sağlık sistemlerinde ikinci sınıf vatandaş gözüyle görülmüştür. Vatandaşımız o yüzden ata topraklarına getirilmiştir.
Lakin anlatılanlarda hükümete bir saldırı olmadığı için bunu görmezden gelen insanlar da en az terör sevici olupta, "Konyalı" diyerek insanları aşağılamaya çalışan fakat kendi geldiği yeri unutanlardan farksızdır.
isveç Sağlık Sistemi o kadar yerlerdedir ki, sol görüşlü olmasına rağmen, doğrucu olduğundan dolayı kötü olduğunu söyleyen insanlarında yazdığı bir başlıktır bu.
Ayrıca isveç Sağlık Sistemi'nde 650.000 kişiden 3 kişiye düşecek yoğun bakım ünitelerine sahip olduğu için bu pandemi günlerinde olmayan sistemdir.
arkadaşlar çok sinirliyim. hatırlarsanız isveç'ten getirilen vatandaşımız konusunda iftiralar atılmıştı ve ben de olayı isveç'te yarı ömrü geçmiş biri olarak hakim olduğum kadarıyla aktarmıştım sizlere.
isveç ve norveç gibi ülkelerin terör sevici olduğunu, türklerden nefret edildiği ve sağlık sistemlerinin kötü olduğundan söz etmiştim ama kimsecikler okumadı, okuyanlar da yazdıklarıma inanmadı haliyle ve eksiledi! gerçi doğru söylediğimi bilse bile hükumete saldırmak bazı insanlar için daha tatlı geldiğinden iftiralar attılar yalan, dolan diyerek.
lakin ben şuan yeni yeni başka şeylerin farkına varıyorum ve bu oldukça acı. çünkü benim bir hafta önce anlattığım olayın aynısı olmuş aslında!
geçtiğimiz günlerde isveç'ten getirilen koronavirüs hastası emrullah gülüşken'in sağlık bakanı fahrettin koca'nın akrabası olduğunu ve bunun bir şov olduğunu iddia eden tele1'in 'isveç muhabiri' seda şanlıer'in, terör örgütü yöneticisi olduğu ortaya çıkmış.
tele1 televizyonu isveç muhabiri seda şanlıer'in, isveç halmstad'da ikamet ettiği, thkp-c direniş hareketi terör örgütü yöneticilerinden olduğu, 2005 yılında örgüte katılım sağladığı ve izmir'de faaliyet yürüttüğü belirtilmiş.
seda şanlıer'in, 10 kasım 2018 yılında istanbul sabiha gökçen havalimanı üzerinden yurtdışına çıkış yaptığı da teyit edilmiş.
yani demem o ki ben ne anlattıysam birebir aynısını kanıtlar nitelikte şeyler yaşanmış bir hafta önce ve benim bundan haberim yokmuş. sinir bozucu bir olay tabii...
tuhaf olaylar bunlar. evet öyle işte. Şimdi yine gelir burada hiç yaşamayan birileri karalama, iftiralar atma gereksinimi duyar ama kendilerine zaten ilk entry'lerimde cevap vermiştim ben. O yüzden onlar istediği kadar havlasın. Cevap vermeyeceğim bir daha.
yurtdışındakiler de dahil olmak üzere tüm isveç sakinleri devlet tarafından finanse edilen evrensel sağlık hizmetleri kapsamındadır ancak bu genelde yoğun bakım gibi vakaları kapsamaz. şirketler ve sendikalar grup sağlık sigortası sunabilir, ancak bunlar yoğun bakım gibi vakaları kapsar.
650,000 isveçlinin yaklaşık 1'i şu anda özel sağlık sigortasına sahiptir. bu, hemşire ve diğer uzman tıbbi personeldeki kıtlık nedeniyle de hiçbir şekilde artırılmaz.
bir hasta, yerel kapasitenin izin verdiği sürece, kamu ve özel temel sağlık hizmetleri arasında özgürce seçim yapabilir. bu politika, isveç'teki özel sigorta seçenekleri miktarında düzenli bir artışa neden olmuştur. isveç'te sağlık hizmetleri belediyeler ve ilçeler için merkezi değildir.
yani söylediğiniz şeylerle hiçbir alakası olmayan konular hakkında konuşacaksak isveç sağlık sistemi olarak yerlerdedir. yine de bunu yaşamadığı halde orada hayatını geçirmiş soyu vikinglere dayanan birer iskandinav gibi yazan kitleler, bir şeylerin aslını saklama konusundaki bu başarılarını hasan sabbah denilen şii iran zihniyetinden almış olabilirler.
