mahallenin çocuğudur o, yine mahalleden bir kız sevmiştir. garibanım ne yaparsa yapsın açılamamıştır bir türlü, bu şekilde kendini mutlu hisseder. kızın ismini haykırır apartmanların ortasında kimse de dönüp bir şey demez, oyun sonuçta..
- istoooop, emel!
+ ne diyon lan sen emel memel? benim emel'e yanık olduğumu bilmiyon mu? evlenmeyi düşünüyorum ben onunla!
% ne oluyo lan bacım hakkında tartışıyonuz? keserim o topu!
* emeel, kızım çabuk eve gel!
- vay anasını lan. aha bu yüzden imkansız; yukarıdere mahallesinde aşk!
kafasını kullanırsa sevdiceğine kavuşabilecek çocuktur.
topu dik olarak yukarı fırlatırsınız ve topu tutmaya çalışan sevdicek son hız kafa yukarda üzerinize doğru koşmaya başlar
lakin söyle bir risk var dogru zamanda kucaklaşma hamlesini yapamazsanız kafa kafaya girebilirsiniz.
(bkz: çarpışma romantizmi öldürür)
sevdiği kızı metrelerce kan ter içinde bırakıp bayıltana kadar koşturan tiptir, şansını bu şekilde kaybetmiş de olabilir.
- ya bu ahmet hep benim ismimi söylüyor, öldüm bittim be koş koş
uzun eşek oynarken sevdiği kızın üstüne atlayan çocuk,
deve güreşi oynarken sevdiği kızın omuzlarına binen çocuk,
simit oynarken sevdiği kıza allah ne verdiyse giren çocuk gibi değildir. mutlaka sevgilisi/sevgilileri vardır şu an. yol yordam bilen çocuktur. üstteki örneklerdeki çocuk ise şu an büyük ihtimalle yalnızdır.
En samimi duyguları taşır. Tek amacı, o sevdiği kızın dikkatini çekmektir. Buna bağlı olarak oyun oynadıktan sonra o kızla konusmaktır. Ama o plan o amaç hiç gercege dönüşmez.