türk milletinin en büyük manevi miraslarından biri olmasına rağmen bu marş okunduğunda ayağa kalkmayan şerefsizler bu memleketin ekmeğini yemektedirler.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül..
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehrene ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül... Ne bu şiddet, bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal; Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal. Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
edit: yanlış anlaşılmasın, bu gurur verici bir şey. bir zamanlar, diğer kavimlerle nasıl da kardeşçe yaşamış, aynı duyguları paylaşmış ve aynı hedefe yürümüşüz, en büyük kanıtıdır bu marş.
bugün birinci tbmm tarafından milli marşımız olarak kabul edilişinin 94. yılı,
Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
--spoiler--
bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı
düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı
sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı
verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
--spoiler--
dizelerini sucukçu muhasebecisinin umursamadığı marştır. malum, vatan toprakları konusunda hainlerle masaya oturdu. şehitler konusundaki hassasiyeti ise şöyledir: (bkz: şehit babasını dava eden başbakan).
neyse, şehit oğlu filan olmadığı, iyi araştırılsa muhtemelen ataları kuvayı milliye'ye kurşun sıkanlar arasında çıkacağı için normaldir.
foça'da askerlik yaptığım dönemde 150 kişilik bölükte 10 kıtasını ezbere bilen tek kişi olduğum için denetleme sonrası 1 ay çift çarşı almamı sağlayan marş.
bak kardeşim. bu muhteşem bir şiirdir. duygulanmamak elde değildir.
aynı şekilde harika da bir bestesi vardır. insanı acayip gaza getirir özellikle görkemli girişiyle.
amma velakin bu beste ve şiir birlikteliği yanlış bir birlikteliktir.
sanırım cem mansurdu. şöyle demişti iz tv'de kendisinin hayatından kesitler sunulan programda.
"dünyada hiçbir ulus kendi milli marşını bizim gibi yanlış söylemiyor."
aynen öyle hepimiz yanlış söylüyoruz çünkü çok zor hatta zorlama bir beste-güfte birlikteliği var marşımızda.
ülkemizdeki yetkililer (tüm partilerin onayı olacak şekilde. çünkü bu siyasi bir olay değil) yeni bir beste yaptırmalıdır.
tabi yasal olarak olanaklı değil malesef.
ulusa yüklenen ve bir takım bando aletleri ile kutsallaştırılmaya çalışılan sembolleştirilmiş doğru bilinen yanlışlardandır zira istiklal marşı yuhalama mevzularından kaç tane insan öldü dünyada.
tepki: bağımsızlık için marşa gerek yok, bir ülkenin ismi varsa bağımsızdır.
tepki 2: bağımsızlığı müzik aletleriyle sembolleştirmek saçmalıktır.
tepki 3: ben bunu tüm ülkeler için söyledim. serbest fikirli bir insan olmak ne kadar zor bu devirde. eksilemeye devam edin.
O bir milletin gecmisini hatirlatan ve ne zorluklarla bu ulkenin bizlere arman ettigini anlatmaktadir. Begenmiyorsan siktir git suriyede yasa kardesim, işide falan katil onlar sana gostersin ozgurlugu.