istiklal marşı'nın anlam bütünlüğü çok önemlidir. öyle bir bestesi var ki kelimeleri ortadan ikiye bölmüş ve ancak okunduğunda anlaşılabiliyor bazı kelimeler. bunun aşağılamakla bir ilgisi yoktur kesinlikle. anlamıyla okumak kulağa hoş gelmesinden önemlidir şahsımca.
daha beste nedir onu bilmeyen cahil cühelanın boş lafıdır.
beste bir şarkının, türkünün veya marşın müzikal kısmına denir ve istiklal marşımızın bestesi, tüm dünya ülkelerinin ulusal marşlarının besteleri arasında en başarılı bir kaç tanesinden birisidir hiç kuşkusuz.
istiklal marşımızın sözleri konusunda ise söylenmesi gereken hiç bir şey yoktur. ulusumuzun en karanlık günlerinde yazılan o sözlerin yerini daha sonra yazılacak hiç bir söz tutamaz.
sorun beste ve güfte arasındaki uyumsuzluktadır ki o kadar kusur kadı kızında da olur.
istiklal marsi´nin güzel bir beste olup olmadigi müzik zevkine göre kisiden kisiye degiskenlik gösterir. bana kalsa dünyada sadece tek bir mars olsun, o da insanlik marsi olsun ama nafile. bir sekilde devletler siyaseti ve savas idarelerini kontrol altinda tutabilmek icin; halkina milli duygular asilamayi her zaman ön görmüstür. milli marslar da ayni sekilde milli duygulari empoze etmek icin kullanilan bir yöntemdir.
tabi olaya sanat acisindan bakarsak durum biraz daha farklilik gösteriyor.
istiklal marsi´nin bestesini sevmek ayni arabesk müzik severler, pop müzik severler, metal severler gibidir. kimisinin hosuna gider, kimisinin de gitmez. belki de daha iyisi ve daha cok kisinin hosuna gidebilecek eserler de olabilir.
hazir konu istiklal marsi´ndan acilmisken sunu da araya kaynatayim.
angolali bir arkadasimin 2000 yillari basinda dünya kupalarinda ilk defa istiklal marsi´ni dinliyor ve diger ülkelerin milli marslari ile kiyasliyor. "en hareketli, en gümbür gümbür ve en canli mars türkiye´nin marsi" demisti.
bir ülkenin milli marsi mutlaka o ülkenin kültürünü, müzigini ve duygularini yansitmali. istiklal marsi´nin ilahi seklinde okundugunu hayal etmeye kalkistim, uykum geldi.