kurtulus savasinda verilen sehitlerden daha fazlasini idam eden, kendinden onceki osmanli hukukuna da, kendinden sorna gelisen modern turk hukukuna da rahmet okutan, olaganustu donemin ve otoriter bir yapinin hukuki araclaridir. Hem savas sirasinda askeri amaclarla, hem de savas sonrasinda siyasi amaclarla 'teror estirmislerdir'. haklarinda en ayrintili calismayi, zamanin Ataturkcu dusunce dernegi karsiyaka subesi baskani olan Ergun Aybars** doktora tezi olarak yapmistir.
%47'lik bir halk kesiminin temsilcisini ve fikir akımının öncülerini asmayı düşünen hasta ruhlu hayalperest bünyelere kırılan hayallerine karşı buradan bir sandalye 2.5 metre ip ve tavana asmalık bir kanca armağan ediyorum. armağan lafını tekrarlamayı çok seviyorum... a pardon bunu itiraf bölümüne yazıyorduk.
lütfen değişim olsun da asalım keselim diyenlerede buradan bir sözlük klişesi armağan ediyorum.
Linkteki "profesör" lerin de götaltına gitmesi mümkün mahkemelerdir.
"Atatürkçülük, toplumun Batıdaki gibi bir toplum olması için, modernleşmesi için gerekirse toplumun zorlanmasını savunan bir anlayıştır. Çünkü doğrunun ve iyinin ne olduğunu onlar bilirler. Mesela başı örtmek geriliktir. Onun için başı örtmeyeceksin ve başı örtülü karısı olanı orduda tutmayacaksın. Atatürkçülüğe göre, dini gizli yaşayabilirsin ama ibadetini görünür hale getirmeyeceksin. Cumaya gitmeyeceksin. Namazını evinde kılacaksın. Düşünün; ismet Paşa öldükten sonra, onun mütedeyyin bir tarafının olduğu anlaşıldı. ismet paşa dini, hiç kullanmadı. Bir yere gittiğinde, Biraz Allahtan, Peygamberden bahset denildiğinde, Allahaısmarladık diyeceğiz ya dedi."
Bu paragraf "bilge profesör"ümüzün sıçtığı efil efil bir boktur.
galoş statükocu tayfaya zihnende olsa sözlüklerden arka çıkmaya çalışanlara somut bir varlıkmış gibi gelir ama boşuna hayal kurmasınlar. inşallah bundan sonra ne idam edilen din mazlumları olacak ne de fikirleri uğruna idam edilen deniz gezmiş'ler..
kimse istiklal mahkemeleri'ni ciddi ciddi kurmayı düşünmüyor bu ülkede. fakat kendi çapında, zamanın şartlarını göz önünde bulundurup bu mahkemelerin ne amaçla kurulduğunu anlatmaya çalışanları böyle iğrenç demagojik biçimde itham etmek olsa olsa kaypaklık ve terbiyesizlik olur. tutturmuşsunuz statükoculaaaaar, yine adam asmaca oynamak istiyorlaaaaar bilmemne. herkesi osman pamukoğlu yaptınız mübarek, otoritesiniz anasını satayım. adam öldürmenin neresi meşrudur ki? istiklal mahkemelerinde de kim bilir kaç tane masumun canı gitmiştir. fakat size okullarda tarih derslerinde tarih ezberlettikleri için sadece, ne demek olduğunu bilmiyorsunuz işte. ben "ama zamanın şartları gak guk" demiyorum bu konuda, kötü yanları varsa vardır, ders çıkarırsın tekrarlamazsın. ha bu ülkede geçerli değil bu, kendi başbakanını astı önce, sonra kendi gençlerini, sonra kendi aydınlarını öldürdü, en son kendi insanını yaktı! tabii insanlar görmek istediklerini görüyor bu ülkede, bazılarının da işine gelmez, sivas'ta yakılanları görmez. demokratik kesiliyorlar ya bunlar başımıza sonra, ben ona yanıyorum en çok. ciğeri beş para etmez herifler işte. bu arada, istanbul'un işgalinde kaç kişi öldürüldü ya? yazık değil mi onlara hı? pardon işgal değildi o, fetihti değil mi?
o eski devirleri arayanlar, statükocular ağlayadursun. ben gülmeme bakarım. son çırpınışlarınız. artık ne istiklal mahkemesi "hayali" kalıyor ne de darbe. hadi gülüm hadi. yazmaya devam...
bu arada o iftira attığınız şeyhler de ilerde sizden hesap elbet sorarlar. selamımı söylersiniz.
buna karşı çıkarken osmanlı döneminde uygulanan kanunları savunan tipleri görünce dellendiren mahkemeler.
ya anlamıyorum mal mısınız, malak mısınız, cin olmadan adam mı çarptığınızı sanıyorsunuz yoksa göt olmayı mı seviyorsunuz, adam sanki osmanlı döneminde insanlar idam edilmiyormuş, herşey güllük gülistanlıkmış, diktatörya/monarşi yokmuş da sanki atatürk gelince bunlar ortaya çıkmışmış gibi konuşmuyor mu, nah böle budaklı meşe odunuyla kafaya kafaya vuracaksın açılacak o iki gramlık beyninin nöronlarının sinapsları, veri transferi sorunsuzlaşacak.
yahu valla, sen şimdi bunu eleştirince benim sana "vay anunagoyum ne demugratig adam" diyeceğimi falan mı düşünüyorsun?
isin komik yani istiklal mahkemleri 600 yillik kemiklemis arap statukoculari yikmistir.
isin daha ilginc yani radikal islam denen canavara karsi ataturk disinde suana kadar zafer kazanan olmamistir.
fransiz devrimi dusunununce istiklal mahkemeleri fazlasi ile demokratik.. sonucta devrimlerde ulkeyi yikmaya calisanlar yargilanir ve diger tarafa gonderillir.
istiklal mahkemeleri bir din elden gidiyor deyip binlerde kele alan o vahsi insanlari subyanci seyhleri ulkeden silmis.. ve bize daha guzel bir gelecek saglamistir.
devrimi saglayan statukoyu silen istiklal mahkemleridir. gerektigi yerde tekrar gelebillir.. bu ulke sonuna kadar demokrasi ile yonetilecektir.
şer'i sistemdeki hukuk biçimine göre adam asmak(kafa kesmek) idam vs... en son çare idi. istiklal mahkemelerinde daha mahkeme yapılmadan darağaçları kurulmuştu bile. insan asmak tavuk kesmeye benziyordu asılanlar ise o ülkenin medrese alimleriydi yani şimdiki üniversite profesörleri gibi...
seri hukuk bicimine gore idam asma kafa kesme son caredir.. zaten araplar olsun osmanli olsun bu careyi kullanmistir.
binlerce aleviyi gozunu kirpmadan kesen bir osmanliyi dusununce.. bu adamlara cennet bileti kesilmesi guzel olmustur. orada zaten tomurcuk goguslu huriler beklemiyor mu cocuksever seyhleri : )?
tabii şerii hukuk biçimine göre insanlar süperdir, herkes kardeştir, böyle idam son çaredir, zati en demokratik hukuk biçimi şeri hukuk biçimidir, valla insan fıtratına en uygun ya hani o bakımdan. ama tabii aleviler vardır, siktiret onları onlar insan değildir, şeyhimizin verdiği şeri fetvaya göre kadınlarına tecavüz etmek mübahtır mesela alevilerin.
tanım: işte herkes eşittir ama müslümanlar daha eşittir, daha demokratiktir, o yüzden kötü olan mahkemelerdir. kahrolsun demokrasi düşmanı kemalist statükocu erkenekon. evek!
edit: zati bunlar siyonist mason darwinist atayık! evek o yüzden işte!
savunulacak hiç bir noktası yoktur. tarih eleştirilecek olayın mevcud durum ve ahvallerini göz önünde bulundurularak düşünülür. medrese alimlerine ağlayan götler, kurtuluş savaşında bu memleketin insanı niye can verdi onu bi düşünsünler.
bir örnek ;
'' peygamber soyundan geliyor diye arapları kayıran bir toplum düşünün ve bunu topluma empoze eden medrese şeyhleri yani o zamanın üniversite profesörleri. ''
bu memleketin insanı, kendi benliğini kazanmak için ölmüştür, sizlerin cahil, zamanın ötesinde kalmış, kendi kafasına göre din üreten şeyhlerinin eteğini öpmek için değil.
ilk başta gerekli olan asker kaçağı vatan hainlerini cezalandırma görevini yerine getirmiş, sonra kaldırılması gerekirken herkes tek tip olsun diye cezalandırdığı vatan haininin kat kat fazlası sayıda mahkeme yetkilileriyle aynı düşünceyi paylaşmayanları cezalandırmış türk tarihinin utanç kaynağı mahkemelerdir.
--spoiler--
dünyadaki devrim mahkemeleri içinde en adil hüküm verdiklerini ve yasalara en çok bağlı çalıştıklarını ve az kıyıcı olduklarını söyleyebileceğimiz istiklal mahkemeleri, türk devrimi'ne, rejime karşı koymak isteyen her gerici ve olumsuz girişimi sert şekilde bastırmış, hiyânet-i vataniye, casusluk, karşıdevrimci ayaklanma, siyasi suikast gibi önemli davalar yanında eşkiya, şehir kabadayılığı, yolsuzluk ve rüşvet suçlarına karşı amansız bir çalışma göstermiştir.
istiklal mahkemeleri, ergün aybars, 1975
hükme bağladığı suçlar ;
Vatana ihanet, ayaklanma
Casusluk
Bozgunculuk ve aleyhte propaganda
Görevi kötüye kullanma
Halka eziyet ve baskı
Asker ailesine saldırı
Tekalif-i Milliye'den mal kaçırmak
Cinayet
Düşman işgalinin yarattığı koşullardan istifade edip kanunsuz hareketlerde bulunmak
Düşmana yardım ve düşmanla işbirliği
Düşman ordusununa katılmak
kuruluş nedeni
Yunan ordusu karşısında asker kaçakları sebebiyle düzenli bir ordu kurulamıyordu. Karşılarında duracak bir güç olmadığından Yunan ordusu hiçbir direnişle karşılaşmadan ilerleyebiliyordu. Halife ve saltanat propagandası yapanlar halkın milli direniş kuvvetlerine katılmasını olumsuz etkiliyordu. Cemiyet-i Müderrisin, Kuvayı Milliye için ölüm fetvası yayınlamıştı. Bu fetva, Yunan uçakları tarafından Anadolu'ya atılıyordu. Asker kaçaklarından meydana gelen çeteler köy ve kazaları soyuyordu.
Büyük Millet Meclisi tarafından 29 Nisan 1920 tarihinde Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkarılmıştı. Bu kanun cürümleri ve vatana ihanet niteliğindeki suçları önlemeye yeterli gelmemişti. ihtilal ve savaş koşullarında sivil mahkemelerin ve harp divanlarının çalışma usulleri bir caydırıcılık unsuru taşımıyordu. Kanunsuzlukların önüne geçilemiyor en önemlisi hem Yunan ordusunun Anadolu'daki ilerleyişi karşısında düzenli bir ordu çıkarılamıyor hem de asker kaçakları çeteler oluşturarak soygun yol kesme gibi suçlar işliyor ve iç isyanların insan kaynağı oluyordu. Asker kaçağı yakalansa bile cephede ölmek yerine hapse girmek daha çok işine geliyordu.
--spoiler--
tarih bunu böyle yazıyor, siz götünüzü yırta durun.
demokratik hukuk biçimi diye bir şey olduğunu öğreniyoruz.
kara avrupası hukuk sistemi demek isteniyor galiba... neyse.
şer'i hukuk içindede olsa cermen hukukuna görede olsa neye göre olursa olsun zulüm meşrulaştırılamaz.
o devrin alimleri yani bu güne kıyasla profesörleri daha yargılanmadan idam kararları veriliyorsa hangi sistemde olursa olsun bunun adı zulümdür.
cumhuriyet sistemi elbette iyidir. demokrasi süperdir. ben burada size rahatça bir şeyler yazabiliyorsam sizde tahammül gösteriyorsanız o demokrasi işliyor demektir. derinlere inmiyorum, inmek istemiyorum, ,indikçe yanlış anlayıp saçmalıyorsunuz iki cümlelik entry yazmaya mecbur kalıyoruz...
Ülkedeki yobazliboş patlaması sonucu duyulan ilginin ,600 yıllık islam rantçısı sefasını iki üç senede yokoluşun eşiğine getirdiği için,korkusunu yenmek için ardarda entry düzen şeyhçi yavşakları ürkütmüş paniğe boğmuş mahkemelerdir.
sekulerlik gelicek diye altınıza öyle bir sıçtınız ki bu korkunun varlığı bile üstünüzden çıkmayacak bir lekedir.
dinci tayfanın bu mahkemelerden nefreti, o zamanın medresedeki şeyhçi korkak medrese gençlerini de darağacı tehdidiyle silah altına almasındandır, yoksa "demokratik değildi rerörerö" bahanedir.
1980 darbesinde göbek atan dinciler, bu mahkemelere nefret kusar, ironiye geliniz.
türk tarihinde gelmiş geçmiş en üstün yetki sahibi mercii olmuştur. bir padişahın bile yargısız infaz hakkı yokken, bu mahkemelerin vardı. ayrıca işleri devrim yapmak değildi, savaş zamanı düzen sağlamaktı. bunun haricinde yapılan her şey zulümdür.
yeni bir devlet kurmak için illa kendi ülkenin alimlerini asmak mı gerekir ? evet. çünkü kolay olan oydu. uzlaşmak yerine ortadan kaldırmak en iyisi çünkü.bir devlet kuruyorsun ve bu devlet laik olmalı sonuç olarak laiklik karşıtları ortadan kaldırılmalı dediler ve astılar... olay budan ibaret. savaş ortamımı evet vardı ama yapılanlar meşru değildi.
