görünürde, yunan - ermeni - bulgar vb. gibi Türk'e açıktan düşmanlık edenler baz alınsa da gerçekte, yahidi - çerkez - gürcü vb. gibi -düşmanlıklarını kamufle ettiğini zanneden- etnik, kabilevi unsurlardır. istiklâl harbinin yegâne galibi "aziz türk milletini" DÜŞMANA karşı yüzüstü bırakarak harp meydanından firar ettikleri yetmezmiş gibi, milletimizin bu galibiyetten istifade etmesini (firar ettikleri tespit edilmesin diye, yazımızı tahrif ederek) hile ve desisiseyle engellemişler, -yaban domuzu sürüsü gibi- ganimetimize çökmüş-yağmalamışlardır?! https://galeri.uludagsozluk.com/r/2339193/+
amerikan muzaharatı(manda ve himaye) isteyen kara vasıf, çuruksulu mahmut, adnan adıvar ve karısı (hatta ismet paşanın da bu guruptan olduğu söylenir?) bilahare vatanımızı amerikan-tasallutuna maruz bırakmışlardır. bırakış o bırakış?
A. Fuat Cebesoy paşaya bağlı 20'ci kolordu kurmay başkanı, Mahmud beyi hendek'te pusuya düşürerek şehid etmişler, düzce hükümet konağından, "- alo sandal(santral de diyemiyor haşlak?) biz düzce'yi zaptettik, sizde hendeği zapt ediniz?" deyu telefon açarak, hıyanetlerini son haddine vardırmaktan çekinmemişlerdir? (d)ilber hoca bir mülakatın da "- yahu o kalkışma, klanlar(kabileler) arası bir kavga idi?" diyerek, -meseleyi hafife almış- natoculara selam çakmıştır! hoce -sana itibar ederiz- lakin, hedef saptırmayı bırak; "- bu düpedüz, TÜRK MiLLETiNiN kanına ekmek doğramaktır?
- istiklâl harbimiz bitmemiştir - derken buna işaret ediyoruz?
Şehid Çocuklarından; "Hakkımız da ne konuşulduğunun hiç bir önemi yok. Bizim varlığımız -bir onulmaz- dert olup, korku saldı ise?
- bu halimizle iftihar ederiz -"
- istiklâl harbi bitmemiştir - başımızdaki 40. yıllık terör belası ve destekçileri malumumuzdur? Çanakkale de başlattığımız istiklâl harbimiz, -şanlı- Medine Müdafası ile sürmüş, Sakarya zaferi ile taçlanmıştır.
istiklâl harbi mağlupları "domuz çobanı bendeleri" - Şehid çocukları üzerine - "itini-köpeğini-maymununu!" salmış ve neticeye öyle gitmeye yeltenmiştir?
nihai zafer illaki-tabi ki "Şüheda ahvadının"dır, onun-bunun çocuklarının değil?
Boşuna havlamasınlar; "- gökten asla ve kat'a kemik yağmayacak?!."
