bazen fransız sokağında gördüğüm adam. Ona benzettim. Takıları falan satıldığı sokaklardada geziyordu.
Not:polis bile olabilir şayet ben rastladım hatta konuştuk.
bir keresinde galata kulesinde polonyalılarla viski açmıştık. gerisini hatırlamıyorum. sabah uyandığımda bilmediğim bir apartmanın merdivenindeyim. gitarım ve valizim uçurulmuş. bi arkadaşım onlara sahip çıkıcaktı ama geceleyin polis de onu beni soyuyo sandığından karakola götürmüş. neyse sabah olduğunda ordan çıktım yukarı doğru yürümeye başladım. cepte de 50 kuruş varmış. istiklalde bi su satın aldım son paramla, diktim kafaya. sonra vucüdum işlevini durdurdu. oraya bir yere yattım. birisi geldi, bir şeyin var mı hastaneye götürelim mi dedi. yok dedim sadece uyumak istiyorum. birisi geldi, niye dükkanın önüne yattın dedi. burası dükkanın önü değil yeryüzü dedim. polisler geldi, sarhoş musun dedi, evet dedim. nerde oturuyosun dedi. tabi istanbuldan 900 km uzakta oturduğumu söyleyemezdim mal mal baktım. polisler de neyse hatırlamıyosun tamam, buraya yatma diyip gittiler. galataya tekrar yürüdüm uyumak için. tam koydum kafayı, yağmur başladı. bu da böyle bir anım. ama insanlar şekilci galiba, giyimim iyi olduğu için sürekli sordular. saçı sakalı birbirine karışmış herifleri umursamıyorlar bile.
not: hikayenin devamında, iskelede uyuyorum biraz. birilerinden sigara istiyorum. birilerine akbil bastırıyorum. üsküdara gidiyorum. tam teyzeme iskelenin önündeki banka gel acil yazmamla sarj bitiyor. uykusuzluk ve aşırı yorgunlukluktan titremeye başlıyorum. bacaklarım ayakta tiremek için kırılıyor. bir yağmur da orda basıyor. ayaklarım tiremekte güçlük çekiyor. ordaki büfeciye abi su alabiilir miyim ama hic param yok diye sordum. sonra adam bi 7-8 saniye gözlerime baktı. aç mısın delikanlı dedi. ben de mahcubiyetten konuşamadım tabi. kafa salladım. bir şeyler yedim. en sonunda teyzem beni buldu, karnımı doyurdu. 200 lira para verdi. mersine geri dön dedi. ben de 2 hafta daha istanbulda kalmıştım bir şeyler bulup. sonra bi kızdan ödünç gitar alıp sokak müziği falan öyle şeyler.