özel hayatımın arapsaçı olması ve hayatımdan çıkma aşamasındaki insanın benden yapmamı istediği, zorunda bıraktığı şey ile çalıştığım kuruma en tez zamanda sunduğum çıkış isteğidir. başım dik, alnım açık. bana iş mi yok. bir kapı kapanır, bir kapı açılır.
Hiç bi garantim yok daha önce sözlü olarak denedim ama çeşitli zırvalarla, benim de hep kendimden başkalarını düşünmemden dolayı ulan adamlar zarar görmesin biraz daha çalışayım deyip devamında hergünümü işkenceye çeviren bilmiyorum dediğiniz halde o konuda en kazık işleri önünüze koyan, ne iş yaptığınız belli olmayan işyerlerine karşı hiç zaman kaybedilmeden yapılması gereken eylem.
inşallah bu hafta içinde gerçekleştiriceğim. Aç kalmak daha mutlu edebilir şu an ki durumdan.
tdk sözlüğe baktığımızda türkçe bir kelime olduğunu anladığımız, fakat ülkemizde fiili uygulamasını pek göremediğimiz onurlu eylemdir. dünyada işler farklı yürüyor:
hep böyle miydik? hayır. insanlarımızın hafızası kıt olduğu için güler ileri olayını hatırlayan pek kalmamıştır artık. ben hatırlatayım:
1991'de kurulan dyp-shp koalisyonunda, shp kadrosundan, kadın ve çocuktan sorumlu devlet bakanı olarak atanmıştı. babasının vefatı üzerine o sıralar kendisine bağlı olan çocuk esirgeme kurumu'nun başkanlığı yapan i. melih gökçek (tanıdık geldi mi?) çocuk esirgeme kurumu bütçesinden babası için taziye ilanı vermişti gazetelere. ilan verilmesini isteyen güler ileri değildi. i. melih gökçek'in bilindik komplolarından biriydi yaşanan. bugün suudi'den gelen 100 milyon doların, ayakkabı kutularının, gemiciklerin, 700 bin liralık saatlerin lafı edilemezken, o günlerde ortalık ayağa kalktı.
onurlu bir insan olan güler ileri, hiçbir zorunluluğu olmadığı halde, komploya maruz kaldığı halde istifa etti.
şimdi, izledikleri patron yanlısı, işçi düşmanı politikalarla, 301 madencinin ölümüne sebep olanlar, bir taraftan "dicle'nin kıyısındaki koyunu kapan kurt" hikayeleri anlatırken, diğer yandan makamlarında arsızca oturmayı sürdürüyor, bir de hiç utanmadan sağa sola ayar veriyorlar.
aklınca "manevi kalkınmaya" oy veren halkımıza müstahaktır bunlar tarafından yönetilmek, ahlakın bu hale düşmesi...
Bazıları için gururla yapılan eylem, bazıları için yıkım, bazıları için kayıptır. Yerinde ve zamanında olduğu sürece, meşgul edilen makamın itibarını korur. Haklıyı güçlü kılar, haksızın ise zarar vermesini önler.
istifayı mecbur kılan sebep ise vicdanla alakalıdır. istifa eden vicdanlıysa kendisini haklılığa götürecek süreci başlatmış olur ve mücadelesini verir. Şayet bu kişide vicdan yoksa tüm yüzsüzlükleriyle direnç gösterir. Bu direnci kırmak ise toplum bilinciyle alakalıdır. Toplum direnen vicdansızı istifaya zorlar. Hesap verme zamanının geldiğini ve bundan kaçamayacağını anlayan kişi istifasını sunmak zorunda kalır.
işte tüm bunlar; demokratik toplumları çağdaş düzeyde tutan, sistemi koruyan, demokrasilerde olan şeylerdir...
Bir başkaldırıdır, yozlaşan iş düzenine karşı...
çok zorlu bir eğitim süreci ardından sınava gir, 30000 kişi içinde istediğin yerde asistanlık yapma şansı elde eden sen ol. sonra göreve başla bir iş sanki seni beklermişcesine yorgunluk yığını... işe başladığında doğan çocuğun şimdi 4,5 yaşındadır. ama bölüm başkanınca yapılan mobbing zirve yapmıştır. ulan dersin....istifa etsem tekrar tus (bkz: tıpta uzmanlık sınavı) ya kazanamazsam korkusu. yerli yersiz bir fırça gelir. sen o sırada sol ana pulmoner arteri
--- spoiler ---
sol akciğerden kalbe yol alan anadamar
--- spoiler ---
bağlıyorsundur. susarsın susarsın sonra küfrü kusarsın. hoca senide ihitsasını da dııııt dıt dıt.
hoca:yarın seni burda istemiyorum
ben: sok bi tarafına ihtisasını...
diyemezsin susarsın evlisindir çocuğun vardır düzeni kurmuşsundur...
mobbing mobbing üstüne derken sen istifa dilekçesini verirsin. o alır yırtar susar odana gider yenisini yazarsın 1 ay bekletir. 1 ay sonra dolan yasal süreyle birlikte odasına dalarsın. sadece şunu söylemek için
ben: hoca artık senle değil op.'a girmek aynı asansöre bile binmem...
işte budur benim istifa hikayem :d
türk medyası tarafından "emeklilik istemek" olarak lanse edilmeye çalışılan hal. dillleri bile varmıyor durumu ifade etmeye. *
(bkz: ışık koşaner'in istifa etmesi)
bazen hayatınızın en doğru kararı.
özellikle işiniz yada birlikte çalışmak zorunda olduğunuz insanlar, sizi mutsuz etmekten başka bir şey yapmıyorsa... Hayat sanatı, gereksiz olan şeyleri hayatından çıkarabilme sanatıdır...