25. 03. 2010
şu an evimdeyim, neye üzüleceğimi bilmeden bunları yazıyorum,
yaz bakalım..
ölüme üzül,
aileni bırakacağına üzül,
üzülecek o kadar fazla şey var ki,
sen iste yeter
en güzeli mi?
ölüme bir an önce kavuş,
dua et,...
YanıLdım aLLahım yanıLdım hep böyLe kaLacak sandım
Geride kaLdı anıLar unutuLmaz yaşantıLar
Soruyorum şimdi kendime yanıyorum kendi derdime
Ne var eLimde kaLan bu dünya zaten yaLan
Soruyorum şimdi kendime yanıyorum kendi haLime
Ne var eLimde kaLan bu dünya büyük bir yaLan
ÖLmek varsaaa ölmek var-sa kadrede dert ekLeme derdine
Kaderin kader oLsun benLiğin a$kLa doLsun
ÖLmek varsa kaderde dert ekLeme derdine
PayLaş dünyayı aynı rüyayı
YanıLdım aLLahım yanıLdım hep böyLe kaLacak sandım
Geride kaLdı anıLar unutuLmaz yaşantıLar
Soruyorum şimdi kendime yanıyorum kendi derdime
Ne var eLimde kaLan bu dünya zaten yaLan
Soruyorum şimdi kendime yanıyorum kendi haLime
Ne var eLimde kaLan bu dünya büyük bir yaLan
ÖLmek varsa kaderde dert ekLeme derdine
Kaderin kader oLsun benLiğin aşkLa doLsun
ÖLmek varsa kaderde dert ekLeme derdine
PayLaş dünyayı aynı rüyayı
Soruyorum şimdi kendime yanıyorum kendi derdime
Ne var eLimde kaLan bu dünya zaten yaLan
Soruyorum şimdi kendime yanıyorum kendi haLime
Ne var eLimde kaLan bu dünya büyük bir yaLan
Soruyorum şimdi kendime yanıyorum kendi derdime
Ne var eLimde kaLan bu dünya zaten yaLan
Soruyorum şimdi kendime yanıyorum kendi haLime
Ne var eLimde kaLan bu dünya büyük bir yaLan...
çok yoruldu gözlerim artık,
sabaha kadar oturmak isterdim
doğan güneşi görmek isterdim
yaşamak isterdim
hayır, hayır
ben bunu bile isteyemem
en iyisi, ölüm
en güzeli, ölüm
ölüm ne güzeldir,
bu sana gelmişse ne güzel bir hediyedir
teşekkürler..
gidemiyorum ki
bir daha gelememekten korkuyorum
bir daha seni görememekten korkuyorum
bir daha uyanamamaktan korkuyorum
ve ben ne kadar korkağım
özür dilerim
ben gidemiyorum
ben gidemiyorum...
ölümden de korkuyorum,
ama seviyorum.
artık uyu
gözlerine kan çöktü
ellerin her zaman ki gibi çok soğuk
git ve sadece uyu
belki tekrar uyanırsın, belki de yeniden doğarsın
belki de..
evet belki de..
ölüm mü gelmiş?
peki nerde?
nasılmış?
bu kadar erken mi gelecekmiş?
niye gelmiş?
ve kimin için gelmiş?!
şurda oturan mavi gözlü kız için gelmiş,
şurda bak ağlayan, gördün mü?
yüzü bembeyaz olan, güneşte duramayın..
ve hep acı çeken o mavi gözlü kız için gelmiş...
o mavi gözlü kız için..!
gözlerin bıktı artık senin ağlayışlarından,
kalbin ise nefret ediyor senden
bu kadar onu kırdığın için
ve zihnin o seni sevmiyor
git diyor, git
ölümünü düşün diyor
ölümünü!
süresiz çaylaksınız. bir daha hiç yazar olmayacaksınız.
hadi şimdi ağla ece,
şimdi üzül ece,
şimdi git ece
yine sus ece,
yine sus ece...
ve şimdi öl ece!
Ey hüzünlü ruhum.
ihtiyar budala.
Kanının kanatlarında hırçın bir kıvılcım yanardı,
Umudun mahmuzu yavaşça dokunsa şaha kalkardın.
Ey şimdi her adımda derin derin soluyan hasta
işe yaramaz beygir
Uzan olduğun yere dayanmasını bil.
Sönmeyen yanı var mı dünyanın...
Ruhum, acılarını örtün.
Ağır mermer tabutlarda uyanacak zamandır.
Yenilmiş yaralar içindesin kocamış bunak
Artık ne kavganın tadı
ne de aşkın dinmeyen fırtınası ulaşmaz sularına.
Elveda kavalın türküsü
Flütün iççekici elveda
Somurtkan ve karanlık kapılarımı çalmayın artık
Ey hazların derinliği duyumların ateşi elveda..
Ruhum sevgili baharının bitti.
O çılgın kokuların tükendiği zamandır..
Ayaklarımın altında yusyuvarlak dönüyor dünya
Issız dağların karlı ağzında donmuş bir yolcu derinlere kayıyor
Geçmişin titreyen eli sazdan örülmüş rüzgarlı kulübesi
Gerek yok sığınmaya
Ey her solukta gövdemi yutan zamanın muazzam ürperişi
Ruhum dünyanın çığlarını çağır.
Seni sarıp döne döne götürecektir zaman.
--spoiler--
ölüm, nereden ve nasıl gelirse gelsin, silahlarımız elden ele geçecekse, savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve başkaları savaş ve zafer naralarıyla ve de makineli tüfek sesleriyle cenazelerimize ağıt yakacaksa, hoş geldi, safa geldi.
--spoiler--
ben ölürsem gece akşamüstü ölürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birdenbire karışır
Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde bir pazar sabahı
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Her şeye yeniden başlar.
bütün ümitlerinizi alabiliyorlar tek bir sözleriyle,
kim olduğunuzu bilmiyorlar...
karanlığa doğru git karanlık kız,
karanlığa...
sen ancak orda mutlusun ve orda huzurlusun.
yalnız kal güçlü kız,
yalnız...
sen ancak böyle mutlusun ve böyle huzurlusun!
en güzel hüzünlü gözler seninkisi
en güzel mavi gözler seninkisi
ve ölüm, ölüm en çok sen de güzel ve değerli...
hadi ayağa kalk savaşçı kız!
hayata karşı durmaya çalış...
biliyorum, başaramayacaksın..
ama söylüyorum işte
belki de vicdanımı rahatlatmaya çalşıyorum
üzgünüm...
ve şimdi ise gerçekleri hissettiklerimi söylüyorum;
bu gece o güzel gözlerini kapat
ve hiçbir şeyi düşünmeden uyu, ölüme ve gerçek var oluşa...
o güzel gözlerinden yaşların akmasını istemiyorum
buna izin vermek istemiyorum..
en güzeli ölüm!
en güzeli gözlerin!
bugün ilk sorumsuz davranışını gerçekleştir
bırak, kimseyi düşünme!!
bugün ilk defa insanları üz!
ve bırak git,
git ama içindekileri söyle
yeter ki hissettiklerini söyle!
her şeyden değerli olan hissettiklerin..
saklanma, sevdiğin karanlık köşene çekilme!
o güzel parlak yüzünü saklama
seni iyi tanıyorum
çünkü sen bensin, en yakınımsın, en güzelisin ve en safısın
artık güvenme şu insanlara
bırak lütfen ve üz onları seni üzdükleri gibi
üz ki sen öldüğünde onlar üzülmesin
senden nefret etsinler, sevmesinler
ve onlar üzülmesinler
'sen nasıl birisin?'
ölüm bile gelmişken yanına
neden şu insanları düşünürsün?!
neden şu insanlara değer verirsin!?
ölüm sana yakışıyor
o hüzünlü bakışlarına..
en çok da buna üzülüyorum
o mavi gözlerini bir daha göremeyeceğimden
ama sen yeter ki mutlu ol!
ve git...
ölüm sana yakışıyor
o saf ve temiz yaralı kalbine
en çok buna üzülüyorum
kalbini kırdığıma...
ve ölüm en çok sana yakışıyor...
bu şehirde, bu gece sessiz çığlıklar yükselecek
dev feryadlar inleyecek ve duyulacak
sen, sen kanatsız melek!!
sakın arkana bakma ve üzülme..
sadece git!
bu insanlardan uzağa, çok uzağa!!
ve ölüm en çok bu kıza yakışıyor,
hüzünlü bakışlarına ve yaralı kalbine!!
hepiniz yalanlarınızla yaşayın
hepiniz bir kez daha öldürün beni
öldürdükten sonra gülün
çünkü duymak istiyorum
o güzel kahkahalarınızı
bir gün gelecek
ben de size güleceğim çünkü
ama ben gözyaşlarımla güleceğim size
acıyarak dökeceğim gözyaşlarımı
işte o zaman anlayacaksınız
kim olduğumu..
07.09.2009
bekleyişlerinizin sonu hep hüsran olacak artık bunu çok iyi biliyorsunuz. yenik bir kızsınız hayata karşı sadece gözyaşlarınızla varsınız, hayata karşı söyleyemediğiniz düşüncelerinizle varsınız. o birileri hep engel oluyor size bazen üzüyor bazense hiç acımadan kırıyor. ama siz alıştınız acı çekmeye, gözyaşı dökmeye. insanlar sizi anlıyorum dedikleri zaman gülüyorsunuz ama gözyaşı dökerek gülüyorsunuz. çünkü sizi kimse anlayamaz, sizin ne düşündüğünüzü kimse bilemez. ve bu insanlar sizi anlıyorum diye ortaklıklarda geziyorlar. belkide en çok buna üzülüyorsunuz.
sizi yenik olduğunuz halde ayakta tutan kim? kim size dayanma gücü veriyor? ve kim size bu kadar büyük bir sabır veriyor?
ölüm size çok yakın!