ne yapıp edip, devlet bahçeli'nin seçim otobüsünün tepesinden attığı o kutsal urganı bir yerlerden bulup, tez zamanda kendisinin üzerine fırlatacağım kişidir. Eminim kendisi, o ipi otobüs aşağısında kapışan kalabalıktakiler kadar sevinecektir. * Herşey bir yana, sırf "ceket"in olmazsa olmaz yer işgal ettiği moda tarzından ve bunun getirdiği orjinallikten dolayı şükelayı hak eden yazardır.*
çok zorlayıcı açıköğretim derslerine çalışırken kafası karışmış. ne yapsam ne etsem de kendime malzeme çıkarsam diye sağa sola saldırırken üşenmeden yüzlerce entry okumuş sonra da analiz etmiş sayın istenmeyen kişi.
şimdi bebeğim, ben senin entrylerini okumadım. okumayı da düşünmedim çünkü terler ve sıkılırdım. sen de benim sıkılmamı istemezsin biliyorum. fakat okumak kadar okutmak da önemlidir. ben sana bir şeyler okutabilmişsem ne mutlu bana. en iyi ihtimalle sıradan ve basit bir ton şeyi okuyacağına daha güzel şeyler okumuş olman bile benim için önemli. sıkılmadan okuyabilmen de benim marifetim olsa gerek. bak bunu bir düşün mesela -oh yeah.
gönül isterdi ki sana hikayeler anlatayım, sen uyurken başında masallar okuyayım. bu kıssalardan hisseler çıkarıp seni zengin edeyim. borsalarda dört nala koşturayım seni ama ben böyle zenginliklere tamah etmem, cash çalışır bu müessesede. ya bak gene ruhsuz kişiliğim peydah oldu bu kelimeleri yazarken sana. işte ben böyle boş beleş bir adamım. tek cümlede nasıl da kendimi ele verdim değil mi bal peteğim? oysa ki kendi huysuz ve küçük egonu ortaya meze etmeseydin seni hiç tanıyamayacaktım, çok üzülürdüm. şimdi varlığınla şenim, her zaman da beklerim. şimdi sınavlarında başarılar diler alnından öperim. elma şekerim benim.
#5241619 nolu entry'de görüldüğü gibi zırt pırt, ulu orta yerde kocaman ya.rrağı olduğunu dile getiren yazar. abi adam sapık. Dün gece özelden sardı bana yok 16 santimmişte falan filan. n'apim abi, bir yerimize mi sokalım.
buraya yazı yazmam konusundaki uyuz tavrını tahmin ettiğimden ötürü hazır o çaylakken ben nickaltını doldurup, ismini sol frame'lere taşıyayım. o da cevap versin ancak duyulmasın. ters abi bu adam ters. lan bi insan ne desem bozmaya calışır mı oysa ki ne kadar hassas bi yüreği var o taş gibi görüntüsünün altında. ** öyle uzun yazıyor ki kim okur bunun yazdıklarını diyordum. varmış lan. şahsen ben ilk üç kelimesinden sonra, tek cümlelik bakınız okumanın verdiği ürkek tembellikten ötürü, oof diyip sıkılıp bırakıyorum. okunmaz ajan yazma. yazma.
sanırım beni akıllı zannediyor ya da zır deli. lan ikisi de degilim lan. senden daha az zeki senden daha fazla akıllıyım. bak tam paradoks senlik işte.
bu arkadaş gözden kaçmayacak kadar tuhaf, görmezden gelinecek kadar doğal. ne kadar uzaksa o kadar yakın, ne kadar acımasızsa o kadar hoşgörülü, ne kadar bilgiliyse o kadar cahil...
aç da bir bak o içine aç da bir gör.
anlayanlar anlamıştır, diğerleri için yapacak bir şey kalmamış zaten.
tam bir nickaltı yalakası olarak görünüyorum di mi ajan yine de bu olmadan bitiremeyceğim, benden sana gelsin.
(bkz: hoş sohbet uuser) *
mahsustan yapıyor. anladım şimdi, sürekli çaylak cezası alarak kendisine bir hava katıyor. *
üçyüzyetmişsekizinci kez çaylak olmuş altıncı nesil sözlük insanı. *
izmir sahilinde ilk kolayı bana ikram eden paşadır. bilmiyorum içine ne atmıştı sırf o yüzden içmedim. * aslında paşamızı sevdim ellerinden öpüyorum ve onu rahatta dinliyorum.
her ne kadar; "nick altıma girmeyin oğlum" tarzı tümceler kurduysada, cesaretimi toplatıp giriyorum hacı bu seferlik görmezden gel.
kendisiyle asırlardır beklenen izmir merec ül bahreyn zirvesinde tanışma fırsatım oldu. bakın fırsat diyorum nitekim adam gibi bir adamı tanımış oldum.
öyle bir yapısı varki bu adamın, sanki içinden şehirler geçiyor, inmek için durma düğmesine basıyor ama indiren yok, sürekli 4. viteste gidiyor ve şunuda ekliyor; "5. vitese takarsam kimse durduramaz beni" hakkatende öyle.
ağzından çıkan her tümce kurşun kadar ağır ve bir o kadarda içten. o anda ne hissediyorsa çekinmeden söylemesi en büyük özelliği. sevdik kendisini.
zirve sonunda, türkkahvesitadındanescafe ile şu diyalog geçti zat-ı muhterem hakkında;
s; baba, istenmeyen adam hakkında ne diyorsun?
t; valla harbi adam ne yalan söyleyim.
s; aynen abi.
başarılar diliyorum kendisine, sağolsun, varolsun.