yok yok persona non grata olmayı kastetmiyorum. burada kastım testis ağırlığı ile dikkat çeken istenmeyen adam kişisi. o istenmeyen adam ki ayarın tanrısı lakabını köküne kadar, dibine kadar, yüreğinin götürdüğü yere kadar hakeden biridir.
dar çerçevede birinin ya da birilierinin yakınlarında bulunması istenmeyen kişidir. geniş çerçevede ise isminin, hayalinin, gölgesinin ve hatta imasının bile hissedilmemesi istenen kişidir.
şimdi bu tür bir adam olmak için öncelikle yapmanız gerekenler:
#1 bir kişiyi ya da grubu hayal kırıklığına uğratın.
#2 sözlerinizi yerine getirmeyin
#3 saçma sapan hareketlerde bulunup o insanları rezil edin.
#4 kendiniz olmayın hiçbir zaman rol yapın.
#5 kişinin hayatına kastedecek şekilde vurdum duymaz olun.
#6 kişinin ya da grubun neye hassasiyeti varsa sürekli orayı kaşıyın tartışma çıksın, adınız kavga ve tartışmayla eşleşsin (klasik koşullanma)
#7 karşınızdakinin duygusal durumunu hafife alın, üzülmenin gereksiziliğinden dem vurup kafa şişirin
#8 değer verdiği her şeyi yozlaştırın.
#9 yüzeysel olun
...
diye devam edebilir bu yapılabilecekler.
tüm bunları ya da bunlara benzer hareketleri sergilemediğiniz halde istenmeyen kişi iseniz sizin sorununuz galiba biraz duygusal. şimdi gelelim asıl meseleye; baklayı ağızdan çıkaralım. neden birisinin eski sevgilisi oldunuz? neden bir anda istenmeyen kişi durumuna düştünüz?
hem de hiç haketmediğiniz halde...
siz hayatınızda hiç beni neden seviyorsun diyen bir insan tarafından azarlandınız mı? sevdiğinizi geri döndürmeye çabalarken içinizi en çok acıtan cümleleri kuran kişi sevdiğiniz kişi mi?
seni hayatımda istemiyorum diyen bir kişi ne demek ister?
bence; adın da dahil olmak üzere seni hayatımdan tamamen çıkarmak istiyorum. şarkı dinlerken o şarkıyı beraber dinlediğimizi unutmak istiyorum. herhangi bir şekilde hayalinde bile var olmak istemiyorum. kendini damat olarak hayal ettiğin düğün gecende yanındaki o beyaz gelinliğin içindeki ben olmak istemiyorum. çocuklarının annesi, hayatının yol arkadaşı olmak istemiyorum. hastalandığında baş ucunda durup iyileştiğinde yanında olan ilk kişi ben olmak istemiyorum. her şeyiyle yalnızlık kokan bu dünyada elini tutmak istemiyorum. öldüğünde arkandan yas tutmak istemiyorum, anılarınla var olacak şu kısacık hayatı8mda kokunu bile duymak istemiyorum. gölgen dahi hayatımda bulunmasın istiyorum.
şimdi bunları diyen bir kişi gerçekten kalbiyle bunları söylediğinde hissetmez misiniz? hissetmezseniz bunları söyleyemeyeceğine inanmaz mısınız? üzülmez misiniz? bir başkasına yar olduğunda ki eninde sonunda olacaktır -olması acıdır ama olmaması daha da acıdır- üzülmez misiniz kendinize. ediz hun'la hülya koçyiğit'in samanyolu filmini hatırlayıp kahrolmaz mısınız? şu kısacık boktan hayatınıza renk olmadığı için hayıflanmaz mısınız? çocuklarının olduğunu duyduğunuzda ne düşünürsünüz? hala onu düşünür müsünüz? istenmeyen adam değil miydiniz siz?
her şeyi birkaç dakikalık zevki için yaşayan insanlardan olmadığınızı bilmenize rağmen ya öyle birine gider de bilmezse diye dertlenmez misiniz? istenmeyen adam olsanız da onu istediğiniz için beklemez misiniz?
siz bir kişiye yardım edememek nedir bilir misiniz? çevreden dolayı engellenmek değil bizzat yanında omak istediğiniz kişi tarafından. adama koyar dostum bu... içerlesen de bir boka yaramaz. hala içini rahatlatmak istiyorsun diye zan altında kalırsın? içini neden rahatlatmaya uğraşasın ki? hata mı yaptın sen istenmeyen adam? eğer yediysen bir halt ve farkında bile değilsen var ya allah seni nasıl biliyorsa öyle yapsın.
...
...
...
o değil de ne anlatsam ne şekle girsem faydası olmuyor.dinlemeye hazır kulak yoksa sen istersen bir ömür seslen.