angut ogrenci sorusu. basla evladim basla. ama bu ogrenci her sinav oncesi bunu istisnasiz sorar. "ulan ya baslayamassak, gote gelmeyelim haci" diye mi dusunur naapar anlamam. ayni hocanin ikinci sinavinda yine sorar, sonra ucuncu sinavda yine sorar. kelimeyi sahadet gibi tekrarlar durur.
manyak bir hocanın "sırayla yapın ulan soruları", "yapamıyorsan da yaz sorunun numarasını yanına da tahmini boşluk bırak, aklına gelirse yazarsın" **** diktesinin tüm öğrenci neslinde açmış olduğu derin yaradır.
o gün bugündür her tırsık öğrenci bu soruyu sorar.
"evet" diye cevplanan sorudur her zaman.
ama daha ilk soruda takılmış gariban öğrenci o panik içinde her zaman sorar bu soruyu.o bakımdan biraz üzer insanı. "yazık" hissi uyandırır.
üniversitede pek bir fark oluşturmayan soru. her sorunun kağıdı ve cevap yeri altında. ayrıca soruların da boru gibi olması durumunu da göz önünde bulundurunca uzun zamandır duyaadığım bir laf .
bu soruyu soran öğrenciler birde hoca sınav kağıtlarını dağıtmadan önce "hocam kaç soru sordunuz" gibi bir anlamsız soru daha sorarlar...Hocanın cevabı ise "kağıtları dağıtınca görürsün" olur genelde..
duyulması, sabah vakti köy yerinde horoz sesi duymak kadar sıradanlaşmış sorudur. hatta bu soru duyulmadan soruları çözmeye başlayamam. bir nevi başla işareti;
hicbir zaman demode olmamis soru... eninde sonunda hocanin biri delirip : " cevapla lan mına kodumun cocugu " diyecektir ve bu soruda tarihteki yerini alacaktir...