az önce açılmış tırt başlıklara bakarken aklıma gelen cümle. yazılanlara baktıkça yazanları gördüm. hepsi kelimelerden oluşuyordu. sanki bir anda gözümün önünden akıp giden semboller gibiydiler; anlamsız ve benim için hiçbir şey ifade etmeyen. bir an için onları anlamlandırmak istedim. başbaşa bir yemek yemek, bir ortama sokmak , yaşadıklarını hissettirmek istedim. tanımadığım insanların iyiliğini düşündüğüm için bir an durdum ve ne kadar da iyi bir insan olduğumu düşündüm.
sahip olmak istedikleri hayatı bir günlüğüne de olsa onlara sunmayı düşündüm. hangisi olacağının önemi yoktu zira herhangi birinin bunu reddebileceğini düşünmüyordum. belki martin eden gibi hissedeceklerdi günün sonunda. sınıf atladıklarında , peşinde koşacakları bir hedef kalmayacaktı. işte o anda vasıfsız oldukları gerçeği kaybedilen hedefin ardından iyice belirginleşecekti. belki de jean valjean misali kendi yataklarından daha rahat bir yatakta uyumakta zorlanacaklardı. benim ergonomik dizaynlı yatağımda rahat edemeyip, yayları eskimiş yataklarına koşacaklardı. bunların hepsi olası geleceğin tasvirinden ibaretti, gelecekten bugüne projeksiyon tutmaktı en fazla.
istediğim zaman benle yemeğe çıkmaya hazır o kadar çok yazar var ki...bunların çoğunun güce tapması, paraya tamah etmesi beni rahatsız ediyor, bu tarz insanlarla aynı havayı solumak istemiyorum. güzellik de bir yere kadar... yine de istediğim zaman her şeyi elde edebileceğimi bilmek hoşuma gidiyor. siz bilmezsiniz ama insanın bunu bilmesi bile hayatı güzelleştiriyor.
sözlükte sevgilisi olan yazarların sinirini kaldıracak türden bir iddiadır.
muhtemelen yaşamının %70 civarını bilgisayar başında masturbasyon yaparak geçiren hiperaktif ergen bünyenin hayalgücüyle sivilcelerinde bulunan irinlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir ifrazattır.
bu laf yanlışlıkla karşımda dile gelse, öyle bir fantastik döverim inanamazsınız.