istediğim bölümü okuyabilmek için 2 bölüm terk ettim. Tabi komşu teyzelere sorsak vah vah! Çekiyorlar halime, ben de olur mu tombişler tüm bunlar ileride ah ah! Dememek için deyip gülüyorum. Bu süreçte beni yoran tek şey açıklama yapmak oldu; amcama, halama, dayıma, teyzeme, komşu kızına, arkadaşlarıma, kuzenlerime,arkadaşlarımın arkadaşlarına, düğünlerdeki teyzelere, bakkala, annemin arkadaşlarına, ablamın eşinin amcasının kızına ve son olarak kapıcı Veysel'e, şaka, yani kısacası hayatıma giren, hayatımda hiç yeri olmayan bu kim ya! dediğim insanlara dahi açıklama yapma mecburiyeti beni çok bunaltmıştı. Onun haricinde risk alabilmek ve bunu başardığımı görmek her şeye değerdi. Haydi O zaman eller havaya, hayat sevince güzel, sevince tatlı günler, bir kuşu kelebeği bir taşı sevin yeter dındındın...
türkiye şartlarında merak ettiğim konudur. etrafımda genel manada kimse okuduğu bölüme isteyerek gelmemiş. gerek para kazanma kaygısı, gerek toplum baskısı, ya iş bulamazsam düşüncesi ile hiç istemedikleri bölümlerde okuyorlar buna bende dahil.
peki bu öğrencilerin başarılı olması beklenebilir mi?
yada şöyle söyleyeyim ne olacak bu gençliğin hali?
işsiz olmak, istemediğin bölümde okumaktan daha zor.
ben istediğim bölümde okudum ama keşke babam biraz fırça atsaydı da iş imkanı olan, mayışı güzel bir bölümde okusaydım. eğlenceli bi okul hayatı geçirdim, kafa dengi bi ev arkadaşım oldu, çok güzel anılar biriktirdim.
şimdi okul zamanlarını düşününce pek de pişman olmadığımı fark ettim. öğrenciliğin tadı bambaşka lan. mümkün olduğunca iyi zaman geçirmeye çalışın. okul hayatı sıkıcı gidiyorsa okul dışında bir hayat kurun kendinize. imkanınız varsa da istediğiniz bölümde okuyun. ilerde işsiz kalırsanız da benden bilmeyin.
istediğim bölümü bulana kadar bir kere üniversite değiştirdim. türkiye şartlarında deli gibi sınav kasmaktan başka bir bok öğretilmediği için insan ne istediğini de bilemiyor artı olarak yeteneklerini de keşfedemiyor hatta olan yetenekte default sistemde köreliyor.