Hristiyan sporcuların sıklıkla yaptığı eylem. ama asla kaybedince yapılmaz bu eylem veya isanındır, babanındır oğlundur kutsal ruhundur adı anılmaz. Oyunun kazanılması gereken hareketi tanrı/isa vs yaptırmıştır bir çok zaman, ama topu elimden kaçıran adam asla "tutttuydum da isa/allah müdahale etti kaçtı" denmez. Çok saçma değil mi?
Ya da aynı dine inanan insanlar arasındaki müsabakalarda bu olay çok adaletsiz olmaz mıydı?
el önce başa, sonra göğüse, ardından önce sol, sonra sağ omza götürülür. baştayken baba, göğüsteyken oğul, soldayken kutsal ruh, sağdayken adıyla denir, amin de denir ardından tabi. *katolik ve kadim ortodokslarda ** böyledir, diğer ortodokslar *** önce sağ, sonra sol omza götürerek yapar. anlamı haç'ın bedene mühürlenmesi, kişinin tanrı'nın kutsallığıyla dolmasıdır. genelde yusuf yusuf durumlarında, şükretme ihtiyacı duyulduğunda ve dua sonrasında yapılır.
edit: protestan geleneğinde yoktur, sadece katolik ve ortodoks mezheplerine özgüdür.
ortodoks mezhebinde, sağ elin sol üç parmağı bir araya getirilir, bu, üçlü birlik inancını temsil etmektedir. yukarıdan aşağıya ve sağdan sola olarak yapılır, katolik tarzında ise sağ el açık tutularak parmaklar birleştirilir, haç sağ tarafta bitirilir, beş parmak, beş yarayı sembolize eder. protestan inancında ise, genel olarak yer bulamamış olsa da, sakıncası yoktur.
erken isa mesih inanlilarinin, roma devleti zulmune maruz kaldiklarindan inanclarini gizli yasiyorlardi. bu istavroz cikarmada kendi aralarinda bir tur gizli parola idi. gunumuzde ortodoks ve katolik ler arasinda bir rituel halini almistir.
istavroz, kelime itibariyle haç demektir ve dilimize Yunanca'dan girmiş bir kelimedir. Latince ise haç işaretinin karşılığı 'Signum Crucis' dir.
Hristiyanlar tarafından erken dönemlerden beri kullanılan en önemli sembolik ritüellerden biri olan haç çıkarma Doğu (Doğu/Kadim Ortodoks) kilisesi ile Batı (Katolik/Protestan) kilisesi arasında bazı farklılıklar arzetmektedir.
hristiyan olmasam da bazen yaptığım harekettir. neticede isa bizim de peygamberimiz. böyle yaparak hem has anadolulu ortodoks ecdadımı hatırlıyorum, hem de azize meryem'i asla kaybolmamış masumiyetiyle yad ediyorum. günümüzde meryem ana masumiyetini taşıyanlar o kadar azaldı ki bu durum normal bir şey olması gerekirken artık bir erdem hâline geldi.