istiklal caddesinde galatasaray lisesine gelmeden az önce sol tarafta 5 katlı bir binadır istavrit. eskiden en alt katında kitap ve albüm satılır, üst katlarının tamamını kaplayan kafede keyif yapılırdı. geçen yaz en alt katını da kafeye dönüştürüp, iç dekorasyonda menüde falan değişiklikler yapıp iyice şık bir mekana dönüştürüldü.
içinde çalışmış ya da biraz vakit geçirip ortamını tanımış olan herkes için bir kafeden çok fazlasıydı.
ta ki dün sabah saat beş buçuk sularında başlayan ve nereden çıktığı henüz anlaşılamayan yangın bütün anıları kavurana kadar.
gece kesilen elektriklerin gelmesini saat 5e kadar bekledikten ve geldikten sonra şalterlerin kontrollerini yapıp kafeyi kapatıp çıkan elemanın arkasından üç belediyenin itfaiye birimlerince zor söndürülen yangının neden çıktığı henüz araştırılıyor.
oysa bir şey olmasın diye beşe kaar öyle oturup bekleyecek kadar çok severdik biz istavriti.
ha, sahibine koyar mı? sanmıyorum, aynen yeniden yapılır ama anılar yandı işte... yaşanan ne kadar şey varsa tutuştu.
kim bilir, belkide hepsini geride bırakıp yeniden başlamak için bir işarettir bu istavrit ahalisine...
istiklal'de geçen koca bir günün ardından, eve gelip sözlükten öğrenilince daha bir iç burkan yangın. oysa o kadar anının yandığı yerin önünden geçip orda olmadığını farketmemişim bile.
istavrit de çok koydu ama bir gün nevizade, akdeniz falan yanarsa aynısı yapılana kadar ağlarım valla.