"how to lie with statistics-istatistikle nasıl yalan söylenir" diye bi kitap okumuştum.şöyle bişiy vardı:
tavşan etinden yapılma sandviç satan bi adama
-yav bu kadar ucuza nasıl satabiliyorsun bunu,tavşan eti pahalı bişey değilmi?,diye sormuşlar.o da:
-tamam,demiş, itiraf ediyorum,etin içine biraz at eti karıştırıyorum.ama karıştırırken yüzde elli-elli koyuyorum.bir at, bir tavşan..
söylediğiniz de "istatislik mi ? ne iş yaparsınız siz ?" veya "2 yıllık mı ?" şeklinde sorularla karşılaştığınız "4" yıllık bölümdür.sayılarla uğraşır.bilgisayar da excel,visual basic,c++ falan görürsünüz.öğretilen saçma sapan sayfalarca bir sürü teorem,resmen beyninizi miker.öyle ki derslerden çıktığınız zaman kendinizi tecavüze uğramış gibi hissedersiniz.işin kötüsü siz bu kadar zorluklarla uğraştığınız halde,staj yapmak istediğiniz vakit "istatistik mi ? ya biz bu çocuğu nereye yerleştirelim" şeklinde tepkilerle karşılaşırsınız.öff dür,aman dır,öeh dir.
Üniversitede teoremlerle anamızı ağlattıkları sayısız formül ezberlettikleri bitirincede kimseye ne işe yaradığını bir türlü anlatamadığın ve sap gibi ortada kalmana neden olan fen fakültesinin bir bölümü.