11 ay kole gibi calisip, 2 hafta tatil yaptiklari yerler var. Sohbet esnasinda " ay bu sene bodrum bir harikaydi." " vallahi buralar cennet." Falan derler.
Sonra da yere goge sigdiramadiklari yerler yanarken siktir ettim 2 tas su dokmeyi falan, gecenin bir vakti sehir merkezinde 120 km hizla topuklarlar.
Ebelerine kadar yolu var. Insanlarin pandemiden beli bukulmus, ustune bir de yangin vurmus. Seneye gelin de birayi minimum 50 kagittan kitleyelim size. Sonra instaya atar " ay bu ne pahalilik." Dersiniz.
Amk comarlari. Asil comar sizsiniz.
en eski istanbullu'lar rumlardır. bizans imaparatorluğu'ndan sonra, bu sefer de osmanlı imparatorluğu'na başkent olan bu şehrin yerlisi olmak elbette ayrıcalıklı olmak demekti. "istanbul beyefendisi" ve istanbul hanımefendisi olmanın birinci şartı görgü ve edep sahibi olmaktı. imparatorluğun en parlak, iyi eğitimli, başarılı, köklü ve asil insanları bu şehirde toplanmıştı.
kordon'da oturmadan, güneşi batırmadan doğru çeşme'ye.
bir haftalık tatile ne kadar anı sığdırsak kâr, bunun için acele yaşamak lazım.
ne gerek var denizi seyretmeye, kahven bittiyse kalkalım.
yolumuz uzun, daha çok güzellik tüketeceğiz.
babası istanbul'da doğmuş birisi bile ben istanbulluyum diyemediği ortamda kullanılması zor olan ifade. ulan babam da istanbul doğumlu ben de istanbul doğumluyum yine istanbulluyum diyemiyorum onu anlamadım.
ömrünün büyük çoğunluğunu iett otobüslerinde trafikte ayakta bekleyerek geçiren, bir fatura yatırmak için bilmem kaç kişilik sıra bekleyen parasıyla rezil olmak tabirine şıp diye uyan tiplerdir.
her yağmur yağdığında kaldırımda yürürken "acaba bu araba su sıçratır mı?" psikozuna girerek içim içim kendini yiyen insanlar.
dünyanın en güzel manzarasına sahiptirler ayrıca böyle denize karşı rakı - balık yaparlar çok keyiflerine düşkündürler bu istanbul'lular. sandalla denize açılıp balık tutmayı ve içki içmeyi çok severler. birde bunların sandalla açılıp yiyişenleri vardır.
yazın bütçeleri elverdiğince tatil için ege ve akdeniz kıyılarını tercih ederler. bütçesi elvermeyende şile, marmara adası, yalova gibi yakın yerleri tercih eder. yaz aylarında trafik neredeyse hiç yoktur o yüzden istanbul'lunun en sevdiği mevsim yazdır.
prens adaları vardır ki görülmeye değer yazın güneşin batışı, denizin sesi bir başkadır manzarası cidden çok şanslı insanlar bu istanbul'lular.
şöyle lapa lapa , bir gün bile olsa kar yağışına , kartopuna , kardanadama hasret kalmış insanlar. kar yağsın yollar kapansın demiyorum ama güzel beyazlıktan mahrum kalıyoruz. tam başlıyor hemen bitiyor. arefeyi görüp bayramı yaşayamayanlardan mıyız neyiz?
hay s.kayım istanbul'una diye kızacağınız nane. çünkü
1. istanbul'da doğanlar kendini istanbullu sayıyor.
2. gerçekten istanbullu olanlar kendilerini bir b.k sanıyorlar.
3. başka yerde doğup istanbula sonradan gelenler istanbullu olmayı birşey sanabiliyor.