şahsen istanbullu değilim ama istanbul takımı tutuyorum, bunun en büyük nedeni memleketimin takımı yıllardır 1. ligde ancak en büyük hedefi uefa kupasına katılmak olmuştur ve bunu 2 defa başarmıştır. ancak hiç bir zaman şampiyonluk peşinde koşmamıştır koşamamıştır işte bu yüzden idealist omayanı neden destekleyeyim yaklaşımımdan dolayı bir istanbul takımını desteklemekteyim.
örneklerine en az rastlanılan şehir kuşkusuz eskişehir dir. zira "sapına kadar eskişehirliyim ben olm" diyebilen birinin istanbul takımlarından birini tutması, bir çok es es li için utanılması gereken bir durumdur.
''insanlara bazı renkler yaşamın her alanında dayatılmasaydı kimse yanlışı seçmez, kimse özüne ihanet etmezdi. Doğduğumuz, yaşadığımız, doyduğumuz kentin değeri takımımıza sahip çıkalım.'' diyememektir. düzene başkaldıramamaktır, isyan edememektir, takım tutmanın başarı endeksli bir olgu olduğunu sanmaktır.
futbolda fenerbahçeliyim, galatasaraylıyım
basketbolda efes pilsenliyim
bayan voleybolda eczacıbaşılıyım
erkek voleybolda arkaslıyım
yelkende karşıyakalıyım
kürekte galatasaraylıyım
ispanya'da real madrid
ingiltere'de chelsea
italya'da milan
nba'da la lakers
nhl'de anaheim ducks
türk futbolu nun acı bir halidir. geçenlerde ingiliz bir turistle sohbet esnasında laf her zaman ki gibi futbola geldi. kendisinden chelsea, manchester unıted veya cıty, aston villa gibi takım isimleri beklerken birdenbire bana stoke city kombine kartını çıkardı. pek şaşırdığımı söyleyemem, ama bizde olsa * sadece bulancakspor desen sana uzaylı muamelesi yaparlar bu ülkede. dolayısıyla herkes bir ezberden tutturmuş gidiyor. memleketinin kalkınması, oralara daha çok insanlar gelmesi, işlerinin artması onlar için önemli değil. ayrıca kimse uzaylı muamelesi de görmek istemiyor.
karmaşık bir durumdur. doğup büyüdüğü yerle tuttuğu takım arasında bağlantı kurmayla alakalıdır biraz, çünkü malumunuz her takım 1. ligde iyi oynayıp, keyifli bir futbol maçı izletemiyor malesef ve kişi bir futbolsever olarak elinde bulunan "takım tutma özgürlüğü"nü kullanarak keyifli futbol seyretmek amacıyla iyi bir takımı tutabilir. kişiye daha önce güzel anlar, başarılar, gurur duyulacak olaylar yaşatmış takımın * hangi şehire bağlı olduğu kişiyi bağlamaz bazı durumlarda. fakat örneğin fenerbahçeyi tutan bir futbolsever istanbul takımı tuttuğundan emin olamaz çünkü kadro daha çok brezilyalılara değer verip önem göstermektedir. **
bu durum daha çok babalarda görülür.
çoğu ilin takımı, meşhur istanbul takımlarından çok daha sonra kurulduğundan, babaların gençlik yıllarında istanbul takımlarına hayranlık duymaları çok normaldir.
ama belirtmek gerekir ki; sözkonusu istanbul takımı ile memleketin takımı maç yaptıklarında, memleket takımı tercih edilir!
en az istanbul'lu olan taraftar kadar taraftardır. sen x yerde doğdun oranın takımını tutmak zorundasın demek ayrıca bir aptallıktır, hatta ben x yerde doğdum doğduğum yerin takımını tutarım tutmayanlarda şerefsizdir şeklinde düşünmek aptallıktanda öte birşeydir.
çocukluk yıllarında "kazanan tarafı tutmak"la başlar herşey.bakarsınız bütün maçlarda ya beşiktaş kazanır ya fenerbahçe ya galatasaray.ulan dersiniz yenilen takım tutulur mu hiç? mahallede tefe koyarlar, dalga geçerler! sonra bir aile büyüğü çıkar, "sen falanca takımı *** tutacaksın" der, "yoksa kulaklarından tavana asarım".
oysa memleketinin takımı gün be gün kötüye gitmektedir.Ligden düşer, gol üstüne gol yer, maç kaybeder.senin desteğine ihtiyacı vardır.memleketinin takımını destekleyenler tribünden avaz avaz ortalar yaparken, yense de yenilse de beraberken, sensiz bir kişi eksiktirler...
sonra büyürsün.için içine sığmaz, o takımı memleketinden daha çok sevmediğini anlarsın.mahallede tefe de koysalar, kulaklarından tavana da assalar bundan sonra memleketin için varsındır.
kolkola maçlara gidersin, ağlarsın yenilince ama başın öne eğilmez! küfür etmezsin mesela gol kaçırınca, daha da çok bağırırsın "gol,gol,gol" diye.ligden düşersin ama sevdandan geçmezsin, sen o renklere aşıksın çünkü, lige değil ki...
kraldan çok kralcı olmak, kendi kentinin takımı istanbul takımıyla oynarken, tribünden kendi kentine, memleketine küfretmektir. sözün özü; ibne gibin, puşt gibin bişeydir...
babası tenis oynarken kendi babasını değil zengin çocuğunun babasını tutmak.
-baban yeniliyor ehi ehi ehi
-ben babamı tutmuyorumki.
-aa neden ?
-ben dar görüşlü değilim.
-ama o senin baban.
-babamı tutmak hiç cool değil. hep yeniliyo, ayakkabıları da eski hem. utanıyorum.
-anladım.
futbol türkiye'de ilk olarak istanbul takımları sayesinde tanındı. istanbul takımlarının diğer şehirlerimizde taraftarı olması çok olağan bir durumdur.