Gideceğimiz istikamete göre değişir. Meselâ sıcak ve kurak iklime sahip, bozkır bitki örtüsüyle kaplı ve bozlakıyla meşhur iç anadolu bölgemize giderseniz gayet tabiî içinizi bir hüzün kaplayacaktır. Buna karşın istanbul'u az da olsa andıran, dağların denize dik uzandığı, maki bitki örtüsüyle kaplı ve zeybeğiyle meşhur ege bölgemize giderseniz hüznünüz bir nebze dinecektir. Varsın istikamet Venedik olsun. Efsunlu ve revnaklı payitaht hangi şehirle ikâme edilebilir?
Gideceğimiz istikamete göre değişir. Meselâ sıcak ve kurak iklime sahip, bozkır bitki örtüsüyle kaplı ve bozlakıyla meşhur iç anadolu bölgemize giderseniz gayet tabiî içinizi bir hüzün kaplayacaktır. Buna karşın istanbul'u az da olsa andıran, dağların denize dik uzandığı, maki bitki örtüsüyle kaplı ve zeybeğiyle meşhur ege bölgemize giderseniz hüznünüz bir nebze dinecektir. Varsın istikamet Venedik olsun. Efsunlu ve revnaklı payitaht hangi şehirle ikâme edilebilir?
Önce sevinilir hele ki daha sessiz sakin bir yere gidiliyorsa. istanbul özlemi şiirlerden, şarkılardan duyulmuştur ama "ne olacak ki canım kafa dinleriz işte" der geçilir. Aradan zaman geçer istanbul'a ne kadar bağlanıldığı fark edilir ve koşa koşa geri dönülür.
gariptir ki öncesinde bünyede bir hüzün bulutu yaratırken,zaman içerisinde,gitmek istediğin yere evden çıkmadan önce öngördüğün sürede gitmek,kalabalıkta boğulmama,metrobüsteki leş kokularının hayatında olmaması,taşikardi sorununda azalma,herhangi bir alt geçitten yahut köprüden geçerken nefesinin daralmaması,istanbula nazaran daha sorunsuz daha nazik insanlarla bir arada olabilme gibi artılarını pratikte yaşadıkça o hüzün bulutunuda bünyeden kovabilmekteyiz.
Tabi yinede bir parça tarihi yarımada manzarasına karşı soğuk bir bira iyi olurdu şimdi ama neyse...
