Gezmek dışında, çok mecbur kalmadıkça gitmeyeceğim bir şehir. Ha gelirim su ankinin 5 katı olursa , bir de denize bakan bir evim olursa yaşamayı düşünürüm. Yoksa ne avantajı olacak. Kız kulesi , eminönü, piyer loti karin doyurmuyor. Küçücük bir daireye tıkılıp, gece yarilarina kadar çalışmak bence istanbullu olmak değildir.
istanbul'da oturmak size herhangi bir avantaj sağlamaz;
Aksine pahalı ve fazla göç alan, binbir türlü insanın var olduğu, deprem beklenen bir şehirde yaşar,
her şeye ederinden çok para bayılırsınız.
Lakin güzel tarafları vardır;
O da sosyalleşme imkanının diğer şehirlere göre daha fazla olması, bana göre iki yakanın da kendine has güzelliği ve boğaz manzarasıdır.
göt içi kadar eve , saray kadar kira ödersin.
laz mütahit hiç bir şeyi iyi yapmamıştır, elinde kalır, ev sahibi sana dayar hepsini.
para göz ev sahipleri iliğini kemiğini emcükler.
site aidatı diye kira ve haraç alırlar.
aynı apartmanda oturup selamlaşmadığın insanlar huzur verir !!!
trafik sana iki kolun iki bacağının yanında, vites topuzu ve direksiyonu uzuv gibi hissetirir.
her an götünü kollamak zorundasındır, güvenlik iyi değildir.
toplu ulaşım sabah ve akşam saatlerinde seni sömürür.
meyve sebze yemek normalin çok üstünde fiyatlaradır.
yeşili , çölde vaha gibi sunar.
çok fazla sayıdaki avantajlardır. misal ülke mülteci alır yarıdan fazlası istanbula gelir. ülkenin deprem konusunda en riskli bölgesinde yaşamaktır. ülkeye virüs gelir ve direkt merkezinde oturuyor olursun. genel olarak 20 milyon insanla aynı şehirde yaşıyorsundur. trafik keşmekeş vs vs.. saymakla bitmiyor yani.