olur.
daha detaylandırırsak istanbulun tüm sokak ve caddeleri dümdüz bir şekilde denize ulaşmalıdır. bu hem hava kirliliği hem denize ulaşım hem de navigasyonsal anlamda çok faydalı olacaktır.
misal şişliden vurucan dozeri kabataş, eminönü ne dik dik yollar yapıcan. valla bak. çoh güzel olur.
sürekli bir telaş var. herkes sürekli bir yerlere gidiyor ama kimin nereye gittiği belli değil.
izmir'de, antalya'da insanlar daha güleç ve durağanlar. bir çift laf edebiliyorsunuz, iki lafın belini kırarken yanlış anlaşılmaktan korkmuyorsunuz. istanbul'u sevemedim.
istanbul'da toplamda 39 ilçe vardır. Bu ilçelerden 25 tanesi Avrupa yakasında yer alırken 14 tanesi ise Asya kıtasında (Anadolu yakasında) yer almaktadır.
Ne güzel bir şehirdi..
Hatta çok güzel bir şehirdi..
20 sene önceye kadar.
bunca betonlaşma olmadan ve bunca mülteci/göçmen sınırsızca yerleştirilmeden önce..
20 sene öncesini de bildiğim için kendimi şansli hissediyorum.
ama benden daha şanslilari da var.
istanbul'da eski yeşilçam filmlerinin çekildiği ve hatta daha da öncesindeki yillarda yaşayanlar.
ne yazik ki, bu muazzam güzellikteki ve stratejik öneme sahip lokasyondaki şehre, çok nankörlük edildi , son 20 senede ..
geri dönüşü olmayacak şekilde silueti çirkinleştirildi, kontrolsuzce kalabalıklaştırıldı..
öte yandan, beklenen büyük istanbul depremi de herkesin aklinin bi kenarina kazili artik..
2023 'deki, 10 ili kapsayan son dev depremde sifir binalarda yikildi, rezidanslarda.
yenilen binalar, beklenen yıkıcı deprem gerçeğine ne derece uygun ve sağlikli bilmiyorum ama 10-15 -20 kat ve hatta üstü.
ince uzun ya da bitişik nizam devasa yapilar..
beklenen depremin büyüklüğü ise 7.2 -7.6 ( referans naci görür)
hep merak ederdim.
cumhuriyetin tarihinden beri ankara'da olan merkez bankasi bile neden her an deprem olmasi beklenen istanbul'a kaydirildi diye.
yetmedi, istanbulun kuzeyine , misal istanbul havalimanin oralardaki geniş bos alanlara degilde, panik halinde kaçilmasi en zor olan daracik atasehir, umraniye acibadem civarindaki o sıkışık hatta konuçlandi diye.
direk fay üstünde yaşayan iller, sirali tam liste var yukarda ki linkte...
anlayamadiğim, bu sehirler kurulurken bilim belki bu kadar gelişmiş değildi..
bilemeden bu şehirleri direk fay üstüne kurdular o zaman diyelim.
peki bilim geliştikten sonra, neden bu kadar buyuk yuzölçümü olan bir ülkede , bu şehirler fay hattindan daha uzaga dogru kaydirilacak şekilde yapilanmamişta, hala birebir ayni yerde gelişimini devam ettirmiş?