istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
istanbul'u dinliyorum.
adına bir sürü şarkı ve şiirin yazıldıgı şehir. Trafiğiyle bogan ve bogazıyla, kanlıcasıyla, alışveriş merkezleriyle, eglenceleriyle , tarihiyle vs vs tapınası yer.
ömrümüzden birkaç yıl almasına karşın, herşeye rağmen özlediğimiz metropol..
ve nedense bu şehirde hiç istanbullu yoktur , herkes gurbetçidir..
(bkz: constantinople)
istanbulun zorluklarını hiç yaşamamış, bu yüzden istanbulu cennet sanan insanlar için ;
''dünya yuvarlaktır ve üzerinde pek çok şehir vardır.bu şehirlerden en güzeli istanbul'dur.çünkü ben istanbul'u hiç görmedim.''
(bkz: anlat istanbul)
uzaktaysanız istanbul'a ve ve özlüyorsanız boğazı, çamlıcayı, üsküdarı, salacağı, beykozu, kanlıcayı, sultanahmeti, beyazıtı, moda burnunu ve her hatırladığınız yerini... tüm istanbul şarkıları yüreğinize dokunur, tüm istanbul şiirleri mıh gibi saplanır kalbinize ve televizyon izlerken bazen kendinizi filme değil arka plandaki istanbul görüntülerine odaklanmış bulursunuz.
ve anlarsınız ki istanbul, kaybetmeden önce değerini anlayamamış olduğunuz, hayatınızın aşkıdır.
(bkz: istanbul'daki sevgiliye söylenen sözler)adı altında bir başlık açsam daha mı iyi olurdu bilmem. bu arada açayım. istanbul sensiz anlamsız. benim çocukluk arkadaşımdın, her zaman vardın sanki. Ömrümü seninle geçirmiş gibiydim. Uzun süren sömestr tatillerinde kartopu oynamışım, karne heyecanı yaşamışım, sen sürekli saçımı eteğimi çekip kaçan yaramaz arkadaşımmışsın gibi. Biraz daha büyüyüp Kazan'da bira içmiş, Barbaros kafede martılara karşı bilardo oynamışız gibi. Deniz Müzesinin arkasındaki parkta kek var badem var diyen amcadan bir şeyler alıp karnımızı doyurmuşuz gibi. Bizi selamlıyormuş gibi eğilen ağaçların altından Ortaköy'e yürümüş, köprü ayağında balık tutmuşuz, yaz aylarında Karadeniz kenarında Riva'da Şile'de kamp yapmışız gibi. Ne bileyim işte, anlıyorsun değil mi? istanbul her daim adamı aşık eder. ***
doğup büyüdüğüm ama üniversite dolayısıyla 4 *yıl kısmen uzak kalacağım ama mesafelerin yakınlaştırması durumunun ben ve istanbul arasında anlam bulduğunu farketmemle daha da sevdiğim benimsediğim cennetim.