istanbul

entry5963 galeri866 video29 ses1
    251.
  1. 252.
  2. bir yere yetişmek zorunda olmasalar bile acelesi olan insanların şehri.
    3 ...
  3. 253.
  4. insana; yemeği orda yiyince daha lezzetli, suyu orda içince daha tatlı gelen şehir. hele de ankara'dan uğranılınca.
    2 ...
  5. 254.
  6. yıllardır içimde olan bir feryat:

    bu nasıl memleket arkadaş!
    nereye varsak, birşeyler hep karşıda kalıyor.
    zaten bu taraftakiler bile uzak kaçıyor.
    2 ...
  7. 255.
  8. başka şehirlerden gelenler için devasal konumda biyer görünen halbuki oyke oyle olmuyan biyer...
    1 ...
  9. 256.
  10. daha sık yazmasını beklediğimiz uuser.
    2 ...
  11. 257.
  12. yaşanmaz abi orda gibi önermelere kesinlikle katılmıyorum. doğma büyüme istanbul'luyum ölme olarakta istanbul'u seçeceğim. gayet kararlıyım. bu şehrin hemen heryerinde bi anım var onu nasıl terkedebilirim ki? ulaşımı berbat olsa da havası boktan olsa da kızları dejenere olmuş olsa da hastayım hatta aşığım bu şehre!.
    2 ...
  13. 258.
  14. ne onla ne de onsuz olamayacaginiz sehir...2 kitaya hakim hukumdar.
    2 ...
  15. 259.
  16. en çok platonik aşığa sahip kara parçası, deniz parçası...
    2 ...
  17. 260.
  18. hadi!

    gidelim, fatih'in mezarını bulalım

    Yakasına yapışalım

    ne demeye aldın sen bu şehri?



    kaydıraktan kaydır gemileri

    ver onca şehidi

    bunun için mi ulan hepsi? *
    3 ...
  19. 261.
  20. isyanların şehri ve tutsaklığın, bezmişliğin şehri, bazen ise en büyük özgürlüklerin. içine koca bir dünyayı doldurmuş bir dünya kenti, bir tarih kenti ve istilaların yuvası ama en çok da sevgilerin, aşkların, martıların ve boğazın kenti orası.
    istanbul zor şehir ve her zor gibi olağanüstü çekici, vazgeçilmez bir tutku.
    2 ...
  21. 262.
  22. 263.
  23. güzel tonlu zillere sahip olan marka.
    1 ...
  24. 264.
  25. en çok iett otobüsleri özlenen şehirdir.. genel anlamda bu yönde bir birikim söz konusudur..
    2 ...
  26. 265.
  27. son günlerde her tarafta zıtmaya çalışılan varoş argümanı hakkında...

    -----------------------------------------------------------------------------------
    Eski istanbul bu kadar kalabalık değildi. 1950 yılına gelindiğinde nüfus henüz 1 milyona ulaşmamıştı.
    Atatürk Ankara'yı başkent yapmaya karar verdiğinde, çoğu istanbullu buna inanmamış. "Nasıl olsa yine istanbul'a dönülür" diyerek, Ankara'nın başkentliğini geçici görmüşler. Hatta bazılarına göre Atatürk'ün 1927 yılına kadar istanbul'a gelmemesinin sebebi de, istanbulluların bu beklentisini kırmak içinmiş.
    Bu şekilde devlet daireleri yeni başkent Ankara'ya birer birer taşınmaya başlayınca, istanbullular önce bunu hafife almışlar. Ama işin gerçek olduğunu anlayınca da, o zamanlar uçak seferleri olmadığı için, trenlere binip devletle olan işlerini halletmek için günübirliğine Ankara'ya gitmeye başlamışlar.
    işte o eski istanbul'da Boğaziçi, yoksulların semtiydi. Çünkü ne şimdiki gibi otomobil bolluğu vardı, ne de yol vardı doğru dürüst. Şehir hatları vapurları sabah işlerine gidenleri, akşam da evlerine dönenleri
    Boğaz'ın iki yakasındaki iskelelerden alır ve boşaltırdı.

    O eski istanbul'a henüz Anadolu'dan göç başlamadığı için, "Şeriat tehlikesi" de henüz kentin gündeminde değildi. Buna karşı istanbul'un nüfusunda önemli yer tutan Rum, Ermeni, Yahudi azınlıkların Türkçe yerine kendi anadillerini konuşmalarına öfkelenmeye başlamışlardı eski başkentin insanları.
    Vapurda, otobüste, halka açık mekanlarda "Vatandaş Türkçe konuş" yazılı levhalara rastlanırdı.
    1955'in 6-7 Eylül gecesindeki pogromla başlayan ve 1964 Kıbrıs gerginliği sonunda hızlanan süreç, sayıları 150 bine yaklaşan istanbul Rumlarının Yunanistan'a göç etmelerine neden oldu. Atina ziyaretlerimden birinde gurbetteki bu istanbul Rumlarından biri "Orada Rumca konuşup sizi sinirlendirirdik, burada da Türkçe konuşup bunları sinirlendiriyoruz" demişti bana.
    Sonra göç başladı istanbul'a. Eski istanbulluların, "Halk geldi, vatandaş rahat denize giremiyor" diye dert yandıkları duyuluyordu yer yer. Göçle birlikte sanayi ve ticaret de hızla gelişiyordu.
    O zamanlar Nişantaşı'nda, Şişli'de apartmanı olana "zengin" denilirdi. Derken Boğaz yalıları da el değiştirdi ve bunlar da zenginlik simgesi olmaya başladı.
    Ancak yeni istanbullularla birlikte kente, Anadolu'nun tüm özellikleri de geliyordu.

    Hani Almanya'ya ve Batı Avrupa'ya 1960'larda başlayan "misafir işçi" göçü ertesinde bizimkilerle o toplumların uyum meseleleri çıkınca sosyal bilimci bir profesör "Biz Türkiye'den işçilerin gelmesini bekliyorduk. Oysa tüm sorunlarıyla birlikte insanlar geldi" demişti ya.
    istanbullular da, ancak tiyatrolarda gördükleri ve yoksullarını "amele" varlıklılarını ise "hacı ağa" diyerek hafife aldıkları insanların, 20 yıl içinde çoğunluğu da, serveti de ele geçirdiklerini görünce çok sinirlendiler.
    Şimdi eskisi ve yenisi ile herkes istanbullu artık... istanbul'un mezarlıkları, Anadolu'nun çeşitli yörelerinde doğup, burada ölenlerle dolu. Anadolu tarihinde ilk kez, istanbul'u Anadolu taşımıyor. istanbul da, Anadolu'nun bir kesiti şimdi.
    Özetle Cumhuriyet Mitingleri de eski mitinglerden farklıydı, partilerin seçim mitingleri de eski istanbul mitinglerine benzemiyor. Seçim sonuçları da herhalde böyle olacak.Kısacası istanbul istanbul olalı, hiç görmedi böyle kafa kargaşası.
    ---------------------------------------------------------------------------------
    mehmet barlas
    2 ...
  28. 266.
  29. 267.
  30. geçmiş ve gelecek yoktu
    istanbul vardı,
    ölüm yoktu,yaşam yoktu,
    yalnızlık yoktu,ıssızlık yoktu
    istanbul vardı. (mehmet fehmi imre)

    sevgilinin kendisi olan şehir.
    4 ...
  31. 268.
  32. barış kelimesinin anlamıdır ayrıca.
    2 ...
  33. 269.
  34. aşkın başkenti. adına yazılan onca şiir, soylenen onca söz yınede seni anlatmaya yetmez.
    3 ...
  35. 270.
  36. 50cl'lik biraya arjantin diyip ekmeği susamlı yiyen insanların memleketi. birde deniz falan işte...
    2 ...
  37. 271.
  38. düzgün bir yapı reformu yapılırsa, daha yaşanılası hale getirilirse açık ara avrupa'nın en güzel şehri olacaktır ki bana göre zaten şu anda bilr avrupa'nın en güzeli. *
    3 ...
  39. 272.
  40. Her gidenin hayran olarak döndüğü, uğruna şiirler, şarkılar yazılan romantik şehir. Ayrıca tüm iyi gruplar, şarkıcılar istanbul'a gelir.
    2 ...
  41. 273.
  42. 1453 yılında fatih'in fethi ile Osmanlıya dahil olan ve Bizans imparatorluğunda adı constantinopolis iken,el değiştirmesi ile adı istanbul olan,üniversitede okumak için geldiğim ve yaşamaya başladığım,gelirken "ya ben orayı sevemem korkutuyo beni" dediğim,ama yaşamaya başlayınca aşkın nasıl birşey olduğunu öğrendiğim, tatile sahil kesimine gidildiğinde bile en fazla 10 gün sonra "ya ben istanbul'u özledim" dedirten, bazı bazı trafikte cebelleşirken küfretmenize neden olan;onun için binlerce şarkı ve şiir yazılan,iki kıtayı birbirine bağlayan;dünya'nın hiçbiryerinde karşı kıyıyı bukadar yakından göremiyeceğiniz bir boğaza adını veren;bebek,emirgan,çengelköy,sarıyer,kilyos,etiler,anadalu feneri,rumeli hisarı,kadıköy,beşiktaş,eminönü,sultanahmet ve daha adını sayamayacağım pek çok güzel gezilesi mekanın yer aldığı, "bir gün ben buraları nasıl terkedicem?" sorusunun kafanızı kemirmesine neden olan; yaşamaktan zevk alınan,çıtır çıtır simit ve çay ile sahilde oturup huzur bulmanızı sağlayan, dünya şehridir istanbul.
    1 ...
  43. 274.
  44. dünyanın incilerinden biri. lakin değeri bilinmemekte gün geçtikçe içine sıçılmaktadır. ankaradan nefret eden bireyleri barındıran şehirdir.
    2 ...
  45. 275.
  46. sokakları kahpedir bu şehrin,
    bir o kadarda soğuktur karanlıkları...
    yıkar adamı yanlızlık puslu gecelerinde.
    matem vardır gökyüzünde.
    ay bile hüzünlü vurur denize,
    yakamozu bile bir acılı parlar...
    her rüzgarı biraz daha hissettirir yanlızlığı
    içini üşütür adamın estikçe.
    sancı vurur insanın kalbine ağırdan,
    istanbul gecelerinin yanlızlığını hissettiçe..
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük