istanbul rüzgar rüzgar sevdiğim
kah bir lodos denizlerden esen
ılık mı ılık
kah ustura gibi bir deli poyraz
bırak saçlarını rüzgarlarına istanbul'un
bu şehirde aşksız ve rüzgarsız yaşanmaz
istanbul bulut bulut sevdiğim
kimi beyaz mı beyaz
ince gül gibi
kimi katran misali kapkara
bulutları da insanlarına benzer istanbul'un
inanma sevdiğim inanma bulutlara
istanbul yağmur yağmur sevdiğim
kah ince ince
kah bardaktan boşanırcasına
hele bir yağmur yağmaya görsün
ölürcesine yaşanır bu şehirde sevdiğim
ve bir gün ölünür yaşanırcasına
istanbul deniz deniz sevdiğim
bir çakır mavi
bir camgöbeği tuzlu su
üstünde irili ufaklı tekneler
kayıklar, yelkenliler, mavnalar
kalleştir denizleri istanbul'un sevdiğim
istanbul kadar.
istanbul kadeh kadeh sevdiğim
içtikçe içesi gelir insanın
sarhoşluğu tutuşup yanmaya benzer
ve bir gölgedir yalnızlık meyhanelerinde
seninle dolaşır, seninle gezer.
istanbul şarkı şarkı sevdiğim
üsküdar'a gidersin hava güneşli
beklersin ada sahillerinde yağmur yağar
her dakika depreştirir derdini
köhne gramofonlar, eski plaklar
nice güzeller, nice şairler görmüş
artık kanıksamış dertlerimize
istanbul her şeye alışık sevdiğim
yine de bütün mihnetleri bir yana
sen yaşadıkça istanbul ışık ışık sevdiğim.