ana kampüsteki binasının restore edilmesi sebebiyle bir süredir tabiri caizse iftar çadırında hizmet veren yemekhanedir. bugün itibari ile ise çatısı -naylonu- uçtuğu için artık hizmet verememekte; hukuk, siyasal, iktisat ve hayef gibi ana kampüs yemekhanesine bağlı fakültelerin öğrencilerini edebiyat ve ilahiyat fakültesi yemekhanelerine yönlerdirmiştir.
29 aralık 2016 tarihli güncel görünümü şöyledir:
turan emeksiz yemekhanesi'dir gerçek adı. eminönü, galata, topkapı sarayı ve boğaz manzarasıyla ülkedeki en güzel üniversite yemekhanesidir.
ayrıca girmeden önce uzunca bir koridordan geçerken, duvarlarda görülen afişler sayesinde en apolitik öğrenciler dahi "lan gene n'olmuş?" diye bir soru sorma gereği duyar.
yemeklerin üretildiği merkez mutfağında fareler, kediler cirit atmaktadır. yemek bodrumda üretildiği için bilumum böcek çeşitleri bulunmaktadır. inanmayan gidip kontrol edebilir.
makarnanın bir kere bile makarnaya benzemediği ama diğer her şeyin 1 lira bazında düşününce gayet iyi olduğu, boğaz manzaralı yemekhane. gerçi biz ikinci öğretimlere 1,25. çıkışta da yemeğin üstüne o sol taraftan gelen hafif esinti, yeşillikler falan çok iyi gidiyor.
hemen bir sokak aşağısındaki yurtkur vezneciler (nam-ı diğer sebzeciler) kız öğrenci yurdundaki fiyatlara oranla ucuz olduğu için hep tercihim olmuştu. az ekmeğini yemedim.
karıya kıza veya makyaj malzemelerine para bulabilen üniversite gençliğinin fiyatı 50 kuruşdan 75 kuruşa çıktığında bas bas bağırdıkları, eylem yaptıkları ucuz mu ucuz yemekhanedir.
kontöre ayda 200 lira bulabilen, milytarlık cep telefonu kullanabilen, gece gündüz sürttükleri cafelere ayda iki yüz lira kaynak ayırabilen, bir ayakkabıya 100 lira verebilen üniversite gençliğinin 1 liradan az paraya karın doyurduğu yer. buna bile ağlıyorlar bu züppeler..
50 kuruşa tıkabasa doyabiliyorduk bir zamanlar. hatta dokuz eylül'de okuyan arkadaşım 50 kuruşa yemek yediğimizi öğrenince bana kızmış, üstüne öğrencilerin bedava olsun diye eylem yaptığını söylediğimde sağlam bi küfür etmişliği vardır. domates çorbası, şnitzel yanında patates kızartması, salata ve baklavayı aynı anda çıkardığı günü görmüşlüğüm bile vardır.
edebiyat fakültesinde olanlar bilirler, yemekhane sırası bazen hergele meydanının tamamını kaplar. meydanın sonunda merdivenlerden aşağı inilir ve yemekhaneye ulaşılır. yemekhaneden ziyade bir mahzen, bir koğuş gibidir. 12 eylül döneminde öğrencilerin buraya kapatılıp işkenceye mağruz kaldığı, buranın aslında bir işkence salonu olduğu da söylentiler arasındadır ancak rivayettir. ne kadar doğrudur bilinmez. 75 kuruş olduğu için sırası oldukça fazladır. arkadaşlarla gidildiğinde sorun olmasa da sıraya tek girildiğinde önünüzde, arkanızda duran insanların geyiklerini dinlemek zorunda kalırsınız.
avcılar kampüsünde itiş kakış olmasa bi de tadına doyum olmayacak olan yerdir. hatta kampüsün en güzel yeridir. o kadar otlak arasında en yararlı yer. fakülte binaları falan yalan yani. 1 liraya yemek yiyoruz arkadaş. öldürmüyor bir de, daha n'olsun?*
"ehehehe ne guzel bogaza karsi yemek yiyoruz hem de 1 liraya" diye mutlu mesut dolasirken dun beyazit kampusunde yedigimiz yemek sonucu bizi zehirlere gark eden yemekhanedir. kac haftadir yemek yerine baska bir sey yiyorduk zaten, dun de son darbeyi yaptilar. daha da gelmem lan.
yemekhaneden çok aşevi gibi. bu ne lan böyle? beleşe verin isterseniz. yeminlen çok kıskandım. o paraya biz poğaça bile alamıyoruz. adalet mi lan şimdi bu? depresyona girdim.
aylık bakın günlük değil haftalık değil "aylık" yemek harcamasını 15 liraya çeken yemekhanedir. normalde herhangi bi yerde bi porsiyon yemek yesen kafadan 10 lira tutar zaten.
ucuzdur süperdir ama avcılar kampüsünde okuyanlar derdimi daha iyi anlar, bu sene hiç güzel yemek çıkmadı la :( geçen sene sanırım bu yemek şirketi falan değişmiş. cidden geçen seneki yemekleri mumla arıyorum. he bir de balık çıkartmasınlar lütfen. harbi güzel olmuyor.