istanbul Üniversitesi Senatosu, son günlerde yürütülen özür diliyorum kampanyasını kaygıyla izlemektedir.
1915 de yaşanan olayları gerekçe gösteren bu kampanyanın aydın sorumluluğuyla bağdaştırılması mümkün değildir. Aydın sorumluluğu, sorunları bilinçle, sağduyuyla ve bilimsel gerçeklere sırtını dönmeden ele alabilmeyi gerektirir. Sorunu duygusal bir zemine çekip tarihi verilerden uzaklaşarak çözüm olanaklarını güçleştirmek ve kışkırtıcı bir yaklaşımla toplumda huzursuzluk çıkarmak, düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez.
Kampanyanın art niyetli bir biçimde örgütlendiği ve gerçekte Ermeni yurttaşlarımızın duyarlılıkları üzerinden yürütülen yersiz, gereksiz ve anlamsız bir girişim olduğunu kabul etmek gerekir.
Geçmişe vurgu yapılarak dile getirilen özrün gerçek hedefinin aslında Ermeni yurttaşlarımız olmadığı çok iyi bilinmektedir. Ulusal birliğe ve dayanışmaya gereksinim duyduğumuz bir dönemde, ırkçı-şoven yaklaşımların gelişimine katkıda bulunacak açılımlara girişmek, sonunda toplumsal huzuru, barışı, sevgiyi, kardeşliği hedef alacaktır. Nitekim bu girişime karşı gerçekleşen tepkiler, istanbul Üniversitesi nin duyduğu kaygıya haklılık kazandırmaktadır.
Savaş koşulları içerisinde yaşanmış 1915 olaylarının her iki ulus ve toplum için acılarla dolu olduğu bir gerçektir; ve bu durumdan tarih boyunca en fazla etkilenmiş olan ulusların başında ise Türk Ulusu gelmektedir.
Bir olayın tek yöne vurgu yapacak şekilde sunulmasını, hiçbir toplumun benimsemesi ve hoşgörüyle karşılaması söz konusu olamaz. Ayrımcı bir yaklaşımla birtakım acıları öne çıkarmak ve suçluluk duygusuyla konuya taraf olmak, başka amaçların varlığı kuşkusunu doğurmaktadır.
Ulusal sorunlar karşısında her zaman duyarlılık gösteren istanbul Üniversitesi, sorunu her türlü önyargının dışında ve bilimsel bir sorumlulukla 2006 yılında "Türk-Ermeni ilişkilerinde Yeni Yaklaşımlar" başlıklı Uluslararası bir Sempozyumuyla irdelemiş ve her türlü görüşün tartışılmasını sağlamıştır.
Her kurumun ve her bireyin, sorunlarımızı, nesnel, yapıcı ve toplumsal barışa katkısı olacak şekilde ele alması gerektiğine inanıyoruz.