Kesinlikle büyük hayallerle girdikten sonra eğitimde umduğunu bulamayan gençlerle dolu. Başlar başlamaz zaten işsiz kalacaksınız cümlesiyle başlayan çevreden gelen yorumlar.. Bir iki hocası haricinde hiçbir katkısı olmayan memur mantığında akademisyenlerden oluşan kadrosuyla. Ne o kapının ne de tarihinin hakkını veremiyorlar
öğrenci profili yerlerde. özellikle 2018 girişlilerin lise modundan çıkamadıkları bir gerçek.
gerçi binadan dolayı kendilerini lisede zannediyor olabilirler.
hukuk fakültesinin hemen yanın da yer alır. diğer üniversitede iletişim fakültesinde okuyan arkadaşların acımasız yorumlarına maruz kalırlar. sebebi açıktır ilk tercihleri olan iü iletişim fakültesine sıralamaları yetmemiştir.
okulun yüzlerce gurur kaynağı mezunu ve medya alanındaki bir çok yönetici bu okulun mensubudur. hukuk mezunu biri olarak söyleyebilirim ki türkiye'nin en iyi iletişim fakültesi galatasaray ve istanbul üniversitesidir.
duvarları full kopyayla doludur yazı olmayan duvarı yoktur neredeyse.
panasonic salonu bildiğin sinema gibidir. giriş kattaki koridorlarında fotoğraf makinelerinin dedeleri sergilenmektedir. bahçesi diğer fakültelere göre oldukça küçüktür.
peşin edit: i.ü. mezunuyum ama farklı bir bölüm mezunuyum bölümdeki derslerle alakalı bilgim yoktur.
Ajans faaliyetini neredeyse bitirdiği için öğrencilerine derslerde olduğu gibi pratikte de gazeteciliği öğretmekten uzak okul.
mezun olduktan sonra "ben bu oyunu bozarım" diyenler ve okuldaki öğrenciler birleşip gazete çıkarmaya karar verdi.
bir fikir savunmak ve yaymaktan uzak sadece hedef kitleye yönelik, şuan ki medya standartlarında haberler yapılıyor.
tuhaftır böyle bir şey bekleniyormuş gibi okul destek çıktı! maddi ve manevi desteği verse de haberlere karışmamak konusunda anlaştılar.
duvar ve elektronik gazete olan self haber neymiş diyorsanız http://self-haber.blogspot.com.tr/
ben mezun olduktan sonra okula bi' can geldi. özellikle ilkay nişancı stüdyonun başına geçince yeni yapılanmaya gidildi. güzel yönetti stüdyoyu, bazı şeyler için ön ayak oldu. ilkay hocayı tebrik etmek lazım. bizim zamanımızda oralar hep dutluktu.
iletişim fakültesinde okumak isteyenlerin tercih etmemesi gereken fakültedir. bir iletişim fakültesinde olması gereken teknik imkanların neredeyse hiçbiri yoktur.
yapılan tüm kötü eleştirilere rağmen hala ısrarla ve saçma bir tutkuyla gitmeyi istediğim okuldur, fakültedir. ayrıca, dün dershane tarafından yapılan bir sınav için oraya gittim, gerçekten binaların tadilata ihtiyacı var. bundan pek şikayetçi olmak iyi değil gibi geliyor bana. gerçi ders zamanı yapılmasaymış iyiymiş, tamam ya sanırım haklısınız şikayet etmekte. bu arada tam da aklımdan burayı geçiriyordum sol framede çıktı. telepatimi seveyim.
--spoiler--
Kazandığımda bende hayatımın değişeceğine inanmıştım bir aydın olacak ve de eğitimimle anılacaktım. ilk senesinde heyecan ve korku ile girdiğim dersleri can kulağı ile dinleyip hiç bir kelimeyi kaçırmamaya çalışıyordum. Her dönem heyecanım bıkkınlığa, korkum ise şaşkınlığa dönüşmeye başladı. Okulun sonrasında tam 4 yıldan söz ediyorum ki bu önemli bir zaman dilimi, elimde kalan çok azdı. Okulun bana verdiği kendi iradem ve arzumla edindiğim bilgilerin yanında kaybolup gidiyor. 4 ya da 5 hocanın anlattıkları ve önerileri dışında bana iletişimci olarak bir şeyler öğreten hoca yoktu.
--spoiler--
bu aralar (3-4 haftadır) şantiye vaziyetinde olan bir bilim yuvası.
tadilat yapılıyor okulda. derslikler, amfiler, odalar baştan başa elden geçiyor. duvarların kaplamaları değişiyor. merdivenlerde inşaat iskeleleri kurulmuş, alçı ve diğer malzemeler ortalık yerlerde. çekiç ve matkap sesleri sabahtan akşama kadar durmuyor.
bırakın ders saatlerinde işleri durdurmalarını, geçtiğimiz vize haftalarında bile herşey aynen devam etti.
ey aydemir okay, neyin telaşı bu hocam? ya da koskoca sömestr geçti o zaman yaptıramadınız mı? acilen bir şirkete para mı gerekmiş? ya da giderek yaklaştığımız şu seçim günleri öncesinde, mevcut rektör için fakültede "bakın bize çok para verdi biz de okulu yeniliyoruz sayesinde" diye lobi mi yapıyorsunuz nedir?
sanılanın aksine en iyi iletişim fakültesidir. her ne kadar işin pratiğini öğrenemeseniz de felsefi bir takım şeyleri çözerek bu okuldan mezun olursunuz. ama bu okulda ingilizce öğrenemezsiniz kamera kullanmak veya bir takım programları öğrenemezsiniz. ne varki bu saydığım şeyler zaten 6-7 ayda öğrenilecek şeyler önemli olan işin felsefi boyutunu öğrenmektir. ayrıca hiçbir iletişim fakültesinde bu kadar işin uzmanı kişi bulunmaz. derslere giren hocaların çoğu bir yerlere gelmiş kişilerdir.
istanbul üniversitesi kısmından pek bir feyz alamamış fakültedir. istanbul üniversitesinin adı var yani sadece anlayacağınız. fakültede numara yok pek fazla.