Farklı üniversite mezunlarının tezli yüksek lisansa kabul edilmeleri neredeyse imkansız olan fakülte.
Kafanıza koymuşsunuzdur, bu fakültede tezli yüksek lisans yapacaksınızdır. Mülakattaki jüri üyelerinin yayınlanmış bütün kitaplarını okuyup çıkarsınız karşılarına. Sordukları her soruya verecek bi cevabınız vardır, "tamam oldu bu iş" der, güle oynaya çıkarsınız mülakattan, ancak yetmez işte. istanbul üniversitesi'nin en alakasız bölümünden mezun olmuş aday gelir, hiçbir soruya yanıt veremez, hatta ağlayarak çıkar mülakattan. ama o kazanır, siz kazanamazsınız. Böylesi bi zihniyetteki fakültenin eğitiminden ne hayır gelir, bilinmez tabi...
gençliğimin en güzel yıllarını feda ettiğim okuldur. 4.5 yıl boyunca * gidip gelmekten dolayı bana pek çektiren eğitim kurumudur. orda okuduğumdan değil, hayatımda orda okuyan bir varlık olduğu için. ayrıca güvenlik zaafiyeti hat safhadadır.
güzel sanatlar fakültesiyle karşılaştırılmaması gereken fakültedir. rakip diğer devlet iletişim fakültelere kıyasla istanbulda bulunması ve yeterli teknik donanıma sahip olmasıyla ayrıcalıklıdır. evet ilk yıl inkılap dersi verir, ama bu diğer okulların tüm sözel bölümlerinde vardır zaten. anfilerdeki ses sorununa katılmakla beraber, sorunun ses sisteminden ziyade öğrenci sistemiyle alakalı olduğunu düşünmekteyim. zira sınıfta sadece dersi dinlemek isteyenler olduğunda ses sistemine ihtiyaç kalmayacaktır.
dersliklerini yenilemiş sınırlı sayıda son model bilgisayarlarla çağı yakalamaya çalışan adı afili ama eğitimi vasat orijinal kantinli canım! fakültem.ben gazeteci olacağım bu yüzden istanbul üniversitesi iletişim fakültesi gazetecilik bölümüne gitmeliyim diyen arkadaşlara tavsiyem gelmeyin gazeteci olacaksanız farklı fakülteler düşünün örneğin siyasal bilimler..kocaman fakültede sadece bir hoca mı zamanınızın boşa gitmediği hissini verir?evet.
3.sınıf öğrencisiyim. ve benim dediğime kulak asın, "bu okulu gitmeyin!" bu kadar netim. üniversitede iletişim anlamında gerçek eğitim burada yok. bu fakülte okulun adını ve o devasa kapısını kullanıyor. başka bir .oku yok.
bu aralar (3-4 haftadır) şantiye vaziyetinde olan bir bilim yuvası.
tadilat yapılıyor okulda. derslikler, amfiler, odalar baştan başa elden geçiyor. duvarların kaplamaları değişiyor. merdivenlerde inşaat iskeleleri kurulmuş, alçı ve diğer malzemeler ortalık yerlerde. çekiç ve matkap sesleri sabahtan akşama kadar durmuyor.
bırakın ders saatlerinde işleri durdurmalarını, geçtiğimiz vize haftalarında bile herşey aynen devam etti.
ey aydemir okay, neyin telaşı bu hocam? ya da koskoca sömestr geçti o zaman yaptıramadınız mı? acilen bir şirkete para mı gerekmiş? ya da giderek yaklaştığımız şu seçim günleri öncesinde, mevcut rektör için fakültede "bakın bize çok para verdi biz de okulu yeniliyoruz sayesinde" diye lobi mi yapıyorsunuz nedir?
piyasaya adam yetiştirme konusunda anadolu üniversitesi, mimar sinan ve marmara'dan geri kalan, kuramsal bilgi ve akademisyen yetiştirme açısından da ilef'e yaklaşamayan fakültedir.
mezun olduğum şimdilerde o serbestliği çok özlediğim güzel fakültem. mezunlarına iş yada meslek kazandıramamsı gibi bir durum söz konusu değildir. zira sektör cadı kazanıdır. sabırla staj yapar sonrasında 700 liraya çalışmaya tama edersen işsiz olarak görülmezsin. ya da müthiş bir zekaya ve yaratıcılığa sahipsindir. nerede olursan ol yıldızın parlar bunun fakülteyle alakası yoktur.
kantindeki adını hala bilmediğim abla ve adem abi(şimdilerde iktisat kantininde)
öğrenci işlerindeki nihal abla
araş. gör. korhan mavnacıoğlu
öğretim görevlisi ayşe kalay
öğretim görevlisi selma serdaroğlu
ve en nihayetinde
dekan prof. dr. suat gezgin fakültenin değerlerindendir.
birde veysel batmaz olmasa süper olur
dandik fakültedir, en dandik bölümüde radyo sinema tv bölümüdür. ayrıca öğrencileride yarısı kıro yarısıda concondur. gazetecilik bölümü diğer bölümlerine göre daha kalifiye elemanlar yetiştirir. zaten okul gazetecilik üzerine kurulmuş. kaliteli hocalar olmasına rağmen dandik hocalarda vardır.