aslında: ''güzel olan nedir '' gibi çok eski bir felsefi soru üzerinde, yeterince düşünmemiş olan bireylerin düşmüş olduğu bir yanılgıdır.
ayrıca ekonomik sebepleri bir kenara koyarsak, 70' yıldır yoğun göç alan bu şehrin bu hale gelmesinin başlıca sorumlusu bu asparagas yalan yanlış önermedir.
şimdi güzellik hususuna tekrar dönelim. güzel olan nedir?
sırıttığı vakit eksik iki dişinin oyuğu görünen, sararmış, eksik çarpık dişleri olan, sivilceli bir kadın diğer uzuvları düzgün, hatta bu noktaları hariç vücudu altın orana sadık olan bir kadın güzel sayılabilir mi?
elbette sayılamaz...
gayri resmi nüfusu 20 milyona yaklaşmış, her türden insanın barındığı, semtlerinin yüzde 85' i getto olan, alt yapısı zayıf, yağmur yağınca yeni bir marmara oluşan, trafikte bir yere varmak için yola çıktıktan sonra, nihayet vardığınız vakit ne için oraya gitmiş olduğunuzu unutacak kadar zaman geçmiş olan, yani her koşulda berbat bir ulaşım ağına sahip bir şehrin güzel olduğunu düşünmek, ya aptal olmakla, ya da fildişi kulelerden istanbul' a bakmakla mümkün olabilir.
evet şehrin belli başlı yerleri estetikdir; bebek, cihangir, arnavutköy, kalamış vb.
fakat güzellik, bütünlükle alakalıdır. fakat bu semtlerde yaşmak ve bu semtlerin dışına çıkmadan hayatını idame ettirmek, 5000' de 1 olmasına rağmen milli gelirin 100' de 20 sine sahip olan; über derece ayrışmış bir elite, mensup olmakla mümkündür. böyle bir adamın gerçek istanbul' a en yaklaştığı durum; yeşilköy' e havaalanına giderken jeep' in den gördüğü kadarıyla yeni bosna, şirinevler manzarasıdır. o da sahil yolunu tercih etmediyse eğer...
istanbul ona güzel, avama değil yani.
geçenlerde bir araştırma oldu istanbul' da yaşayan 2,5 milyon insan! bakın 2.500.000 insan henüz deniz görmemiş!
hangi güzellikten bahsediyorsun yavşak, hafta sonu gittiği ortaköy sahilini kendi dünyan mı sandın sen göt!
he tabi kızına ''istanbul'' ismi koyacak kadar istanbul gerçeğinden uzak bir istanbul' da yaşayan çakma anarşist okan bayülgen' in programını moron gibi sektirmeden takip edersen her hafta dünya algını böyle sikerler işte...
(okan bayülgen sadece bir metafordur, kişisel bir sorunum yoktur)
bir de snob kesimin, '' sur içi gerçek istanbul ya, sur için number one yea '' tripleri öldürüyor adamı, e aksaray, laleli mahmutpaşa, karaköy daha nice zıkımın kökü, pislik yuvası sur içinde değil mi? sen neyin kafasını yaşıyor sana yutturulan hangi alemde yaşıyorsun göt lalesi!
he şimdi sen; istanbul' a gelen ünlülere ultra lüks yatlarda attırılan bir boğaz turu sonrası. ''i like istanbu, i like şiş kebap'' minvalinde zorlama bir demeci örnek gösterip; bunu dünya biliyor sen ne konuşuyon tarram dersen, senin önce ızdırabını siker, ardından '' sen moronsun koçum '' yargısını kanun telakki eder, alnının ortasına yapıştırırım.
bakın daha astronomik hayat pahallılığı kısmına yani uzmanlık alanım olmasına rağmen ekonomi kısmına fazlaca değinmedim. görece daha yeni binaların mimari açıdan yarattığı görüntü kirliliğini, tarihi dokunun yanında at sikine konan kelebek misali duruşları zaten başka bir konu. viyana, varşova gibi kentleri bilenler, şehirciliğin, mimarinin tarihi dokuyla uyumunun ne demektir anlayacaklardır neyse.
he yavrum sen cezayir sokağında gördüğün minili afetin, dolmabahçe' de boğaza nazır içtiğin kahvenin hatırına, istanbul çok güzel rererö demeye devam et, bu istanbul'un bir zamanlar güzel olan, ağzı bozuk, dişleri dökük, hoyratça harcanmış melez yaşlı bir fahişe, hatta bir mamma olduğu gerçeğini değiştirmez.
gerçi matrix' le bağlantısı t.v yoluyla olan; neo neo' lara ne anlatıyosam, ben de anlamadım şimdi.
Davulun sesi uzaktan hoş gelir atasözünü buraya etiket yapabiliriz sanırım. Bu kişisel bir düşüncede olabilir tabi çünkü istanbul sevdalısı çok insan yaşıyor bu memlekette. Hoş sebebini hiç anlamış değilim trafiği, havası, suyu beni hiç cezbetmemiştir. Her gittiğimde metroda ya da metrobüste izmirimin ne kadar mükemmel bir şehir olduğunu düşünürüm camdan bakarak... Tarihi açıdan elbette güzellikleri çokça ama inanın yaşamak için tercih listelerinde son sıralarda olmalı.
yalan falan değildir. istanbul un güzel bir şehir olduğu yalanı diye yalan söylemek yedi büyük günah arasına girmeyi bekleyen günahlardandır. ulan camilerini kiliselerini konaklarını saraylarını geç sadece boğaz yeter güzel olarak nitelenmesi için.
şehri sadece güzelliği, yani manzarası için seven insanın sarf ettiği cümledir. evet, manzara pek yoktur. hele fatih gibi bölgelerde metrekare boş yer olmadan her yer betonla kaplanmıştır ve bu manzarayı bozar. doğrudur. ama bir şehri yaşanılabilir yapan tek şey manzarası değildir. onun dışında bir sürü etken var. kamu hizmeti ve eğitim kalitesi bakkallar, marketler, alışveriş merkezleri iş imkanları tarihi mekanlar, gezilip görülecek yerler kültürel mekanlar, kütüphaneler eğlence ve yaşam alanları*
gibi gibi. bu imkanların hepsi istanbul'da, diğer şehirlere göre fazlasıyla bulunmaktadır. istanbul'a rağbetin asıl sebebi de güzel olması değil, istanbul'un büyük bölümünde bu imkanların iyi sağlanmış olmasıdır.
baştan sona doğru düşüncedir.
ne lan öyle, adama her gün beyin .mcıklaması geçirttiriyor, trafiği, yolu, insanı, pahalılığı...
bu dünyaya çile çekmeye mi geldik? yok istanbul şöyle, yok istanbul böyle... iki tane kıçı kırık turist, üç tane magazin habercisi, birkaç aydınım diye geçinen psikopat, beş on elit kesim insanı anlata anlata bitiremiyorlar!
ulan aynı yerden mi bahsediyoruz?
aynı yerde mi yaşıyoruz, şüpheliyim a dostlar!
neyse, yollar bitermiş, 8 ayda 8 yıllık ömrümü yedin istanbul, birgün senin de yolların biter bende elbet! *
insanlara yalnizca kuru lafla inandirilmaya calisilan koca bir yalandir. ataturk havalimanina inen turistler aksaray metrosuna bindirilip tum gecekondu, yikik, dokuk, yanik ne varsa o mahallelerden gecirilir. sabiha gokcene inenlerse havas otobusleriyle dolapderenin tum ara sokaklarindan gecirilerek tum rezilligimiz gozlerine sokula sokula taksime ulastirilir. avrupa'yi asya'ya baglayan otoyolumuzdan hic bahsetmiyorum bile, gecekondulardan gozunu alabilirse insan arada bir de leventteki gokdelen manzarasina bakiyor, allah allah, bu ne perhiz bu ne lahana tursusu diyor. sorun kaynagi ise maddiyat hic degil, halkin estetik duygusundan mahrum olmasi, yok boyle bir sey onlar icin, balkonu copluk gibiymis, evi boyasizmis, sivasi dokuluyormus, kimin umrunda. dunya geneline bakildiginda estetik, peyzaj denen kavramlarin allah gibi tapildigina sahit olurken duamiz turkiye'de de bu kavramlarin dunya ortalamasinin onda biri kadar da olsa deger kazanmasidir. tekrar ediyorum, maddiyattan cok estetik yoksunlugu sebeptir. inanmayanlar dunyanin en ama en fakir ulkelerinden yemen'e bir goz atsin, dunyanin mimari harikasi, col manhattan'i denen gokdelenler yapmislar adamlar camurdan. ya camurdan hem de.
istanbul'a hiç gitmemiş izmirli insan söylemidir. yalan falan değildir istanbul dünyanın en güzel şehirlerinden biridir. bunu söyleyen insan ortaköy'de simit yememiştir, bok yemiştir bok.
şimdi efendim eğer paranız varsa ve gezmeyi eğlenmeyi seviyorsanız istanbul, bu dünya üzerindeki en alternatifi bol şehirlerden biridir. Tamam kabul ediyorum, eğer istanbul gibi bir yerde sadece günlük ihtiyaclarınızı karşılayabilecek bir para kazanıyorsanız orası sizin icin sıradan bir yer olarak görünebilir. istanbul güzeldir efendim güzel, bir tarafı Asya bir tarafı Avrupa nereye ait olduğunuzu hissediyorsanız orada yaşayabilirsiniz.
sevgiler...
köyüne interneti yeni gelmiş ordan entry giren yazar saçmalığı, burdan istanbul'a sallayıp aslında içten içe oraya gidip yerleşmek isteyen yazar beyanatı napolyon bile dünya tek bir ülke olsa başkenti istanbul olurdu demişken üstelik.
istanbul u sadece manzarası için değil, çirkinleri ile sevenlerin katılmadığı yalandır. tarlabaşı nı, tophane nin karanlık ve dar sokaklarını, beyoğlu nun fahişesini, travestisini,tinercisini, fatih in mollalarını, nişantaşı nın sosyetiklerini, kasımpaşa nın çingenelerini görmek ve fotoğraflamak için ülkemize gelen milyonlarca turiste bu konuyu açarsanız elinde bulunan 70-300 mm nikon objektifle size çok pis dalar.
istanbul turist için güzeldir. çünkü turist sultanbeyliyi, aksarayı, dolapdereyi gezmiyor. tarihi mekanları, boğazı geziyor. istanbul zengin kesim için güzeldir çünkü aksarayda, dudulluda yaşamıyor.
Istanbul hala Güzeldir. Güzel olmayan içinde yaşayan sığırlardır. Bu sığırları Dünya'nın en güzel şehrine de koysan, Paris'i de, Londra'yı da yaşanmaz bir yer haline getirirler.
istanbul u istanbul yapan istanbul boğazıdır efendim. iddia ediyorum istanbul da yaşayıp hayatında o meşhur boğazı görmemiş insanlar vardır. velhasıl kelam; istanbul güzel güzel olmasına da yaşamak zor be usta.
Arkadaş ben istanbul`a laf ettirmem. Romayıda pariside yakar geçer. Insanımız bok var gibi istanbula göçmese böyle sorunlar yaşanmaz. Ilde bunu kaldıramıyor artık her yer insan doldu. Her şeyiyle tarih kokuyor benim istanbulum, o kaosa rağmen hala seviyorum.