istanbul tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. ancak doğal bir sahip olma müddeti vardır. jeopolitik konumundan dolayı kavimler hep onu istemiştir. uzun süredir türklerdedir ve yavaşça artık türklerin sırayı savma zamanı geliyordur. benim iki adayım var. biri kürtler. zira bu hızla çoğalırlarsa kansız bir şekilde istanbul u ele geçirecekler. ötekisi ingilizler. bu lavuklar da bir yerde bir bokluk olunca hemen sahiplenirler.
bence adalet için ruslar olmalıdır. adamlar sıcak denizleri çok istedi be abi. biraz takılsınlar sonra bi şekilde geri alırız. maksat insanlar kaynaşsın. kültürler etkileşsin falan yani.
bu şehrin aslında hiç sahibi olmadı, olamadı,
türkler mi? onlar atalarından miras kalan göçebe-toplayıcı toplum modelinin mecburi yerleşkecileri, yani göçebe kafa yapısından kurtulamadılar ve bu muhteşem şehri sadece pansiyon olarak kullanıyorlar.
yanından bile geçemeyecek bazı örnekleri ( prag, paris, roma, barcelona ) göz önüne alınınca bu şehri nasıl mahvettiğimiz ortadadır.
özümsemediğim bir şeyin sahibi olamazsın.
istanbul ne zaman bütün olarak halka ait oldu ki? tepelerde türk bayrağı sallanıyor olması yetiyor olabilir bazıları için. ama boğaz kenarındaki villaların, yağmalanan ormanlardaki şatoların, koca koca iş merkezlerinin sahipleri kimler acaba? onlar da kendine "türk'üz" diyor, tepelerinde bayrak sallanıyor.
velhasıl istanbul'Un sahipleri, zaten her zaman sahibi olan büyük burjuvaziye ek olarak, akp döneminde bitleri kanlanan cemaatçi para babalarıdır.
ve onu alıp tüm istanbullulara ait kılmak için de elimizi taşın altına koymaktan başka yolumuz yok.
(bkz: mücadele)
(bkz: boyun eğme)
cahil olan çok ürer. doğu karadenizlilerde de durum pek farklı değildir.ben daha hiç 2-3 kardeş olan 30 yaş üzeri bir d.karadenizli görmedim.insanlar medeniyetle tanıştıkça biraz olsun eğitildikçe çok çocuk yapmaktan uzak durur.hele de büyük şehirlerde yaşayanlar seve seve bundan uzak durmak zorundadır.
ülkede büyük şehirlere göç 1960'larda başlad.ve artan oranlı biçimde sürdü.bugün itibariyle büyük şehirlerde yaşayan 3. hatta 4. kuşak doğulu g.doğulu d.karadenizli yurttaşlar aile planlamasının bilincindedirler.
dolayısı ile büyük şehirlere yeni göçedenlerde zaman içinde yaşadıkları şehrin şartlarına göre hareket etmek zorunda kalacaklardır.
sonuç itibariyle cehaletin yoksulluğun etnisitesi olmaz.