istanbulu yönetmek yetmez, çözümler üretmek ve bunu sahada aktif bir şekilde yapılandırmak gereklidir, istanbulun problemi bunu anlamayan yada yapamayan yerel yönetimdir. iş sadece otobüs durağı yapmak değil, yaptığın otobüs durağı trafiği kilitliyorsa sen hizmet yapmadın demektir.sorun yarattın demektir. ama yerel yönetim şunu yaptık bunu yaptık nidaları atar sorunda bu ya, yaptıkların daha büyük sorunlar yaratıyor.
alt yapı yetersizliğinin neden olduğu trafiktir.
lanet olsun bu trafiğe. on dakika da geldiğim yolu bugün yine ataşehir trafiği nedeniyle 1 saatte geldim.
en büyük problem trafiktir, sonrasında düzensiz yapılaşma, yerel belediyelerin lokal çözümleri, alt yapı ve kalabalıklaşmadır.
hepsi için de çok az maliyetler ile çözümler yapılabilir, tek yapılması gerekli olan gözlem.
bitmeyen yol yapım çalışmaları
insanın ömrünü yiyen trafik sıkıntısı
mahşeri andıran insan kalabalığı
ne zaman nerede hangi gaspçıya rastgeleceğinin bilinmemesi
yüksek emlak vergileri
kaçak yapılaşma
sistemli olmayan kent düzeni(düzensizliği)
birçok yol kenarında sürüp giden fuhuş pazarlıklarının engellenememesi
tıklım tıklım otobüsler
kızların/kadınların günün her saatinde tacize maruz kalması
çevre kirliliği
ses kirliliği
önüne geçilemeyen anadolu göçleri
yerleşim yerlerinin dibinde kurulmuş fabrikalar
mafyalar
hızlı silahlanma
terörist örgüt sempatizanlarının devlet mallarına zarar vermelerinin önlenememesi
.......................
istanbul'un en büyük sorunu, bu şehirde yaşayanların istanbullu olmamasıdır. iki,üç nesildir bu şehirde yaşıyanlara, nereli oldukları sorulduğunda alınacak cevap babalarının, dedelerinin memleketidir. yaşadığı şehri kendi ile özdeşleştiremeyen ve bu şehrin kültürüne dokusuna sahip çıkamayan insanlar olduğu müddetçe istanbul'un sorunlarıda bitmeyecektir. zira çoğumuz için istanbul günü gelince terkedilecek bir sevgili konumundadır.
öho otobüselerindeki öğrenci fiyat almak için illa paso görmek isteyen biletçiler. ulan adamın üstünde liseli kıyafeti var. sadece pasosunun unutmuş o günlük, çirkef.
istenildiği kadar çiçek bozuğu bir yüze makyaj yapılsın o makyaj sırıtır ve o yüzü gizleyemez. istanbul da çiçek bozuğu bir yüz hali aldığı için yapılanlar yaşayanları rahatlatacağına daha da sıkıntıya sokmakta. önce insanının kendini değiştirmesi lazım -ki istanbul da istanbullu bulmak oldukça zor- sonrasında yapılanları iyileştirme çalışmaları kendini gösterecektir.
istanbul'un sorunu yönetim konusunda kendini gösterir.Bir kentin sorunlarının var olması ya da olmaması o kentin yönetiminden sorumlu kişilerce şekillenir.Şayet bir belediye başkanı asli görevleri dışında ''hizmet adı altında''bir şeyler yaptığını ifade ediyorsa orada sorun olmayacakta ne olacak.
Gerçi iş yönetim üzerine düşeni yapması ile de bitmiyor.istanbul'un dışından gelmiş (dudak bükerek söylemiyorum) ama hala geldiği yerdeki yaşam şeklini devam ettirenlerden de kaynaklanıyor.Her şehrin kendine has özellikleri vardır.istanbul gibi bir şehirde yaşıyorsan artık,sıraya girmesini bileceksin,dağda bayırda çıkardığın tuhaf sesler eşliğinde yerlere tükürmeyeceksin,her mini etekliği yoldan çıkmış yaftası yapıştırmayacaksın,karıya kıza laf atmanın yaratıcılık olmadığının düpedüz terbiyesizlik (bu sıfatın dışında neler neler yazılır da neyse...) olduğunun idrakında olacaksın gibi...
(kızlarla ilgili bir şey yazdığına göre büyük ihtimal bu kızdır diyenler olabilir.Yanıldıklarını belirteyim.Reha Muhtar'da kızlarla/kadınlarla ilgili yazıyor.Ama sapına kadar erkek.Dir diye tahmin ediyorum.)
Doğma büyüme istanbul'lu olmak da bir şeyi değiştirmiyor.Hamurda varsa ... dimi ama ...
istanbul'un soruları kısaca insan kaynaklıdır.
Kabak tadı veren bir laf ama.
Eğitim şart kardeşim.