bursa'yla karşılaştırmak gerekirse havası yazın bursa'ya göre ortalama 2-3 derece daha serin, havası kışın bursa'ya göre 2-3 derece daha sıcaktır. havası bursa gibi nemlidir ve hissedilen sıcaklık o yüzden daha yüksektir.
bugün dışarıda inanılmaz güzel ve temiz hava var.
camdan bakarak, oksijeni ciğerlerime çekmeye doyamadım. oysaki şu temiz havada koşmak çok isterdim.
bence bu virüs, insanlara çok büyük dersler verdi ama bu mesajı alan insan sayısının çok az olduğunu düşünüyorum.
eğer virüs olayları olmasaydı muhtemelen dışarıda trafik kaosu, yollardaki bütün çimlerde mangal yapan mangalcılar ve akşama doğru o malgalcıların bıraktığı yığınla pislik olacaktı.
ertesi gün haberlerde kanunlara uymayan mangalcı ayılarla belediye görevlileri arasında geçen kavgaları okuyup, izleyecektik.
uzun ayrılık sonunda solunduğunda "özlemişim bu şehri, şu denizin şu tarihin kokusu bak, yaşanır burda yahu" dur.
bir kaç gün sonraysa "lanet olsun şehre de güzelliğine de, egzoz kokusu resmen, en kısa sürede dönmeliyim" dir.
"bir çok şaire esin kaynağı olmuş bir havası vardır istanbulun" derler. ancak bunu coğrafi koşullar olarak değil de sanatsal bir söylem oluşturmak adına söylerler. ne derece haklılar, bunu zaman gösterecek.
evden güneş gözlüğüyle çıkıp on beş dakika sonra şakır şakır yağmaya başlayan yağmurda neye uğradığınızı şaşırmanıza neden olan bursa'nın havasından sonra hasretle aranan, güzelim istanbul'un havasıdır. bana göre her şeyi gibi, bu da güzeldir. tekrar söylüyorum, bana göre.
her gün uyanıp gökyüzüne baktığımda kimi gün içime huzur, kimi gün ise dayanılmayacak ve bazende kaldırabilememekten korktuğum bir sıkıntı çöker içime. senden mi benden mi bizden mi neden diye sormaktan da sıkıldım artık istanbulun havasına attım suçu. yaşadığın soluduğun içine çektiğin sindirdiğin hazmettiğin hava bu kadar değişkenken, sen ben biz nasıl aynı kalalımki.