yazlar sıcak mı sıcak , kışlar soğuk ve çamurlu geçer.
istanbulun havası bağdat caddesinde parfüm kokar.kadıköyde balık ekmek kokusunu duymamak işten değildir.
beşiktaşa gelince çay ve simit kokusu hissedilmeye başlanır. belediye otobüsüne binilince yer yer ter kokusu,iç bölgelere ilerlendikçe de osuruk kokusu hakim olur.özellikle sabahın ilk saatlerinde fırçalanmamış dişler nedeniyle cevizlibağ-kadıköy otobüslerinde ağız kokusu kendini gösterir ve bu 3 kokunun birleşmesiyle lağım kokusu kıvamına ulaşılır.
akşam saatlerinde beyoğlu alkol, sigara ve esrar kokar.kasımpaşaya inildikçe göt korkar.havaların da ısınmasıyla haliç üzerinde bok kokusu hissedilir derecede artar.bakırköye gidildikçe il geneline hakim olan egzost kokusu burada daha iyi hissedilecektir.
her gün uyanıp gökyüzüne baktığımda kimi gün içime huzur, kimi gün ise dayanılmayacak ve bazende kaldırabilememekten korktuğum bir sıkıntı çöker içime. senden mi benden mi bizden mi neden diye sormaktan da sıkıldım artık istanbulun havasına attım suçu. yaşadığın soluduğun içine çektiğin sindirdiğin hazmettiğin hava bu kadar değişkenken, sen ben biz nasıl aynı kalalımki.