Bizans hanedanı bir kaç aileden oluşur. Bunlardan en önemlisi paleologoslardır.. 1210 larda daha ortada bir osmanlı bile yokken kızlarını selçuklu imparatoru 1. Giyaseddin keyhusrev ile evlendirmişlerdir .
1330 larda bu aile orhan gaziyi de kızlarıyla evlendirmiştir ( olivera, theodora , asporche hatun falan.) 3 karısı da rumdur. iki tanesi Müslüman bile olmamıslardır.
fatih sultan mehmetin 8 eşinden e 3 tanesi bizans hanedan ailesindendir . (Alexias hatun, Anna hatun falan. ) Müslüman bile olmamışlardır . istanbul alındığinda paleologosgiller ile osmanoğulları 200 yıldır akrabaydı. Kimi yiyoruz lan siz.
vay arkadaş sen bizansın kalesini fethet yine yaranama. neyi abartacaz acaba bunu abartmayıp diyerek hayretle entryi girdiğim başlık.
edit: biz abartmasak bile zamanında abartan abartmış 'çağ açılmış, çağ kapanmış'
tarih cahili ve din cahili bünyelerin bir türlü idrak edemediği şey, fethin sadece stratejik anlamda değil aynı zamanda dini anlamda önemli olduğudur. bizim derdimiz, surların toplarla dövülmesi, gemilerin karadan yürütülmesi vs. değildir. bizim inancımıza göre önemli olan bu kutlu fethi öven resulullah'ın (s.a.v) övgüsüne mazhar olabilmektir. yoksa "yok efendim gemiler karadan yürütülmemiş de tersanede imal edilmiş zira tersane bulunmuş" gibi sallamalara gerek yoktur. gemiler karadan yürütüldükten sonra tersane yapılmış olamaz mı?
açarsın ilber ortaylı'nın ya da yılmaz öztuna'nın kitabını bakarsın. tarih belgeye dayanır, işkembeye değil.
linkten gerekli bilgiye ulaşılabilir sanıyorum. tarih konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığım için şahsi bir yorum getiremiyorum, ama istanbul'un fethi gerçekten de büyük bir olaydır tarih sahnesinde. hayır osmanlı ordusunun başında ben olsam bodoslama dalardım kaleye ve muhtemelen de ağzıma sçarlardı o savaşta. ama adamların stratejisi gerçekten şaane. o duvarlara tırmanmaya çalıştığınızı düşünün bi hayal edin, adam yukardan taş atsa kafanı yarıcak ve sen elde kılıç kalkan tırmanmaya çalışıyosun. 80,000 kişilik ordunuz da olsa yine de orayı almak göt ister arkadaş.
abartmak doğru değil diyenlere inat ben haklıyız diyorum. göt kadar yeri almak için ne kadar uğraştı fatih'in askerleri. o zamanın teknolojisini aşıp bu işi becerdiler. o zincirleri geçmek, o surları geçmek o zamanın şartlarıyla çok şeyler isterdi ve fatih bunuda başardı. toplarla surları yıkarak bir çağı kapattı. madem küçücük bir yerdi de niye kimse alamadı da fatih aldı. ya da ötekiler "boşverin fatih gelsinde o alsın istanbul'u diyerekmi vazgeçtiler. türk tarihini küçümseyenlerde bu tavırlarından vazgeçsinler. ne mutlu ki böyle bir imparatorluğun soyundan geliyoruz. atatürk ün dediği gibi "ne mutlu türküm diyene".
tarih bilgisi konusunda ciddi sıkıntıları olduğunu düşündüğüm bi yazarın bu konu hakkındaki görüşlerini okuyorum bi süredir. inanır mısınız karnıma gülmekten ağrılar giriyor. arkadaşın bi kere eminönü ilçesinin ne kadar bir yer tuttuğundan filan haberi yok sanırım. kötü kedi şerafettin gibi attıkça atıyor, üstelik tutuyor da! refleksleri harika! ben mi yanlış biliyorum yoksa topkapı, edirnekapı, fatih, galata, yedikule gibi bölgeler eminönü'ne mi dahil edildi lan benim haberim olmadan, oha!
hayır bi de merak ediyorum lan constantinapolis'i kim o kadar küçük bıraktı o zamana kadar? sanırsam uzaylılar filan yapmış olmalı, onlar küçülttüler biz de gidip aldık hemencecik. hatta diyolar ki fatih sultan mehmet surların önüne gidip bi bağırmış "kaleyi bırakın huleyn!" diye, kaleyi devretmiş bu bizanslılar. tabi deli şeyler bunlar, herkes bilmez!
mümkünse birileri arkadaşa istanbul'un fethini anlatan bi kitap hediye etsin, rica ediyorum. sözlüğümüz bundan daha fazla fikir beyan etmesini kaldıramaz diye korkuyorum.
top ne zaman icad oldu, sur nedemek, kılıçla savaş nasıl bir şey tarzı bilgileri age of conquriers'tasn ibaret yeni neslin yapamadığı iş.
tarih bilgisi olan biri o etrafı alınan şehrin etrafını da alanları bilir, anadolu hisarının karşısına rumeli hisarının nasıl dikildiğini, niye karşılıklı dikildiğini bilirdi. tabii yeni nesil arkadaşlarımız okulda tarih yerine talim terbiye onaylı saçma sapan hurafeleri okumasaydı.
çok yanlış bir düşüncedir. Mesela ben de medieval total war oyunu var. istanbul'u bizans'ın elinden almaya kalkışmak gözümü korkutuyordu. Ancak yazarımızın başlığını görünce birden heveslendim ve biraz uğraşıp, iyi bir ordu kurduktan sonra istanbul'u ele geçirdim. hakkaten abartmamak lazımmış teşekkür ediyorum yazarımıza.
bu bilgisayar oyunları, insanları fena halde bozmuş durumda. baksana yahu, tarihçiler çağ açıp çağ kapatırken, günümüz ergenleri olayı abartmanın manası olmadığını söylüyor.
eabi, o devirde yaşamış olsaydı tek başına istanbulu alırdı zaten, ordu bile gerekmezdi.
bizans doğu romadır tüm bölgeyi yönetmiş bir ülkeydi önemini yadsıyamayız, ancak biz bizansın bizans olduğu zaman değil, eminönü kadar kaldığı zaman yıktık o devleti. tarihte bir dönemdir ama çok da abartmanın alemi yoktur.
evet türk milli takımı da dünya 3.sü oldu ama o sene bize çıkan rakipler de tesadüfen yenilmeyecek takımlar değildi. güney koreyle falan oynadık yani.
istanbul u almanın 1000 yıllık bizans impartorluğunu yıkmak anlamına geldiğinin bilincinde olmayan insanın söylemidir. bizans ki öyle bir devlettir ki zamanında akdeniz havzasını ele geçirmiş, kendi geleneklerini ortaya çıkarmış, ortodoks dünyanın asırlarca liderliğini yapmış, karanlık çağlarda bir bakıma avrupa ya önderlik etmiş bir ekoldür. kimse kusura bakmasın da istanbul un fethini sadece askeri açıdan değersiz bir başarı olarak lanse etmek kafasızlıktır. bu olay aynen şuna benziyor. brezilyayı dünya kupası finalinde yenen türk takımının galibiyeti getiren gölünü beğenmemek.
dış dünya ile bağlantısı kesilmiş 10.000 askeri ancak olan vatikan kadar kalmış yer,
abluka devam etse önce fareleri sonra böcekleri, sonra da ölülerini yiyip teslim olacaklardı. sanki 200.000 askerle savaştık , sanki batı romayı yıktık.
neymiş boğaza zincir germişler. toplarla surları indirdiler, zinciri mi dağıtamayacaklardı. abartın daha da abartın.
istanbul'un fethini abartmayı başaran insanlarla acilen tanışmak isterim. bu olay bizim tarihimizin çok önemli kilometre taşlarındandır ve abartılma şansı yoktur. istanbul'un fethinin önemi yarım asır önce peygamber tarafından müjdelenmiştir. keşke biraz üstüne düşsekte en azından değerini kaybetmese. biz bu önemli hadise ile ilgili bir çizgi film bile yapamazken adamlar kafalarına göre bir senaryo yazarak oynatmaktadır. 21 yaşında istanbul gibi şehri fetheden bir komutan olan fatih'i kendilerine yediremedikleri için 45-50 yaşlarında tecrübeli görmüş geçirmiş bir adam gibi göstermektedirler. yani bu olay abartılamaz, sadece bu olaya saygı duyulur.
zaten türkiye cumhuriyeti de çok kolay kuruldu. kurtuluş savaşı, çanakkale savaşı ne ki, o kadar abarttınız sizde yaa. atatürk'ün yaptıklarını da abartıyosunuz inkilaplar falan yeni bir ulus yeni bir ülke kurmalar falan o da ne öyle?..
herkes başımıza ilber ortaylı* kesildi. bir insan tarih hakkında yorum yaparken sınırını bilmeli. dünyanın en saygın tarih araştırmacıları bile konuşurken kelimelerini bin kere düşünerek, tartarak konuşuyor. savlarını desteklemek için binlerce belgeyi, kaynağı referans gösteriyor. kaldı ki orda öyle oturup da istanbulun fethi hakkında yorum yapmak afedersiniz biraz g.t ister. yani sonuç olarak neymiş; cahil ve özenti bünyenin birçok hollywood filmlerine özenerek kendi geçmişini unutması ve küçümsemesi sonucu dil sürçmesiyle söylediği söz öbeğiymiş tanım olarak..
istanbulun fethini abartmak. askeri açıdan da, siyasi açıdan da, tarihi açıdan da her türlü önemli olan bir olaydır.
siyasi açıdan önemini dünyaya yüzlerce yıl hükmetmiş olan roma imparatorluğunun sonudur. aynı zamanda herhangi bir yunan grubuna girip "istanbul" yazarsanız hemen gelecek "konstantinopol" yorumlarından adamlara ne kadar koyduğunu şimdi bile görebilirsiniz.
tarihi açıdan evet o zamanlar top biliniyordu ama havan topu ve büyük toplar bilinmiyordu veya bu kadar fevkalade kullanılmamıştı ki bu sebeple bütün avrupa feodel derebeylikler ile yönetiliyordu. yani kısaca kalesi olan her kişi kendini o bölgenin hükümdarı ilan ediyordu ve hiç bir ordu kaleleri aşamadığı için (veya kaleyi almak için çok büyük kayıplar verdiği için) kimse de onlara karşı gelemiyordu. fatih istanbulu alırken dönemin en güçlü surları ile çevreli, en büyük kaleyi alarak bu saatten sonra kalem var diye kendinize fazla güvenmeyin demiştir ve dünya üzerindeki feodal yapıyı bitirmiştir.
askeri açıdan bakacak olursanız da aynı şekilde önemli bir savaştır. zira istanbulun fethi ilk topun ateşlenmesi ile başlayıp, surlara türk bayrağının çekilmesine kadar süren 53 günlük zaman değildir. istanbulun fethinde sadece şehre destek gelmesini önlemek için boğazın iki tarafına iki tane hisar yapılmıştır, tarihte sadece bir kuşatmada bir şehre destek gelmesini önlemek amacıyla hisar yapımı (hem de iki tane) bu savaşta görülür. denizden gelecek destekleri engellemek için bu hisarların yanı sıra daha önce türklerin hiç bir zaman kurmadığı kadar güçlü donanma kurulmuştur. dünyanın görmediği en büyük toplar dökülmüştür. ve hatta bizansın istanbulun kuşatılması durumunda topraklarındaki her yerden oraya destek göndereceği bilindiğinden bizansın bütün toprakları da istanbul kuşatmasından önce alınmıştır. bütün bu hazırlıkları da istanbul kuşatmasının askeri aşamaları olarak görürseniz askeri açıdan da çok çaba gerektirdiğini görürsünüz.
bu fetihten sonra bütün avrupanın kabul ettiği, ilber ortaylı, murat bardakçı gibi şahısların işaret ettikleri üzere osmanlı padişahları sıfatları arasında "kayzer" yani "ceasar" ünvanını da katmıştır.
sözlükteki bizans torunları' nın çamur attıkları büyük fetih. doğu roma'nın fethi oluyor efendim. Bu fetihten sonra tüm avrupa da sur ve kale yapım sistemi değişmiştir.
istanbul un müslümanlar tarafından fethiyle ilgili birkaç bilgi verelim.
herşeyden önce fethin sembolik görevi ön plandadır, istanbul un kaybedilmesiyle avrupa güçten ziyade nüfuz ve prestij kaybetmiştir; yıksa dış sorunlar çıkmasaydı istanbul u yıldırım bayezid de fethedebilirdi.
müslümanların istanbul u fethedip ortadoksların hamisi konumuna gelmeleri avrupa yı bölmüştür.
istanbul u alan devlet, peygamberin övgüsüne mazhar olmuş ve bir anlamda müslüman dünyasının lideri konumuna gelmiştir.
gerçekten de topların kale kuşatmalarında etkili olabileceğini göstermiştir. toplar ilk kez "etkili" biçimde kullanılmıştır bir kuşatmada ve işe yaradıkları kanıtlanmıştır.
bunun yanında bir de tarih kitaplarımızda geçmeyen konular vardır; örneğin sanılanın aksine istanbul u koruyan askerler çok iyi savaşmışlar ve şehirlerinin savunmasında çeşitli kahramanlıklar göstermişlerdir.
ortaçağı tek başına sonlandırmış ise değildir, ortaçağı bitiren olay ingiltere ve fransa nın yüzyıl savaşlarının sona ermesi ve avrupa nın gelişime başlamasıdır, diğer bir etken ise istanbul un fethidir.
biz istanbul u alınca kaçan rum bilimadamları italya ya gidip rönesans ı gerçekleştirdi lafına pek kanmayınız...
aslında kısmen doğru kısmen yanlış başlık. istanbul un alınması askeri yönden çok büyük bir başarı olmaz özellikle yavuz un mısır seferi gibi büyük bir başarı varken veya varna muharebesi , kosova savaşı gibi önemli başarılar varken istanbul un fethi biraz geride kalır. çünkü istanbul da gerçek bir orduyla savaşılmamıştır bizans sadece bir şehirden ibaret kalmış dışardan gelen avrupalı desteğine rağmen 10.000 askeri zor toplamıştır. osmanlı ordusu ise 120.000 i aşan bir kuvvete sahiptir osmanlı bizans akerlerinden ziyade bizans surlarıyla savaşmıştır. burada askeri başarı daha güçlü topların yapılmasıdır.
siyasi başarı kısmı askeri kısımdan önemlidir osmanlı bu şehiri alınca artık imparatorluk ve yeni roma olmuştur.
ulusalcı maskesi takmış enternasyonalistler tarafından; klasik milliyetçiler ile kuvai milliyecileri hatta türkçüler ile türk-islamcıları birbirine kırdırmak için söylenmiş sözdür.
bunu duyan klasik milliyetçiler hemen der ki; vay efendim ulusalcılar hede hödö. evvela bilinmelidir ki; ulusal sol ile ulusalcılık/ulus toplumculuk aynı değildir.
diğer taraftan istanbul un fethi abartılacak bir mesele değildir, abartılıyor diyen adama şöyle bir istanbulun dışından surlara kadar yürümesini salık veririm. gitsin spor ayakkabılarını, eşofmanlarını giysin ve istanbul un dışından surlara kadar bir yürüsün. sonra aynı şeyin koşularak yapıldığını, üzerine ok yağdığını, toplarla karşılık verildiğini hayal etsin.
bakkaldan ekmek almıyosun; surlarla çevrilmiş şehir alıyosun efendi!
neymiş topları macar ustalar dökmüşmüş. evet, fatih'in çizimi olan topları macar ustalar döktü. biz türkler o dönemlerde top dökümü bilmem ne gibi amelasyon işlerde yoktuk çünkü. anlayabileceğin dilde anaokulu mantalitesine indirirsek; binaları da ameleler yapıyor ama müteahhit evlerin parasını alıyor veya binanın ismini veriyor. tuğlaları tek tek mimar veya müteahhit koymuyor. ne oldu? o binayı yapanlar ameleler mi oldu? o bina müteahhit e ait olmadı mı? nasıl saçma sapan bir mantık kurulmaya çalışılıyorsa anlamış değilim.
bizim milletimizde olan esas hastalık, içimizde ki türk olduklarını iddia eden yalancılardır ve atalarının yaptıklarıyla gurur duymayı bilmeyen cahil, empati yoksunu gençliktir.
örneklersek yüzelerce yıllık tarihlerinde hiç bir savaş başarısı gösterememiş iskoçyalıların efsanevi(!) savaşçılarını ağzı akarak seyredenler, kendi atalarının yaptıkları mücadeleleri küçümsemektedir.
türk milleti 10 bin yıldır efsanevi olarak adledilen bütün milletleri yenmiştir; sindirmiştir. türk milletinin savaşta mevcut üstünlüğünü küçümsemek, ancak son 100 yılda yükselişe geçmiş, binlerce yıl şatolarından çıkamamış pısmış zavallı avrupalılara özençtir. yazıktır günahtır.
istanbul alındığında,, ortadoğu, balkanlar, kafkasyaya sahip dev roma imparatorluğundan alınmadı . zaten ahı gitmiş vahı kalmış, vatikan kadar kalmış şehir devletiydi. 100.000 askerle mi savaştık.
hiç bir devletle kara sınırı da kalmamış, o abluka devam etse zaten önce fareleri yiyecek sonra teslim olacaklardı. o fetihin çağı değiştirdiğine dünyayada tek inanan biziz. bu kadar da cahillik olmaz. ayrıca da fatihin toplarını macar ustalar yapmıştı ve zaten avrupada top biliniyordu.
istanbulun alınması hadislerde geçiyor o yüzden manevi değeri var diyenler kendine göre tutarlıdır.ama çağı değiştirdi diyenlere gülerim. sana göre çağı değiştirdi dünyaya göre değil.
istanbul 1918 de işgale uğradı, 3,5- 4 yıl düşman işgalinde kaldı.bir çok insan kurşuna dizildi.padişah efendimiz de sarayında kahvesini içti. istanbulu son alan komutan da fatih değil atatürktür.