istanbul fethedileceği zaman zaten hem batıdan, hem doğudan etrafı alınmıştı ve dış dünya ile kara bağlantısı yoktu. o abluka altında eminönü ilçesi kadar bir yer olarak kaldı. emimönü ilçesi kadar kalmış abluka altında tek bir şehir devletini almanın o kadar da çağı değiştirecek kadar abartılacak bir tarafı yoktur. 100.000 askerle savaşmadık sonuç olarak.
istanbulun alınması hadislerde geçtiği için manevi başarı sayılır yoksa askeri olarak çokda abartılması saçmadır zaten teslim olacak hale gelmişlerdi.
güce tapan halkımız imparatorluktan, beğenmediği ulus devlete geçişi kompleks yapmıştır, bu tip şeyleri abartarak kendi kendini gazlamayı çok sever.
eminönü kadar kalmış, başka ülkeyle kara bağlantısı bile olmayan, teslim olma aşamasına gelmiş bir şehri almanın çağı değiştirmesine bizden başka inanan kaç ülke var bilmiyorum ama ,
istanbulu son alan fatih sultan mehmet değildir. çünkü istanbul 1. dünya savaşı sonunda ittifak devletlerinin özellikle de ingilizlerin işgaline uğradı ve 4 yıla yakın zaman ingilizlerde kaldı .o 4 yıl işgal değildi , misafirliğe geldiler diyosan sana söyleyecek bi sözüm yok.
istanbulu hristiyanlardan alan son komutan fatih değil , atatürktür.
-Bin yıllık Bizans imparatorluğu sona erdi.
-Osmanlılar Ortodoksların hem egemeni hem koruyucusu oldular.
-Kale ve Sur'ların büyük toplarla yıkılabileceği görüldü. Dolayısıyla Ortaçağ Avrupa rejimi Derebeylikler yıkılarak yerine güçlü krallıklar kurulmaya başlandı.
-ipek yolu egemenliğinin Osmanlılara geçmesiyle Avrupalılar yeni ticaret yolları aramaya başladılar.
-istanbul'un fethiyle italya'ya göç eden Bizans Bilim adamları Yaptıkları çalışmalarla
Rönesans'ın başlamasına katkıda bulundular. *
olması gerekendir. alınması 53 gün süren bu "eminönü kadar kalmış" kale şehri iki sıra surla çevrilidir. bu surların arasında ve dışında derin hendekler bulunmaktadır ve "eminönü kadar kalmış" bu kale şehri dönemin en büyük şehirlerinden biridir. evet o yıllarda dünyanın nüfusu altı milyar filan değildi bebişler.
söz konusu kale madem bu kadar kolay alınacak bir şehirdir, öyleyse yüzyıllar boyunca yapılan yüzlerce muhasaraya ve kuşatmaya nasıl yenik düşmemiştir sorarım? o güne kadar böyle bir kaleyi küçük olsun büyük olsun alabilen başka bir devlet ve ordu var mıdır? madem ki alınması bu kadar kolaydır fatih sultan mehmed defalarca umutsuzluğa düşüp kuşatmayı kaldırmayı niye düşünmüştür sizce? bu kadar kolay bir şehri almak için galatanın arkasından karadan gemiler yürütmeye niye ihtiyaç duymuştur ii.medmed?
yukarıda fethin sonuçlarının yer aldığı giriler mevcut, birazcık bakarsanız ve kontrol ederseniz yerli ve yabancı tüm tarihçilerin kabul ettiği bu büyük fethi bu kadar küçültmeye vicdanınız elvermez.
istanbul biz aldığımız sürede hiç bir devletle kara bağlantısı yoktu, vatikan kadar kalmıştı.
100.000 askerle bile savaşmadık. abluka sürse bir süre fareleri yiyecek sonra da teslim olacaklardı. eminönü kadar kalmış yerde sur olsa ne olur. zamanın toplarıyla zaten bir çok kale yıkılmıştı.balkanlara kadar gitmiş ülke vatikan kadar kalmış abluka altında kalmış şehri mi alamayacak. tamamen hadislere dayalı bir kendi kendini gazlama durumu sözkonusu. bizden sonra ingilizler ele geçirdi. atatürk tekrar geri aldı. bu kadar da abartılacak bir şey değil.
istanbul'un fethini şehrin alınması gibi dar kapsamda görmenin sonucunda varılan kanıdır. istanbul'un fethi saadet asrından beri fetih heyecanıyla yaşamaktır, şehrin etrafını fethetmek, yeni surlar yapmaktır.
ama bunun ötesinde istanbul'un fethi öncelikle gönülleri fethetmekti. "bizans tekfurlarını göreceğime osmanlı idarecisini görmek isterim" dedirtebilmekti. istanbul'un elmas gibi kıymetini bilebilmekti.
Artık iyice ata mefhumunu kaybetmiş, geçmişinden utanan, ecdadına sahip çıkamayacak kadar kendini bilmez duruma gelen, çok yakında "kurtuluş savaşımı o ne la kendileri bırakmış gitmiş" deme cürretini de kendinde bulup, bunu "modern düşünüyorum ben" kalıplarına sokacan olan, kendini bilmez Türk genci(!) düşüncesidir.
istanbul'un fethinin abartilmasi, osmanli'dan degil, bizzat istanbul'un kendisinden ve temsil ettigi (en azindan alinana kadar temsil ettigi) seyden kaynaklanmaktadir. Bizans imparatorlugu, anadolu topraklarinda kurulmus ve sonradan imparatorluk olmus falan gibi bir tarihi yoktur. Roma imparatorlugunun parcalanmasi sonucunda ortaya cikmistir, roma imp.nun da tarihteki yerini herhalde burda anlatmamiza gerek yok, iste o imparatorlugun son yok olusunu temsil etmektedir istanbul'un fethi, 1000 yili askin suredir var olan bir imparatorlugu yikiyorsun ister eminonu kadar olsun, ister dunurun gotu kadar olsun. abartisi bu yuzden. abartiyi yapan biz veya osmanli veya turk tarihcileri degil. cag acip kapatmis adamlar ya ne olacagdi?
ayrica, istanbul'un fethinin abartildigini dusunuyorsaniz bir de viyana'yi alabilseydik neler olurdu onu dusunun, rahatlatin kendinizi. *
abartılması gereken bir hadisedir. unutmayınız. unutturmayınız.
ama sadece istanbul'u değil, sonrasında güzelim vatanımın kurtulmasını da unutmamalısınız. nasıl, kime karşı ve hangi şartlarda kurtarıldığını... ne pahasına olursa olsun korunması gerektiğini de...
istabunlu erken dönemlerde çeşitli devletler almak istemiştir.
o zamanlar istanbul, koskoca roma imparatorluğuna aitti. romanın roma olduğu zamanlarda avrupa , kafkasya ,ortadoğu, balkanlar, mısır çoğu yer onlarındı.
roma imparatorluğu, roma imparatorluğu olduğu zamanda alamadılar evet. çünkü roma imparatorluğu zamanın amerikasıydı.vatikan kadar kalmış yeri aldık. kim olsa alırdı.
kanuni zamanında polonya ilimizdi vali atıyoruk, ama vahdettin istanbula girdiler 4 yıl işgal altında kaldı. gavurdan son alan komutan da atatürk oldu.
şerefsiz amerika'nın, vietnamı işgali * bile bin tane film oldu. iki kıtayı birleştiren şehrin fethi abartılmayacak şey midir? değil diyenlere geliyor (bkz: bsgçk) .
gayet mantıklı durumdur. hatta onur vericidir. kıçı kırık amerika'nın vietnam'ını pearl harbor'ını izlerken sesi soluğu çıkmayanların anlayamayacağı şereftir. çünkü
"Istanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur." hadisi akıllarda ilelebet yaşayacaktır.
-en önemli gücü Haliç'e çekilen zincir ve denizde yanan Grejuva'dır.
-ve tek umudu Avrupa'dan gelecek yardımdı.
Fatih ise;
-Avrupadan gelecek yardımlar için yedek kuvvetler oluşturdu.
-Beyliklerle barış yapıldı.
-Denizden gelecek yardım için boğazkesenler yapıldı.
-Büyük toplar döktürüldü.
-Kuşatma kuleleri yaptırıldı.
-Şehir denizden kuşatıldı.
Aslında alınamamasının sebebi tam anlamıyla kuşatılamamasıydı.Haliçte türk gemilerini gören Bizans çok şaşırmıştı.Savaşın kaybedileceği anlaşılmıştı.Zaten Avrupa'dan da yardım gelmeyince istanbul düşmüş oldu.
Yukarıdaki maddelere bakan bir insan abartıldığını düşünebilir ama dolaylı yoldan birsürü şeye sebebiyet vermiştir.
istanbul'un alınmasıyla Osmanlı tam bir toprak bütünlüğü sağlamış ve ticaret yollarını tam anlamıyla ele geçirmiş oldu.Manevi değeri olan bir yer alınmış oldu.En önemlisi 1000 yıllık tarih bitmiş oldu.Ayrıca istanbul'dan kaçan bilim adamları Avrupa'da ki çalışmalarıyla rönesansın başlamasını sağlamışlardır.Topların surları yıkabileceğini anlayan Avrupa kralları derebeylerin .m.na koymuş ve güçlü krallıklar kurmuşlardır. Yeni ticaret yolları aranmaya başlanmıştır.Okyanusa dayanıklı gemiler yapılmaya başlanmış ve Yeni yerler, yeni ticaret yolları keşfedilmiştir.Sömürgeciliğin ilk adımları atılmaya başlanmıştır.Akdeniz önemini yitirmeye başlamıştır..Dünya'nın yuvarlak olduğunun anlaşılmasıyla kilisenin gücü azaldı böylece bilimsel gelişmelerin önü açılmış oldu.
Dolaylı yoldan bir sürü şeyi tetiklemiş oldu bu olay.Aslında bir nevi sonun başlangıcıda oldu benim açımdan.Çünkü Avrupa güçlendi ve Dünya'nın tarihinin seyri değişti.Ama asla önemsiz birşey olmadı bence. belki şehrin alınması önemli değildi ancak bu olayların yaşanması açısından gerçekten çok önemlidir.
Son olarak benim bildiğim kadarıyla yurtdışında yeni çağın başlaması Amerika'nın keşfi olarak kabul görüyor.
istanbulun fethi kesinlikle abartılmayı hakeden bir olaydır.
anlamadığım şey bunu abartmayacaksak neyi abartacağımızdır. asıl sıradan bir olay gibi görmek yanlış olur, daha filmini bile yapmadık.
kitaplarda anlatarak mı abarttık? tarihimize yer verdiğimiz için mi?
o küçücük kale denilen yeri almak için 12 karışlık * topu yaptıran bir padişah ve o müthiş savunmayı aşan bir kale kuşatmasından bahsediyoruz. çağ açıp kapatması ayrı konu da bütün dünyayı sarstığı gerçeğini hesap etmek lazım. 100.000 askerle savaşılmadı ama ne orduların fethedemediği toprakları osmanlı ordusu fethetti, kimsenin aşamadığı surları osmanlı ordusu aştı.
birilerine kalsa zaten biz tarihimizi bilmeyelim bile. istanbulun fethine abartı demek, şaka gibi ya.
sırf sarayburnu edirnekapısı arasındaki bir kaç tramvay duraklık mesafenin fethedilmesinin abartılmış durmudur.
aslında istanbul'un fethinde önce herkesin pek bir sevdiği ikinci mehmet'e gelmek lazım. hani bazı uydurukçular tarafından sözde hazreti muhammed'in hadis-i şerif'ine mazhar olmuştur bu mehmet. şimdi, mealen nedir o hadis, efendim istanbul elbette fethedilecektir, o kumandan ki ne büyük kumandan, o askerler ki ne büyük askerlerdir. büyük peygamber böyle söylemişler, sözde, ben duymadım.
gerçek şudur ki, osmanlı aşireti'nin yedinci ağası, ağalığa geçerken, mütevefa babasının transilvanya prensesi olan karısı mara'dan doğan oğlunu, kundakta iken boğdurtmuştur. bu işi de evrenesoğlu ali paşa isimli zata yaptıran mehmet, daha sonra bu adamı da öldürtmüştür. daha fazla bilgi için alphonse de lamartine'nin, daha sonraki osmanlı aşireti ağalarından abdülmecit'e takdim ettiği osmanlı tarihinin ilk cildinin 237. sahifesine bakabilirler.
işte büyük peygamberin büyük adı kullanılarak yükseltilmeye çalışılan mehmet böylesine bir adamdır. insan katleden kişilere ne sıfat verildiğini bilirsiniz. mukaddes kuran, bir insanın hayatına son vermek bütün insanlığı yok etmekle eş değer bir günahtır derken, kundaktaki bebeği bile acımadan ortadan kaldırtan bir adamı ,o kitabı insanlığa tebliğ eden peygamberin ağzıyla yüceltmeye çalışmak, ancak yeri çok aşağılarda olanların içine düşebileceği bir zavallılık halidir. ancak çok aşağılarda olanlar, yedi kat yerin dibine geçenler böylesine büyük bir övgü işitmek isterler ki ancak yeryüzüne bir nefes daha ulaşabilsinler.
osmanlı'ya laf etmek bir çok türk milliyetçisine ağır gelmektedir bilirim. inanın bana da ağır gelmekte bütün bunları bilmek. ama ne olur, kahramanlık masallarına kanmayın türk milliyetçileri. çünkü o osmanlı ki türk adını yasaklamıştır, türklüğü aşağılamıştır.
türk tarihinde hiçbir başka kavim, sırp, rum, rus, acem, arap yoktur ki türk'e osmanlı kadar zulmetsin.
ne olun bu gerçeği unutmayınız. bilmiyor iseniz, şüphe duyuyor iseniz tarih okumanız için önünüzdedir.
istanbul'a geri gelirsek, şu sarayburnu'ndan edirnekapı'ya kadar olan yerin fethi öncesinde pek çok osmanlı ağası bizansla işbirliği yapmış, tahtı güvence altına almış, bizanslıların kızlarını karı olarak almışlardır.
istanbul'u alan mehmet ağa, herhalde ortaklık bozulunca orasını da topraklarına katıvermiştir.
istanbul'un fethi'ne yapılan bütün övgüler gerçektir, abartma değildir. Muhtemelen Kurtuluş savaşı sırasında denize dökülen Yunanlıların tohumlarından kalan bir bünye, böylesine önemli bir olaya abartma diyebilir.
Almanya da bulunan kuzenimden alıntı; -kendisi orda doğup orda büyümüştür-
b:ben
k:kuzen
k:ya kuzi bana şu fatih sultan mehmed den bahsetsene biraz, bir kitap filan alalım bana onunla ilgili merak ettim.
b:hayırdır kuzen o nerden çıktı
k:ya 5(!) ders onun istanbulu fethini işledik tarih dersinde.
b:anladım kuzen buluruz sana güzel bir kitap
kıssadan hisse : almanlar ki milliyetçilikleri ile meşhur bir millettir. 5(bes) ders fatih sultan mehmetin istanbul'un fethini anlatıyorlarsa gerisini varın siz düşünün.
"bir çağı açıp bir çağı kapatan" lâfzının bu fethi yüceltmek için kullanılmayacağını bilmeyenlerin sıklıkla yaptığı şeydir.
bir çağı açıp bir çağı kapatmak sadece türkiye'deki belki de kimi doğu toplumlarındaki algıdır. bildiğim kadarı ile istanbul'un alınması dünyanın çoğu için çağ açıp kapayan bir olay değildir.
1453 teki istanbul her tarafı kışatılmış 8-10.000 askeri kalmış, vatikan gibi yer.. abluka kalkmasa zaten önce fareleri, sonra böceklerli sonra da ölülerini yiyecek en sonunda da teslim olacaklardı.istanbulun alınması önemsiz değil ama çağı değiştirecek kadar abartılacak bi tarafı da yoktur.