şimdi ben buraya 1 mayıs gösterilerinin ve kadıköy mitinglerinin istanbul trafiğine yaşattığı çileye bakıp ne kadar gereksiz olduklarını söylesem acaba sol cenah yazarlarımız ne düşünecektir?
veya nereden açık bulayım da ayar vermeye çalışayım diye kendini kasacaktır?
ama onlar halk içindi değil mi, halka rağmen halk için.
bence de çok gereksiz, 29 mayıs fethini kutlamak. 23 nisan'da çocukları ayakta sap gibi bekletmek. 19 mayıs'ta yüzlerce genci stadyumlarda oynatmak. kendine göre önemli birini ölüm gününde mezarı başında anmak, deniz gezmiş gibi, mehmet akif gibi, gibi gibi.
bize ne kazandırır? hiçbirşey, ölüyü mezar başında anıyoruz diye mezarından kalkacak hali yok. istanbul'un fethini kutluyoruz diye tüm dünyayı fethedecek halimiz de yok.
bunlar boş işler arkadaşlar. evinize gidin rahat koltuğunuza oturun, bilgisayar karşısına geçin. eski sevgili başlıklarında bulun kendinizi. en sevdiğiniz porno yıldızı kim onları tartışın. hem böyle dini ve milliyetçi motifler kullanarak modern batı ülkelerine karşı ülkemizi rezil etmeyin.
30 ağustos'u kutlarsın.. eyvallah.
ama 29 mayıs da ne oluyor???
"oo nasıl da çaktık da aldık şehri elinizden?" bayramı mı?
nedir!?
senin her 30 ağustos'ta lanet ettiğin şey o ülkeni işgal eden düşman değil miydi?
ne fark var?
evet ben de istanbul'da yaşıyorum. mis gibi şehir lan. ama bu ikiyüzlülüğü birilerinin objektif davranıp, dile getirmesi gerekiyor.
talihsiz bir kişisel görüş.
eğer ki istanbul u bir başka millet, farzı misal kürtler diyelim biz bu millete, bölgesel bir azınlık olmaktan ziyade bir cihan imparatorluğunu kurma şerefine nâil olup, istanbul gibi bir çok açıdan önemli bir bölgenin fetihini gerçekleştirip fetihten milâdi takvim hesabıyla 555 yıl sonra herhangi bir organizasyona imza atsalardı acaba aynı tepki verilebilir miydi? bu tür tepkilerle birilerinin milli reflekslerini harekete geçirmek nasıl bu kadar kolay olabiliyor pes, resmen pes.
bırakalım bu eziklik hissini bir kenara, hani nasıl derler relaks olalım biraz hayatı akışına göre ama mertçe yaşayalım.
noel babaydı, sevgililer günüydü kıldı yündü derken gereksiz bir sürü aksiyona girilip hatırımızı haykodan yoklarken cümle alemin gözü olan şehrimi hatırlamayı gereksiz göremiyorum. bunu neye istinaden dile getiriyorlar tabi ki kapalı gözle yaşanılan ideolojik tepkimler. vesselam.
istanbulun fethi'nin kutlanışı hoş birşeydir ve şimdiye kadar böyle gösterişli kutlanmaması olumsuz bir durumdur. tabi böyle bir gösteriş bazılarını rahatsız edecek ki bu rahatsızlık hemen siyasi bir düşünceye dönüşmüş ve istanbul'un fethedilisini kutlamanin gereksizligi başlığı altında kendini haklı çıkaracak lüzumsuz yazı yazmaktır. böyle olumlu, güzel günlere kendi at gözlüklerinizi çıkartıp daha geniş bakarak bu güzelliği sizde yaşamalısınızdır.
gün boyu babayı almış halde takılan trafiğe bakılınca anlaşılan gereksizlik, hatta zararlılık.
tıpkı bütün ulusal bayramlarda ve kodaman ziyaretlerinde artık kimsenin ipinde olmayan olayları yalandan "coşkuyla kutlamak ve hatırlamak" için istanbul'un ana caddelerinin kapatılıp, trafiğe çıkanların ağzına edilmesinde olduğu gibi...
zararlılık...
bonus:
istanbul'un fethiyle roma'nın* nasıl çöktüğünü ve yıkıldığını anlatan her patriotik coşkuda ikinci mehmet'in fetihten sonra kendini "kayser-i rum"* ilan edişini hatırlarım da patriot amcalara "adam nerdeymiş, sen nerdesin" diyesim gelir...
ama şimdiye kadar hiç demedim. linç edilmeyi sevmiyorum.
şehirlerin fethi değil, fetihlerden kurtuluşu kutlanır. örneğin biz, izmir'in, anadolu'nun düşman işgalinden kurtuluşunu kutlarız. ahlakidir, meşrudur, hakkımızdır. o toprakları geri alamasaydık, oralarda yaşayan türklere rağmen bir başkasının olan o toprakların alınışını ingiltere, fransa, italya, yunanistan kutlayacaktı. peki madem fetih kutlanmaya değerdir, bu da etik bulunacak mıydı o zaman?
-di mi benjamin?
-fakat abi bence..
-düşün de konuş benjamin..
-peki.
içinde tezatlar hazinesi barındıran hadise. kutlansın kutlanmasına sesimiz çıkmaz. ama anlam ve mana yüklü bu günde atamızı yad etsek çok mu diyerek savunma yapmakta adamı köşeye kıstırır. millet fetih kutlamalarını seyreylerken: vay anasını be ecdad nası da gemileri karadan yürütmüş, breh, breh , breh demesini bilirken ulan sene olmuş 2008 bir gemi bile yapamıyoruz demesi de gerekir. bunu dedirtemiyorsan boşa kutlamalara gerek yok.
ramazan bayramında şeker dağıtılınca adet yerini bulur ve biter. kurbanda hayvanı kesersin ama acaba kaç kurbanlık sahibi hacc suresi ayet 37 yi bilir ? basit ritüellere bağlanan herşey beşere bir şey kazandırmaz. fatih'in fethini kutlamak ona karşı yapılan en büyük saygısızlıktır olsa olsa. daşşak geçer gibi birilerine bıyık tak, kimine kılıç ver sora dövüştür surlarda. biraz sonra sen sağ ben selamet. ecdada hürmetten başka elinde taşı kalmayan kof bir cemiyetin bir senelik entelektüel besinini sağlarsın işte o kadar.
gemi karadan geçmiş...peh ! sen hala denizden götüremiyorsun hiç bunu düşündün mü?