içinde tezatlar hazinesi barındıran hadise. kutlansın kutlanmasına sesimiz çıkmaz. ama anlam ve mana yüklü bu günde atamızı yad etsek çok mu diyerek savunma yapmakta adamı köşeye kıstırır. millet fetih kutlamalarını seyreylerken: vay anasını be ecdad nası da gemileri karadan yürütmüş, breh, breh , breh demesini bilirken ulan sene olmuş 2008 bir gemi bile yapamıyoruz demesi de gerekir. bunu dedirtemiyorsan boşa kutlamalara gerek yok.
ramazan bayramında şeker dağıtılınca adet yerini bulur ve biter. kurbanda hayvanı kesersin ama acaba kaç kurbanlık sahibi hacc suresi ayet 37 yi bilir ? basit ritüellere bağlanan herşey beşere bir şey kazandırmaz. fatih'in fethini kutlamak ona karşı yapılan en büyük saygısızlıktır olsa olsa. daşşak geçer gibi birilerine bıyık tak, kimine kılıç ver sora dövüştür surlarda. biraz sonra sen sağ ben selamet. ecdada hürmetten başka elinde taşı kalmayan kof bir cemiyetin bir senelik entelektüel besinini sağlarsın işte o kadar.
gemi karadan geçmiş...peh ! sen hala denizden götüremiyorsun hiç bunu düşündün mü?
şehirlerin fethi değil, fetihlerden kurtuluşu kutlanır. örneğin biz, izmir'in, anadolu'nun düşman işgalinden kurtuluşunu kutlarız. ahlakidir, meşrudur, hakkımızdır. o toprakları geri alamasaydık, oralarda yaşayan türklere rağmen bir başkasının olan o toprakların alınışını ingiltere, fransa, italya, yunanistan kutlayacaktı. peki madem fetih kutlanmaya değerdir, bu da etik bulunacak mıydı o zaman?
-di mi benjamin?
-fakat abi bence..
-düşün de konuş benjamin..
-peki.
gün boyu babayı almış halde takılan trafiğe bakılınca anlaşılan gereksizlik, hatta zararlılık.
tıpkı bütün ulusal bayramlarda ve kodaman ziyaretlerinde artık kimsenin ipinde olmayan olayları yalandan "coşkuyla kutlamak ve hatırlamak" için istanbul'un ana caddelerinin kapatılıp, trafiğe çıkanların ağzına edilmesinde olduğu gibi...
zararlılık...
bonus:
istanbul'un fethiyle roma'nın* nasıl çöktüğünü ve yıkıldığını anlatan her patriotik coşkuda ikinci mehmet'in fetihten sonra kendini "kayser-i rum"* ilan edişini hatırlarım da patriot amcalara "adam nerdeymiş, sen nerdesin" diyesim gelir...
ama şimdiye kadar hiç demedim. linç edilmeyi sevmiyorum.
istanbulun fethi'nin kutlanışı hoş birşeydir ve şimdiye kadar böyle gösterişli kutlanmaması olumsuz bir durumdur. tabi böyle bir gösteriş bazılarını rahatsız edecek ki bu rahatsızlık hemen siyasi bir düşünceye dönüşmüş ve istanbul'un fethedilisini kutlamanin gereksizligi başlığı altında kendini haklı çıkaracak lüzumsuz yazı yazmaktır. böyle olumlu, güzel günlere kendi at gözlüklerinizi çıkartıp daha geniş bakarak bu güzelliği sizde yaşamalısınızdır.
noel babaydı, sevgililer günüydü kıldı yündü derken gereksiz bir sürü aksiyona girilip hatırımızı haykodan yoklarken cümle alemin gözü olan şehrimi hatırlamayı gereksiz göremiyorum. bunu neye istinaden dile getiriyorlar tabi ki kapalı gözle yaşanılan ideolojik tepkimler. vesselam.
talihsiz bir kişisel görüş.
eğer ki istanbul u bir başka millet, farzı misal kürtler diyelim biz bu millete, bölgesel bir azınlık olmaktan ziyade bir cihan imparatorluğunu kurma şerefine nâil olup, istanbul gibi bir çok açıdan önemli bir bölgenin fetihini gerçekleştirip fetihten milâdi takvim hesabıyla 555 yıl sonra herhangi bir organizasyona imza atsalardı acaba aynı tepki verilebilir miydi? bu tür tepkilerle birilerinin milli reflekslerini harekete geçirmek nasıl bu kadar kolay olabiliyor pes, resmen pes.
bırakalım bu eziklik hissini bir kenara, hani nasıl derler relaks olalım biraz hayatı akışına göre ama mertçe yaşayalım.
30 ağustos'u kutlarsın.. eyvallah.
ama 29 mayıs da ne oluyor???
"oo nasıl da çaktık da aldık şehri elinizden?" bayramı mı?
nedir!?
senin her 30 ağustos'ta lanet ettiğin şey o ülkeni işgal eden düşman değil miydi?
ne fark var?
evet ben de istanbul'da yaşıyorum. mis gibi şehir lan. ama bu ikiyüzlülüğü birilerinin objektif davranıp, dile getirmesi gerekiyor.
şimdi ben buraya 1 mayıs gösterilerinin ve kadıköy mitinglerinin istanbul trafiğine yaşattığı çileye bakıp ne kadar gereksiz olduklarını söylesem acaba sol cenah yazarlarımız ne düşünecektir?
veya nereden açık bulayım da ayar vermeye çalışayım diye kendini kasacaktır?
ama onlar halk içindi değil mi, halka rağmen halk için.
bence de çok gereksiz, 29 mayıs fethini kutlamak. 23 nisan'da çocukları ayakta sap gibi bekletmek. 19 mayıs'ta yüzlerce genci stadyumlarda oynatmak. kendine göre önemli birini ölüm gününde mezarı başında anmak, deniz gezmiş gibi, mehmet akif gibi, gibi gibi.
bize ne kazandırır? hiçbirşey, ölüyü mezar başında anıyoruz diye mezarından kalkacak hali yok. istanbul'un fethini kutluyoruz diye tüm dünyayı fethedecek halimiz de yok.
bunlar boş işler arkadaşlar. evinize gidin rahat koltuğunuza oturun, bilgisayar karşısına geçin. eski sevgili başlıklarında bulun kendinizi. en sevdiğiniz porno yıldızı kim onları tartışın. hem böyle dini ve milliyetçi motifler kullanarak modern batı ülkelerine karşı ülkemizi rezil etmeyin.
istanbul'un jeopolitik ve tarihi önemini bilmeyen, irdeleyemeyen ve anlayamayan bünyelerin sarf ettiği söz, yaratmaya çalıştığı polemiktir.
peygamber efendimiz tarafından bile müjdelenen, kutsanan istanbul'un, dünyanın kalbi'nin başka bir millet tarafından feth edildiğini varsayalım, bizim bu gösterilerden, kutlamalardan kat be kat fazlasını yapmaz mı?
bu kentin türkler tarafından fethi avrupa'da özellikle yunanistan ve diğer ortodoks memleketlerde o kadar mühimdir ki, bizim bu yaptığımız sönük kutlamaların 10 misli ağıt yakmaktalar, istanbul özlemini çeşitli farklı alanlarda her zaman dile getirirler.
ve biz tüm bunlara rağmen fetih kutlaması yapılsın mı? yapılmasın mı? diye kendi aramızda tartışıyoruz...
olaya bir de eleştirilen noktaları değerlendirerek değil de karşı ideolojinin kutlamalarıyla karşılaştırma yaparak girişen zihniyet vardır ki kutlamalardan daha gereksizdir.
üstteki entry lerden istanbul'un surlarına gül atarak şehri aldığımız sonucunun çıkması durumu, bize yıllardır öğretilenlerin sonucudur.
bu insanlar, savaşlarda insanların, bilgisayar oyunlarındaki gibi öldüğünü sanırlar. bağırsak fışkırması, çığlıklar, kopmuş uzuvlar ona birşey ifade etmez. onun için toprağa olan ihtiyaç, karşıdakinin yaşam hakkından daha önemlidir. hatta çok normaldir.
yahut
oradaki ölümler onun için yalnızca istatistiktir.
istanbul'un fethi hem türkler hem de müslümanlar açısından muazzam bir olaydır. hatta hz. muhammed tarafından da müjdelenmiştir. dini açıdan hiç bir yönü olmasa da dünyanın en güzel şehirlerinden birinin, yüzyıllarca savaşlara neden olmuş, bir çengine yekpare acem mülkü fedadır denen, bir karşı cins olmasa da aşık olmaya değer bulunan bu şehrin fethinin kutlanması kadar güzel bir şey olabilir mi? karpuz kavun şenliği yaparken sorgulamayan zihniyetin bu tür büyük günleri sorgulaması ilginç..
tarihi yad etmek için tarihi figürleri kullanmak ne zamandan beri çağdışılık oluyor anlamadım doğrusu. ayrıca üstünde yaşadığımız toprakların pratikte ne kadar insancıl şekilde alındığını, koparılan kelle hesabına dünya toprak ihtiyacının kaçta kaçını karşıladığını söylememe gerek yok o zaman. günümüz uygarlık ve medeniyetin kurucularına haksızlık olmuyormu bu düşünce. dünya genelinde toplulukların oluşturduğu milletlerin kökeni geçmişe dayanan gelenek kutlamalarına eleştiri getirmek pek akıl karı değil. bazıları standart çağdaş dünya kuralları normlarında vahşet kategorisinde olsa bile. kaldı ki bir şehrin fethedilişinin eleştiresel çıkış noktası günlük insan ihtiyaçlarına bir nebze olsun sekteye uğratacak olan trafik, günlük meşgale, hava cıva. kusura bakmasınlar ama bir kaç saatliğine de olsa sikimde olmaz o insanlar. bir şey daha var, medeni uygar ülkelerin kıstaslarını yaparken daha akilane olmak lazım. neme lazım kıçta gülme hissiyatı nail oluyor birden. tarih barbarlığın babasıdır, inkar eden zaten yok. rahat ol dostum.
tanim: fethedilisinin 555. yilini kutlayan istanbul un yaptigi iki saatlik kutlamanin gereksizligidir.
ulan kac yüz yillik sehrin sahibisin, sanki milyon dolarlar mi harcandi da gündem olusuyor? iki üc kisinin yeniceri kiyafeti giyerek, iki saatlik yol kapanisi mi dert oluyor? rio da adamlar festival yapip isimlerini dünyaya duyuruyor, biz iki saatlik gösteri yaptik diye gereksiz karsilaniyoruz. ayip. iste bu yüzden ülkesel degerlerimize sahip cikamiyoruz ya. siz bilmeyin istanbul un degerini, ac kurt gibi basinizda bekleyen cok ülke var. kale surlari, dökülmüs insan disine dönmüs, hala iki saatlik gösteri, üstüne üstlük 555. yili olmasina ragmen olay oluyor ya, helal olsun.
bu önerme doğru ise aradan kaç yıl geçti canım hâlâ cumhuriyetin ilan edilişini, atatürk'ü ölüm yıldönümünde anmakta gereksizdir denilesi durumdur. Zira Atatürk'ü Atatürk yapan Osmanlı, Cumhuriyet'i cumhuriyet yapan Atatürktür.