bu kadar hırpalanmasına, yağmalanmasına rağmen hala vazgeçilmez yanını bulundurması, ayakta kalabilmesi şeklinde değerlendirildiğinde belki de doğrudur. yoksa artık ne tanpınar'ın huzur'undaki istanbul'dur, ne de yahya kemal'in şiirindeki istanbul!
hakkında bu kadar şarkı olan başka bir şehir varmıdır acaba ,dünyanın en güzel şehrisin istanbul ,aşık olunması en kolay şehirdir keşke el birliğiyle beton yığını haline getirmesek . "since 1453"
istanbul'da yaşam bir başkadır. kuşlar farklı cıvıldar, rüzgar farklı eser, deniz'i bir farklı vurur kıyılara, güneşi bir başka ısıtır. eminönü'nde balık ekmek yemenin hazzını, vapurda geçen en çok 20 dakikalık yolculukta martılara simit atmanın keyfini başka nerde tadabilir, o denizin size düşündürdüklerini başka nerde hissedebilir, rüzgarın dalgaları yüzünüze savuruşuna başka nerde tanıklık edilebilirsiniz? arkadaşlarla boğaz'a karşı içilen bir demli çayın tadı başka nerde alınır? başka hangi şehir nefes nefese bırakan o yokuşları insana zevkle tırmandırır? adım adım dolaşarak keşfetmek başka hangi şehirde bu kadar keyiflidir? karaköy'de kıyıda köşede kalmış bir barda içip sarhoş olmak Galata'ya karşı, başka nerde nasip olur insana? başka hangi şehir söyletebilir insana bunları? tarihte başka hangi şehir için bu kadar savaşılmış? fatih'i fatih yapan bu şehirde her anın bir başka olması hep bu yüzdendir. aşıklar biraz da istanbul'a hasretinden hüzünlüdür. bu güzel şehirde, bu güzel şehirle aşkı yaşayamadığı için... istanbul'da yaşam bir aşk'tır ve her aşık gibi, bir kere kör oldu mu gözler sadece istanbul'u görür,en güzel şehrimi...
kendisine acı çektirmeyi seven insanların asla vazgeçemeyecekleri fantezilerinden birisinin gerçekleştiği,eskidendi o güzelim dedirten durum.
(bkz: başka şehirlere gidince istanbul burnunda tütenler)
(bkz:içinde bulunmak acı bile olsa bir gün eskisi gibi olacak özlemiyle yananlar