ethnicity(ing.etnik karakter) açısından değil de -umarım apartman görevlileri (emekçidirler) alınmaz- kapıcılık açısından yaptığım ilginç bir hesapla açıklayacağım konuyu.
istanbul'da laz müteahhitlerin yaptıkları çok katlı binaların geçmişi 1940'lara dayanır. o zamanlar genelde 7 daire olan bu binalar daha sonra günümüzde yerini 30 katlı her katta 4-8 daire olabilen dev residancelara dönüşmektedir. herneyse hesaba geçelim. bilirsiniz biz türkler padişah torunuyuz, saltanatı severiz. kendi merdivenimizi silmek, kendi çöpümüzü atmak karizmamızı çizer. bu nedenle 1950'den itibaren her apartmanda 1 kapıcı olduğunu varsayarak diyorum ki:
1950 : kapıcı nüfusu ile istanbullu nüfus oranı 1 'e 7 , yerli istanbullular lehine.
1960 : her kapıcı 5 çocuk yaptı, her istanbullu 2 çocuk yaptı, oran 14'e 5 (2x7 - 1x5)
1985 : bu yapılan çocuklar evlendi, çoluk çocuğa karıştı, oran oldu 28'e 25
2010 : bu yıllara yaklaşırken aynı hesapla oran = 56'ya 125 taşralılar lehine. (diğer taşra göçü hesap edilmemiştir)
yani isanbul 12 milyon desek 8,5 milyon taşra asıllı , 3.5 yerli istanbul asıllı.
tabi hepimiz türküz, kardeşiz, o ayrı da - demografi işte, bu bir bilim dalı. sosyal psikoloji'de incelenir bu tip projeksiyonlar.
akp iktidarını, yobazlık tehlikesini (bkz: tehlikenin farkındamısınız) ve benzeri sosyal olayları açıklaması bakımıdan.