Gerçekçi bir şekilde çevresine bakan her istanbullunun farkedebileceği gerçektir.
neredeyse %70'inde çarpık kentleşme olan, tek övünülen yanı boğazın, çevresinin de lüks kafeler ve yalılarla işgal edilmesiyle hiç bir güzelliği kalmayan şehirdir. Gecekondular, kültürsüz insanlardan oluşan büyük bir kesmi de, utanç kaynağıdır.
istanbul aslında güzeldir. ama sana bana değil.
istanbul, ulus'ta oturan, cg bebesi gibi günlük 2 bin tl harçlık alan, 18 yaşını doldurana kadar 2 porsche 1 subaru pert etmiş, aralarına karbon kağıdı koyup sarışına, esmere, kızıla aynı anda çakan adama güzeldir.
yoksa, burada oturmanın öyle pek bir numarası yoktur.
istanbul'da ikamet edip köprü ve metrobüs kuyruklarında ömür geçiren, rezilliğin binbir çeşidini çeken, bir de buna bakmadan sırf şehir hayatı kendilerinden biraz daha iyi diye ankara'ya bok atan istanbulluların kabul etmeye yanaşmadığı gerçektir.
hızlı tren yolu tamamlandıktan sonra ankara'ya bok atma konusundaki performanslarını eskişehir için de göstereceklerine eminim.
neymiş, ankara'da deniz yokmuş... ulan hırbo, bilmeyen de seni boğaziçi'nde sabancıların yalı komşusu zannedecek!
bu karınca sürüsü kalabalık yüzünden ;girdiğin heryerden illallah ederek geri dönmek,bu sebeple plan kurdugun yere bile gitmekten vazgeçmek maalesef bir anlam bırakmıyor bu şehirde.
haftada 5 gün 09.00-18.00 arası bir ofise kapanıyorsan
günün yorguluğunun üzerine trafik yorgunluğunu da ekleyip eve ancak 20.00 civarı varabiliyorsan
sabah 06.30 da kalkacağından kendini biran önce yatağa atma derdindeysen
2 saattlik akşam keyfini sadece dizi seyrederek geçiriyorsan
ay sonunda eline geçen parayla ancak yaşayabildiğinden sabırsızlıkla beklediğin haftasonunu da gezip eğlenerek değerlendiremiyorsan
kendini kalabalığın arasında kaybolmuş hissediyorsan
koşuşturmaca artık seni yoruyorsa
bütün hayatının böyle geçeceğini düşünüp umutsuzluğa kapılıyorsan
dünyanın en boktan şehri istanbul dur.
ben böyle şehri terk ederim arkadaş.