haritada istanbulu her gördüğünde sislerin gözleri kör etmesi kadar acıklı olsa gerek.
zamanında her ikisini de geride bırakıp bu topraklardan çok uzaklara gittiğim oldu.
hesapta hem istanbul vardı hem sevgili.
biri varken diğeri ne kadar güzeldi.
o günler, istanbulun içinde, huzurlu ve neşeli...
nedense bozamazdı yahu hiçbir şey keyfimi şimdiki kadar.
onca yokluğun içinde ne tatlı adımlar yapıştırdık sevgiliyle beraber istanbulun şimdilerde adını bile hatırlamadığım sokaklarına.
ve ne kadar sevdik birbirimizi istanbulla, sevgili varken, ve sevgili günleri varken istanbulun.
buradan bakıyorum da, istanbulda sevgili varken ya da sevgili istanbuldayken harikaymış.
tabi koca şehir istanbul bir zaman sonra basamadı bağrına bizi, yollar çıktı yine önümüze.
işte o gün, hem sevgiliden hem istanbuldan ayrıldım.
terketmedik birbirimizi, sadece ayrıldık.
ahh! bir de terketmiş olsaydık herhalde daha da acıtırdı içimi.
önce birisinden ayrıldım; bıraktım istanbulun otobüs garına... çöktüm bir kenarına istanbulun, içime içime; hatta dışıma dışıma ağladım. oysa güzel bir yağmur vardı, aylardan mart sonu, ne güzel keyfi sürülürdü sevgiliyle istanbulun; istanbulla sevgilinin...
sonra sıra istanbula geldi, ondan da ayrıldım. içim kızgın, agresif; içim soğuk, öfkeli; içim buruk, içim...
çektim gittim...
nereden bilirdim istanbulun gönlümde yarıda kalmış bir heves olacağını taa o zamanlarda.
sevgili ile beraber şehri de terketmektir. eminim ki pek çok kişinin yapmış olduğu eylemdir. bir istanbullunun hele ki bir kaç kuşşak istanbula ait olan bir aileden gelen kişilerin istanbula olan aşkı tarif edilemez. öyle bir sevgiliye aşık olursunuz ki, sevginizin derecesi istanbulla özdeşleşiverir.
iş ayrılık aşamasına geldiğinde, tüm huzurunuz yerle yeksan olur. hele ki terkeden sizseniz, baktığınız her kaldırım taşı, soluduğunuz hava, bütün istanbul size onu hatırlatır. işin içinden çıkamazsınız.
en sonunda kırılıma noktalarınızdan biri çatırdar ve terkedersiniz çok sevdiğiniz şehri.
daha ileri giderek ülke değiştiren kaç kişi vardır bilmem ama dünyanın tam öbür ucuna sadece bu nedenden gidip uzun bir süre dönmemiştim.
bitirmek bazen yeni bir başlangıçtır. ama çoğu zaman sadece bitişin hissedildiği boş, uzun ve boğucu bir dönem. iyi düşünmek gerek bu boku yemeden önce.
kurtuluşun başlangıcıdır.insanın kendini bulma yolunda attığı ilk adımlardan biri olabilir.hem istanbulun karmaşasında hem de sevgilinin yarattığı sorunlar silsilesi içinde insanın kendisini bulması ve anlaması ne kadar kolay olabilir ki.Bu yüzden yakın zaman da yapmak istedğim bir eylemdir.
herşeyinden. dünyanın en güzel şehriymiş. hadi ordan yaaa. bunu söyleyen insan
ya kör,
ya sarhoş,
yada başka yer görmemiştir.
anıları-hasreti-özlemi güzellik sanan angut. kendini kaçıran yada tutsak alan adama aşık olan kadın gibi. içindeki tecavüze uğrama dürtüsü ile davranma.