istanbul'un içine eden görgüsüz, hayvanat, cahil, pis insanların yüzünden yaşanan duygu. istanbul kusura bakma senin suçun yok ama bu kadar ibişe tahammül edemiyorum.
istanbulu yalnizca bir sehir olarak gormenin sonucudur.. oysa ki istanbulda yasamalisiniz.. ruh halinize gore istanbul'un uygun mekanlarinda kaybolmalisiniz.. bir film setidir istanbul.. senaryonuzu yazin, kendi kisa filminizi cekin.. onu disaridan izlemeye kalkarsaniz sevemezsiniz.. istanbula yureginizi acin.. siz onun yaralarini sarin. o sizinkileri..
tuzladan beylikdüzüne gitmek zorunda olan bünyenin yaşadığı hissiyat.. hele ki aksam bunu yapmaya kalktıysa bir daha istanbul'a uğramak istemez heralde..
sevmeyen çeker gider...taşı toprağı altın zannedilerek gelinen şehir pek de beklenileni karşılamamıştır ve her güzelliğine rağmen bir trafiğiyle,havasıyla b.klanmasıdır.
Bir dönemler : * ," içinde yaşayanların kendini bahtiyar hissettiği , kendilerini istanbul'lu hissetikleri,dışında olanların ise istanbullu olabilmek ya da istanbul'u görebilmek için çook şeyler vermeye hazır olduğu bir sürü isimleri olan , içinde hanlar , hamamlar , saraylar , çeşmeler , kemerler , bilgeler , edebiyatçılar , sanatçılar , her türden meslek erbabı ' nın bulunduğu...yalnızca haliç'inde şu anda adını dahi bilemeyeceğimiz 163* çeşit lezzetli balık barındıran" masal şehri.Masalsı yaşantıların gerçeğe dönüştüğü şehir.